Ahmet Tekin Baykal ve adamlarıyla ilgili olarak zorla çek senet tahsilatı, yağma, adam kaldırma ve işyeri kurşunlama olaylarıyla ilgili şikayetler üzerine geçen yıl yapılan Anafor operasyonuyla çökertilen İzmirli çete için rekor cezalar istendi. Ege Bölgesi’nde karıştığı birçok suçtan dolayı geçmişte yargılanan, çete lideri olmaktan hükümlü Baykal ve adamları, iki yıl önce teknik takibe alınmış, dönemin Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Murat Gök’ün talimatıyla, operasyon için düğmeye basılmıştı. İzmir başta olmak üzere Aydın, Balıkesir, Muğla, Samsun, İstanbul, Ankara, Mersin, Kayseri, Zonguldak ve Antalya’da 100 ev ve 35 işyerine baskın düzenlendi. Polis, Ahmet Tekin Baykal’ın Kuşadası’ndaki çiftliğine, içerisinde özel harekat timlerinin bulunduğu Sikorsky helikopterle baskın yaptı, ancak Baykal çiftlikte yakalanamadı. Polis, çete liderini Çeşme’de lüks bir otelde sevgilisi M.K. ile birlikte yakaladı.
İşkence odalı villada el bombası ve çelik yelek
Baykal’ın Kuşadası’ndaki ormanlık alanda bulunan ve kale gibi korunan çiftliğinde arama yapan ekipler, baskın sırasında kaçmak için açılan tüneller, çek ve senetlerini ödemeyenlere işkence yapılan odalar, çok sayıda silah ve çok yüksek miktarda usulsüz şekilde elde edilen TL, döviz ele geçirdi. Eş zamanlı baskınlarda, şüphelilerin, gösterdikleri yerlerde yapılan aramalarda, 5’i ruhsatlı 21 tabanca, 11 pompalı tüfek, el bombaları, çelik yelek, telsizler, çok sayıda mermi ve evrak bulundu.
Sanıklar arasında hakim savcı ve komiser de var
Gözaltına alınanlar arasında Ahmet Tekin Baykal ile birlikte emekli albay Y.Y., emekli Emniyet Müdür Yardımcısı H.E., değişik rütbelerde 3 emniyet görevlisi, üç avukat, Danıştay dan ayrılma hakim R.S.U., işadamı H.İ., Beşok davasında yargılanıp beraat eden F.T., İzmir eski Askeri Başsavcısı H.Ç. ve Nuri ve Vedat Ergin’in de avukatlığını yapan E.B.’nin bulunduğu dört ayrı operasyonda toplam 182 kişi gözaltına alındı. Çetenin, Yargıtay’daki davalarına etki etmek için emekli albay, askeri savcı ve hakimi kullandıkları ileri sürüldü.
Yağma, kumar, silahlı örgüt kurma suçları
Soruşturmayı üstlenen, Anafor operasyonu ile bağlantılı toplam dört soruşturma evrakını inceleyip tek dosya haline getiren, Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Faruk Çalışkan, 50’si tutuklu 182 sanık hakkında ‘Suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurmak’, ‘Nitelikli yağma’, ‘Kumar oynatmak’, ‘İhaleye fesat karıştırmak’, ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak “ ve ‘Suç işlemek amacıyla kurulan silahlı örgüte bilerek yardım etmek’suçlarından 6 ile 510 yıl arasında değişen hapis cezaları istemiyle Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açtı. Savcı Çalışkan, aralarında sanatçı, avukat, emekli hakim ve polislerin de bulunduğu sanıklardan en çok ceza 510 yıl ile Ahmet Tekin Baykal için istedi.
İddianamede Susurluk bağlantısına değinildi
Savcı iddianamede Baykal’ın bugüne kadar yaptıklarını, Susurluk sanıklarıyla ilişkilerini de anlattı. Sanıkların kendi aralarındaki telefon konuşmalarında ” Susurluk kazası olmasaydı 15 gün sonra İbrahim Şahin İzmir Emniyet Müdürü’ydü “ sözleri dinlemeye takıldı. 2 Ekim 2006’da işadamı İbrahim Çiftçi’nin İzmir’in Alsancak semtindeki bir kafede el bombasıyla öldürülmesi olayına da değindi. Bu olayda kullanılan el bombalarının, İstanbul Ümraniye’de ele geçirilen ve kamuoyunda Ergenekon adıyla bilinen soruşturmanın başlamasına neden olanlarla aynı seriden olduğunun saptandığı vurgulandı.
Ege bölgesini haraca kesmişti
Emnİyet Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan “Ulusal Çete” raporunda adı Alaaddin Çakıcı, Kürşat Yılmaz ve Sedat Peker gibi isimlerle birlikte geçen Çerkez kökenli Ahmet Tekin Baykal, son günlerin en çarpıcı operasyonlarından biri olan Anafor Operasyonu’nda Çeşme’de yakalanmıştı. Çerkez kökenli olması nedeniyle örgütünün çoğunluğunu aynı kökenden kişilerden oluşturduğu belirlenen Ahmet Tekin Baykal, yakalandığında üzerinde altın kaplama tabancası da ele geçirilmişti. İzmir ve Aydın başta olmak üzere Ege Bölgesi’nde karıştığı birçok suçtan dolayı 1997 yılında çete lideri olduğu iddiasıyla tutuklanan Baykal, cezaevinden çıktıktan sonra da yeniden suç örgütü kurdu. Çeşitli suçlara karışan Baykal, ’Çerkez İbrahim’ lakaplı İbrahim Çiftçi’nin bombalı saldırıyla öldürülmesinin ardından gayri meşru alanda tek söz sahibi olmak ve bunu ülke geneline yaymak için faaliyetlerde bulundu. Çiftçi’nin adamlarıyla iyi ilişkiler kurdu, kendi yanına çekti. Çete elemanları örgütten ’teşkilat’ olarak söz ediyor, olaylara gönderilen adamlara ’ekip’adı veriliyor, ekip lideri lüks keşif ve koruma araçlarıyla dolaşıyordu. Çete lideri Baykal, birbirini tanımayan, birbirinden habersiz hücre tipi bir yapılanma kurmuştu. Örgütün mensupları, teknik takibe yakalanmamak için cep telefonu kullanmıyor, Baykal da elemanlarıyla yüz yüze görüşüp talimat veriyordu. Savcı Çalışkan, hazırladığı iddianamenin yanında örgütün çalışma şeklini gösteren, örgüt üyelerinin fotoğraflarının da bulunduğu bir şemayı mahkemeye sundu.
İbo’ya ceza kesti: Kuşadası’na giremez
İddİanamede, 2007 yılı kurban bayramında, İbrahim Tatlıses’in Kuşadası’ndaki otelinde Sami Hoştan ve bazı işadamları ile sanatçıların da katıldığı bir kumar günü düzenlediği, Ahmet Tekin Baykal’ın kendisinden izin alınmadığı gerekçesiyle oteli bastığı anlatıldı. Tatlıses’in otelden kaçtığı, Baykal’ın bir daha ilçeye gelmesini yasakladığı, Sami Hoştan’a da 1 milyon dolar ‘ceza’ kestiği, bu parayı taksitlerle aldığı kaydedildi. Ahmet Tekin Baykal ve adamlarının Ege Bölgesi’nde, kendilerinden izinsiz kumar oynatılmasına izin vermediği de yer aldı. Davada İbrahim Tatlıses’in de ’Suç işlemek amacıyla kurulan silahlı örgüte bilerek yardım’ ve ‘Kumar oynatmak’tan 7 yıl hapsi istendi.
Özcan Deniz’i de Baykal vurdurmuş
Çete lideri Baykal’ın, şarkıcı Özcan Deniz’in Çeşme ilçesindeki bir konser sonrasında vurulması olayına da karıştığı iddianamede yazanlar arasında. Deniz’in bir gece kulübünde sahneye çıkmak için anlaşıp, parasını almasına rağmen sonradan vazgeçmesi yüzünden, işletme sahiplerinin isteğiyle vurulduğu ileri sürüldü. Çete lideri Ahmet Tekin Baykal’ın ’Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak’, ‘Nitelikli yağma’, ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak’ ve ‘İhaleye fesat karıştırmak’ suçlarından cezalandırılması talep etti. Sami Hoştan’ın ‘Suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurmak’ ve ‘Kumar Oynatmak’tan 66 yıl, Çeşme Belediye Başkanı CHP’li Faik Tütüncüoğlu’na karşı ‘Suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurmak’ ve ‘İhaleye fesat karıştırmak’ suçundan 15 yıl hapis cezası istedi. Sanıklar önümüzdeki günlerde İzmir 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim önüne çıkacak.
VATAN