ABD’de 50K artış beklenen tarım dışı istihdam Aralık ayında 140K azalırken, işsizlik oranı %6,7 seviyesinde değişmeden kaldı. İşgücü piyasasındaki bozulmanın yükselen koronavirüs vakalarının ve buna bağlı kapatmaların işletme faaliyetlerine olumsuz etkilerinden kaynaklandığı görülmektedir. ADP’nin özel sektörde 123K kayba işaret ettiği dönemde, resmi veri içindeki özel sektör kaleminde de 95K’lık azalma var. Aralık ayının genelince işsizlik başvuruları ortalaması da 837K olmuş, ISM hizmet endeksinde de istihdam kalemi 48,2 ile daralma pozisyonuna geçmişti. Önden gelen yüksek frekanslı veriler ve istihdam göstergeleri, daralma olabileceğini ortaya koymuştu.
Covid-19 döneminde kaybedilen ve geri kazanılan istihdam kıyaslandığında, halen 10 milyona yakın bir kesimin işgücünden uzakta olduğu görülmektedir. Aşılamanın süreci hızlandırması normalde beklenen bir durum ama, tüm dünyada olduğu gibi ABD’de de öncelik sıralandırması var ve çalışan sağlıklı nüfus aşılanana kadar geçen sürede yeni istihdam kayıpları olabilir. Özellikle Birleşik Krallık ve Almanya’da görülen yeni varyant virüsün ABD’de de görülmesi endişeleri artırıyor, yeni ve daha sert kapanmalar yeni iş kayıplarına neden olacaktır.
Alt kalemlere bakacak olursak; eğlence, konaklama ve özel eğitimdeki iş kayıpları; profesyonel hizmetler ve ticari hizmetler, perakende ticaret ve inşaat sektörlerindeki kazançlarla kısmen dengelenmiş görünüyor. İşgücüne katılma oranı ve istihdam-nüfus oranı, sırasıyla %61,5 ve %57,4 ile ay boyunca değişmedi. Kasım ayında %21,8 olan evden çalışma oranı ise Aralık ayında %23,7’ye yükseldi. Aralık ayında, tarım dışı tüm çalışanlar için ortalama saatlik kazanç 23 sent artarak 29,81 USD2ye yükseldi. Özel sektör ve idareci olmayan çalışanların ortalama saatlik kazançları 20 sent artarak 25.09 USD’ye ulaştı. Bu artışlar büyük ölçüde, eğlence ve konaklama sektörlerinde işten ayrılan düşük ücretli çalışanların sayısından kaynaklı bir ücret artışının yansımasıdır. Karantina önlemlerinin seviyesinin artması, hizmet başlığı altındaki sektörlerde daha fazla istihdam kaybı demek olacaktır.
Mavi Dalga teorisi ile beraber, mali genişlemeye dair beklentiler artık ağırlık kazanmış durumdadır. Yüksek oranda, getirilerdeki artış ekonomide canlanma beklentilerine dayanıyor. Buda dayanak oluşturan temel etkenler de aşılama ve mali paket. Enflasyon beklentileri ise biraz iyimser bir şekilde hareket etti, getirilerle beraber başa baş enflasyon noktasının da aşağı gelmesi doğal olasılık. En ekstrem durumda Fed devreye girerek, normalde açık uçlu tahvil alımlarından dolayı yükselmemesi gereken getirilere “örtülü bir getiri eğrisi kontrolü” getirebilir. Bonodan çıkışın ve getirilerdeki yükselmenin ani beklentiler ve panik çıkışlarla değil; ekonomik döngüsel hareket çerçevesinde olması daha sağlıklı olacaktır.
Kaynak:Tera Yatırım
Hibya Haber Ajansı