Helikopter 6 derece sapma ile uçmuş. Awacs uçaklarıyla sinyal gönderilerek GPS'in ayarı bozulmuş olabilir...
Kaza Kırım Uzmanı Pilot Volkan Sürmeli, BBP eski Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte 6 kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazasına ilişkin çok sayıda çelişki bulunduğunu öne sürerek, teknik arızası olmayan bir helikopterin dağa çarpmasının kafa karıştırıcı olduğunu söyledi.
Kırık olan ELT anteninin bağlı olduğu kaportada hiçbir hasar ve çizik bulunmamasının tuhaf olduğunu belirten Sürmeli, "Helikopterin daha ilk kalktığı andan itibaren 6 derece sapma ile gittiğini belirledik" dedi. Awacs uçakları ile dışarıdan yalancı sinyal gönderilerek helikopterin GPS ayarlarının bozulmuş olabileceğini de öne süren Sürmeli, "Geçmişte başka bir ülkede bir politikacıya bu şekilde bir suikast yapılmıştı" diye konuştu.
Bu sapma mümkün değil
Sürmeli, pilotun kalkıştan hemen sonra 6 derecelik bir sapma yapma ihtimalinin 2 tane GPS ve 2 pusula olan bir hava aracında mümkün olmadığını söyledi. Bu sapmanın, 64 kilometre boyunca çarpma anına dek devam etmesinin kabul edilemeyeceğini belirten Sürmeli, "İstektepe'nin tecrübesi, cihazlar ve radar kontrolü buna imkan vermez. Ancak kumandalara dışarıdan müdahale ile mümkün olabilir" dedi.
Radar üzerinden çalışma yapılmamış
Kaza Kırım Uzmanı Volkan Sürmeli, telefon sinyalleri ile arama kurtarma çalışmalarına başlanmasının, Transponder cihazının olduğu bir helikopter için sorgulanması gereken bir mevzu olduğunu öne sürdü. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı yetkililerinden alınan bilgiye göre, saat 16.20'de telefonun yerinin belirlenmesinin istendiğinin altını çizen Sürmeli, şunları söyledi:
Yerleri 3 dakikada belirlendi
"Uzmanlar 3 dakika sonra telefonun koordinatlarını belirledi. Bölgedeki baz istasyonlarından, helikopterde bulunan 3 kişinin telefonundan sinyal tespit edildi. Koordinatlarsa 1 km. eninde, 30 km. boyundaki bir alan olarak tespit edildi ve Başbakanlığa bildirildi. Telekomünikasyon yetkilileri kalabalık nüfusa sahip olmayan yerlerde baz istasyonlarının daha geniş mesafelerde yer almasından ötürü koordinatların geniş bir alan olarak belirlenebildiğini belirtti.
Ancak, telefon sinyalleri ile arama çalışmalarına başlanması, Transponder cihazının olduğu bir helikopter için sorgulanması gereken mevzudur. Helikopterin telefon sinyalleri ile arandığını Almanya'da televizyonda duyduğumda derhal telefon ile televizyon kanallarını arayıp bu konu hakkında bilgi verdim. Ancak bugün gelinen noktada radar kayıtları üzerinden kurtarma çalışmalarının başlamadığı görünüyor."
GPS’in ayarı bozulmuş
Sürmeli, helikopterle ilgili birçok teknik hatayı ortaya çıkardıklarını ve sabotaj ihtimalinin yüksek olduğunu iddia etti. Helikopter üzerinde montajlı bulunan GPS cihazının son teknoloji cihazlardan biri olduğunu belirten Sürmeli, şu açıklamalarda bulundu:
"Bu cihazla helikopterin dağa çarpması çok zor. Helikopter pilotu önünü hiç göremese de bu cihaz pilotu her türlü yükseltilere karşı uyarır. Ayrıca GPS cihazına göre pilotun kalktığı andan itibaren 300 derecede uçarak Kayseri Havalimanı'na gitmesi gerekiyordu. 6 derecelik bir sapma ile 300 derecede 64 km. boyunca uçulması ve dağa çarpması teknik arızası olmayan bir helikopterde kafa karıştırıcı.
Dışarıdan yalancı sinyal gönderilerek helikopterin GPS ayarlarının bozulmuş olabileceği ihtimali doğuyor. Bunu da Awacs uçakları yapabiliyor. Bu uçaklar 35 bin bin feette 500 km. alan içerisinde bulunan tüm hava taşıtları üzerinde elektronik etkiler yapabilir ve yanlış yönlendirebilir. Geçmişte başka bir ülkede bir politikacıya bu şekilde bir suikast yapılmıştı."
Cihaz değiştirilmemiş
Sürmeli, SHGM çalışanlarının verdiği ve ARTEX cihazına ait olduğu iddia edilen kağıtta, esas hava taşımacılık şirketi ya da düşen helikopter tescil işareti (TC HEK) hakkında hiçbir bilgi bulunmadığını söyledi. "Cihazı Skyline Ankara taktı" bilgisinin yanıltıcı olduğunu savunan Sürmeli, "Skyline'da görevli mühendisle yaptığım görüşmede, 'O araca öyle bir cihaz takmadık' bilgisi verdi.
Bu durumda ARTEX 406 helikopterde olduğu sadece iddia olmakla beraber 20 G'ye yakın bir çarpma ile parçalanmış bir helikopterden sinyal alınamaması da bunu destekler nitelikte. Ayrıca ruhsatta kayıtlı olan AR POINTER 4000 - 10 eski nesil ELT cihazı ki bu cihazların en geç Şubat 2009'da yerini Artex'e bırakma zorunluluğu var. Bunun da hava aracında takılı olduğuna dair hiçbir iz yok ve kaza sırasında da bulunamadı" açıklamasında bulundu.
Sürmeli, SHGM çalışanlarının verdiği ve ARTEX cihazına ait olduğu iddia edilen kağıtta, esas hava taşımacılık şirketi ya da düşen helikopter tescil işareti (TC HEK) hakkında hiçbir bilgi bulunmadığını söyledi. "Cihazı Skyline Ankara taktı" bilgisinin yanıltıcı olduğunu savunan Sürmeli, "Skyline'da görevli mühendisle yaptığım görüşmede, 'O araca öyle bir cihaz takmadık' bilgisi verdi.
Bu durumda ARTEX 406 helikopterde olduğu sadece iddia olmakla beraber 20 G'ye yakın bir çarpma ile parçalanmış bir helikopterden sinyal alınamaması da bunu destekler nitelikte. Ayrıca ruhsatta kayıtlı olan AR POINTER 4000 - 10 eski nesil ELT cihazı ki bu cihazların en geç Şubat 2009'da yerini Artex'e bırakma zorunluluğu var. Bunun da hava aracında takılı olduğuna dair hiçbir iz yok ve kaza sırasında da bulunamadı" açıklamasında bulundu.
iSTEKTEPE’NiN iMZALARI FARKLI
Volkan Sürmeli, kazayla ilgili kafaları karıştıran bir başka konunun da, pilot Kaya İstektepe'nin imzası olduğunu söyledi. İstektepe'nin pilot lisansında ve pilot uçuş defterindeki imzalarının kafa karıştırıcı olduğunu savunan Sürmeli, "İmzalar birbirine benzemiyor. Bu imzaları kriminal laboratuvarda incelenmek üzere BBP yönetimine teslim ettim" dedi. Sürmeli, şöyle devam etti:
Sorumlular
"Üretici firmanın kırmızı bülten ile yayınladıkları bakım direktifleri helikopterde teknik olarak uygulanmamıştır. Helikopterin bu bakım uygulanmadan ve parçalar değiştirilmeden uçurulması, şirketi tarafından kırmızı bültenle yayınlandığı halde helikopterdeki teknik bakım, onarım ve değişikliklerin yapılmadan uçurulmaması gerektiğinin altı çizildiği halde helikopter uçuşlarına normal şekilde devam etmiş. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ile MED Air şirketi görev ve sorumluluklarını kanunlarla belirtildiği halde yerine getirmeyerek 6 kişinin ölümüne neden olmuştur.”
ELT cihazı kırık ama...
Helikopterin kazanın hemen ardından çelikmiş bazı fotoğraflarını gösteren Volkan Sürmeli, "ELT anteninin kırık olduğu, çektiğim fotoğrafta sabit olmakla beraber antenin bağlı olduğu kaportada hiçbir hasar ve çizik olmaması, danıştığım mühendisler tarafından da tuhaf bulundu. Bunun dışında, bu antenin kırık olması durumunda dahi yeni nesil bir cihaz olduğu için uydulara sinyal yollama özelliğine sahip olduğunu söylemem mümkündür" dedi.
Sürmeli, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) raporlarına göre, helikoptere 1 ay önce yeni nesil ELT olarak adlandırılan Acil Yer Bulma Vericisi sistemi takıldığını hatırlatarak, yeni ELT'nin, dijital sinyal ile birlikte düşen helikopterin çağrı işaret bilgisini de uyduya yolladığının altını çizdi.
Sistemin helikopterlerde 2 türlü çalıştığını ifade eden Sürmeli, şunları söyledi: "Çarpmanın şiddeti belli bir G gücünü geçerse ELT otomatik olarak devreye girerek sinyal göndermeye başlar. Ancak düşme fazla şiddetli olmaz ve ELT devreye girmez ise onu manuel olarak 'on' durumuna getirecek bir switch bulunuyor. Bu yeni nesil olan ELT cihazının SHGM ekibi tarafından fotoğraflanarak Ankara'ya getirildiği iddia ediliyor.
Bu cihazla alakalı 2 sayfa bilgi notu var. Ancak Telekominikasyon’dan aldığım resmi hava araçları telsiz sistemi ruhsatnamesinde kayıtlı değil. Kurum çalışanları, ruhsata kaydedilmemiş cihaz mühürlenir bilgisini de ayrıca verdiler."