Türkiye’nin 29 noktasındaki ekipleri ve iki binin üzerinde gönüllüsüyle yardıma ihtiyaç duyan her canlının imdadına koşan Arama Kurtarma Derneği(AKUT), 1996’dan bu yana yer aldıkları 2 bin 500 operasyonda, 2 bin 584 hayat kurtardı. AKUT’un en deneyimli kadrolarından birine sahip olan Ankara ekibi de, çoğunluğu çevre illerde gerçekleşen kurtarma çalışmalarında aktif olarak görev aldı. AKUT Ankara ekibi, 100. Yıl Mahallesi’ndeki merkezlerinde düzenli olarak tatbikat ve bilgilendirme çalışmaları yapıyor.
Hürriyet Ankara’ya konuşan AKUT Ankara’nın ekip lideri Mehmet Murat Boz, “Deprem doğal bir doğal felaket, afete çevirmemek bizim elimizde” diyor. Boz, başkentle ilgili şu uyarılarda bulunuyor:
“Ankara, yıkıcı bir deprem riski taşımasa da, dört tarafı faylarla çevrili bir bölge. Çok katlı ve zayıf zemin üzerindeki binalar, hissedilebilecek bir depremde riski artırıyor. Yani, Ankara’nın etrafı 7 şiddetinden büyük deprem yaratma riski olan aktif faylarla sarılmış durumda. Bu yüzden binaların kurulduğu zemin önem taşıyor. Ankara’nın çoğu deresinin üstü kapatıldı. Örneğin Dikmen’de eğimli yer altı sularının olduğu alanlarda yüksek katlı binalarda kayma yaşandığını biliyoruz.
AFETE DÖNÜŞTÜRMEMEK ELİMİZDE
İnşaat alanlarının tahsisinde deprem riskini artıracak kararlardan kaçınılılmalı, çok katlı binalar zayıf zeminli bölgelere inşa edilmemeli. Okul, hastane gibi kamu binalarının taranarak tespitlerinin yapılıp güçlendirilmesi alınacak tedbirler arasında sayılabilir. Her şeyden önce, binalarımızın bilimsel ilkelere ve mevcut yönetmeliklere uygun standartlarda inşa edilmiş olduğundan emin olmalıyız.
GÜVENLİ BÖLGENİZİ ÖNCEDEN BELİRLEYİN
Olası bir sarsıntıda yaralanma riskini ortadan kaldırmak için yaşam alanlarındaki güvenli bölgerlerin önceden belirlenmiş olması gerektiğine de dikkat çeken Boz, “Olası bir deprem anında evin nerelerinin güvenli olacağını önceden belirlemiş olmak gerekiyor. Bina içindeysek merdiven, balkon ve pencerelerden uzak durulmalı. Ağırlık merkezi yere yakın ve sağlam olan bir eşyanın yanında yere yan yatıp dizleri karnımıza çekerek, üstteki elimizle başımızı, alttaki elimizle yanına uzandığımız. Eğer dışarıdaysak binalardan, üst geçitlerden, direklerden ve ağaçlardan mümkün olduğunca uzakta, açık bir alanda durulmalı”