Eski  siyasetçi, Kürt aydını ve yazar Ümit Fırat ile son günlerde Türkiye  sınırları içindeki eylemlerini arttıran PKK’yı ve yaşananların arka  planını konuştuk. Bölgedeki çatışmanın hızlanmasında İran’ın aktif bir  rolü ve desteği olduğunu söyleyen Ümit Fırat, terör örgütü PKK  militanları ile BDP’li vekillerin Şemdinli’de yol kesme sırasındaki  buluşmasının tesadüf olmadığını belirtiyor. Fırat’a göre PKK-BDP  buluşması Türk Ordusu’nun operasyonlarının ardından örgütün ben  buradayım mesajı verebilmesi için yola çıkan PKK’lılar ve yerel bazı  kişiler tarafından hazırlandı. İşte Ümit Fırat’ın değerlendirmeleri.
Bu buluşma planlı
“Şemdinli’de  ki PKK-BDP karşılaşmasının tesadüfi olduğunu sanmıyorum. Bu bir yol  kesme eylemi değil. Orada yaşanalar bir mesaj. Bir kaç gün öncesinde  Türk Ordusu operasyonlarını bitirip, selametle bölgeyi güvene kavuşturma  imajındaydı. Bu durum onun tersini diyor. PKK ben buradayım, yol  kesiyorum ve insanlarla kucaklaşıyorum mesajı veriyor. Orada bir slogan  atıldı; ‘PKK halktır, halk burada.’ Atılan sloganlar tesadüfi olabilir  mi? Bu muhabbet nereden? Aaa nereden karşılaştık gibi bir duruma  benzemiyor. Daha çok danışıklı bir dövüş. Konvoydaki insanlar bu  karşılaşmadan haberdar olmayabilir. Ama yola çıkan PKK’lılar ve  senaryoyu düzenleyen yerel bazı insanlar bal gibi böyle bir olayı  hazırladılar. Eylem sıradan yol kesmeden çok daha öte bir şekilde  manşetlere çıktı. Bu da örgüt için bir reklam. PKK, ‘Artık günlük  hayatın içinde, her noktadayız. İç içe ve karşı karşıyayız bu bir  gerçektir ve böyle biline. Ordu operasyon yaptı ama biz buradayız’  diyor. PKK 1.5 yıl önce Türkiye, İran ve Irak’la sorun yaşarken şu anda  sadece Türkiye’ye döndü. Örgüt hükümetle çatışıyor. PKK’nın AKP dışında  bir hedefi yok. Suriye’deki olaylar devam ederken, Türkiye’de benzer  yapılanma istemenin yegane yolu bir şeylerin sakat gittiği imajını  vermektir. AK Parti’nin CHP ve MHP’den yana bir sıkıntısı olduğunu  düşünmüyorum. Onlar pek rakip olarak görülecek durumda değil. AKP’nin  elini zorlaştıran, gidişatı engelleyen rakip PKK. Cenazeler, bombalar,  savaş hali, AK Parti işte burada zorlanıyor.”
Barzani oyunu gördü
“Suriye’de  Barzani benzeri bir Kürt oluşumu istenmedi. Barzani geleneksel  Arap-ortadoğu politikalarına aykırı bir ses olarak ortaya çıktı. Amerika  ve İsrail’le iyi ilişkileri var. Suriye’de sınır boyundaki Kürt oluşumu  Barzani benzeri bir yapıya bürünürse İran, Suriye ve Irak açısından  bela sayısı ikiye çıkmış olur. Çünkü oradaki demokratik bir Kürt  oluşumu, doğal ve kaçınılmaz olarak kendini Arap dünyasına değil  Türkiye’ye yakın bulacaktır. Oradaki bir Kürt oluşumu ne kadar Şam’la  ittifak içerisinde olursa olsun mutlaka Arap dünyasının güvensizliği ve  tekinsizliğini hissedecektir. Suriye Arap Cumhuriyeti’nden Arap adını  silinmesi ancak Kürtler tarafından yapılabilir. Bu da Arap dünyasının  tepkisini çeker. Ancak yapılmazsa Kürtlerin homurtularına neden olacak.  Bu takdirde Kürtler orada Barzani gibi fiili bir yapıya kavuşurlar.  Doğal olarak Barzani’nin yaptığı gibi Türkiye ile dostane ilişkiler  kurup dünyaya Türkiye üzerinden açılma stratejisi izleyeceklerdir. İran,  Irak ve gider ayakta olsa Suriye buna pabuç bırakmak istemeyerek  kendilerine yakın Türkiye’yi rahatsız eden ürküten bir oluşuma yol açmak  istediler. Barzani bu oyunu görüp, engel oldu.”
Suriye’deki Kürtler...
“Türkiye  sınırları içindeki hareketliliğin artması da bu sebepler yüzünden.  Duran Kalkan 1 Temmuz’da yaptığı açıklamada, ‘İki yıl önce strateji  değişikliği yaptık ve 1 yıldır bunu uyguluyoruz’ diyordu. Bu tip  uygulamalar artarak devam ediyor. Bir gün diğer günden daha öne çıkıyor,  daha fazla yol katediyorlar. Dikkat ederseniz her yerde bir takım  eylemler yapıyorlar. Bu durum onlar için bir moral aslında. Dışarıdan  bakınca ne oluyor diyoruz. Ama bölgede bir yandan insanlar günlük  hayatlarını da sürdürüyor.”
“İran, Karayılan’ı gerçekten yakaladı”
“İran’ın  şu anda PKK’nın Türkiye sınırları içindeki hareketlerinde aktif bir  rolü ve desteği var. Suriye, İran ve Irak yönetimi ittifak ve bölgede  ortak politika tespit ediyor. İran Suriye’deki ayaklananlara karşı  Suriye yönetimini, Türkiye’ye karşı ise PKK’yı destekliyor. İran  Türkiye’de kendisinin bir güç olduğunu, elinde bir Kürt kartı olduğunu  göstermeye çalışıyor. İran, PKK’yı Türkiye’ye karşı pimi kendi elindeki  bir bomba olarak tutuyor. Geçtiğimiz yıl İranlı üst düzey bir yönetici  tarafından önce açıklanan sonra yalanlanan Murat Karayılan’ın  yakalandığı haberi basit bir dil sürçmesi değildi ve gerçekti.  Karayılan’ı yakalayıp bir yere mi götürdüler yoksa baskın yapıp  bulunduğu rehin mi aldılar bilemem.”
1 numara Cemil Bayık
“Ama  o tarihten sonra İran’la PKK arasında bir çatışma ve sürtüşme  yaşanmadı. Daha önce her gün 2-3 PKK’lıyı asan İran’da asılan PKK’lı  olmadı. PKK’da İran’daki gücü PJAK’ı İran sınırının dışına çekerek,  İran’la bir meselelerinin kalmadığını açıkladı. İran ve PKK arasında  tabii ki yazılı bir protokol yok ama fiili bir durum var. Bence şu anda  PKK’nın gerçek 1 numarası İran’la sıkı ilişkileri bilinen ve bir kaç yıl  öncesine kadar Urumiye’de evi olduğu söylenen Cemil Bayık’tır. Murat  Karayılan görünürdeki liderdir. Temel politikaları tayin etme,  çatışmanın durması ya da hızlanmasını belirleme gibi kararlar Cemil  Bayık, iki numara Duran Kalkan ile bunları takiben Mustafa Karasu Bahoz  Erdal gibi isimler tarafından alınıyor.”
İlker AKGÜNGÖR / VATAN HABER MERKEZİ