Özlem Akarsu Çelik
Genç kadını kaçıranlar; Tolga Deniz (26) ile Arif Yavuz (28), Ayaş'ın bir köyünde yaşayan ve Sincan'da çalışan iki işçiydi. 'Kaçamasın' diye aralarına oturttukları Yeşim'i, Ayaş'ta Şahintepe olarak bilinen yere götürdüler. Saat 21 00'de kaçırılan Yeşim, 6 saat alıkonuldu, tecavüze uğradı. Arif Yavuz, Yeşim'i öldürmekte ısrar edince Tolga Deniz'le aralarında tartışma çıktı. Arif Yavuz arabadan inip evine gitti. Tolga Deniz, Yeşim'i kaçırdıkları yere götürüp bıraktı. Yeşim, birlikte yaşadığı ablasına başına gelenleri anlattı. Saat 02.30'da ablası ve yakın arkadaşlarıyla Balgat-Yüzüncü Yıl Karakolu'na gitti. Polisler tecavüze uğradığı yerin kendi bölgeleri olmadığını söyleyince 8 saat, üzerinde tecavüzün delili kıyafetleri ve darpın delili yara bereleriyle karakol karakol gezdi. Genç kadın sonunda polisleri, tecavüzcülerin benzin almak için durdukları istasyona götürdü. Pompacı, adamlardan birini tanıdığını söyleyince tecavüzcüler yakalanarak gözaltına alındılar.
1.5 YIL SERBEST DOLAŞTILAR
Türkiye, siyasi davalarda uzun tutuklulukların cezaya dönüştüğünü tartışırken Sincan 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen tecavüz davasının Ekim 2010'daki duruşmasında mahkeme, 7 aydır tutuklu bulunan iki sanığı, 'dosyanın Adli Tıp'tan dönüşünün gecikebileceği, bu süre zarfından mağdur olmamaları' ve 'suç vasfının değişebileceği' gerekçesiyle serbest bıraktı.
'SEKS İŞÇİSİYDİ' DEDİLER
1.5 yıl serbest dolaşan ve 5 Nisan 2012 günü 19.5 yıl hapis cezasına çarptırılarak yeniden tutuklanan tecavüzcülerle ilgili Yeşim'in avukatı Senem Doğanoğlu'nun anlattıkları çarpıcı: 'Tecavüzcüler önce Yeşim'in seks işçisi olduğunu iddia ettiler. Mahkeme inanmadı. Yeşim tecavüzcülerle aynı statüde olsaydı farklı düşünebilirlerdi ne yazık ki! Sonraki duruşmada 'kendi isteğiyle birlikte oldu' dediler. Bu da tutmayınca 'evlenmek için yalan söylediğini' bile iddia ettiler.'
19.5 YIL HAPİS YETMEZ
Doğanoğlu sanıkların, beraat edeceklerine inandıklarını söyledi: 'Kendilerinden o kadar emindiler ki, tüm duruşmalara geldiler. Bizleri rahatsız etmek için ellerinden geleni yaptılar. Bu da Yeşim'e yaptıklarını planlandıklarını gösteriyor. Belki başka kadınlara da tecavüz ettiler ama yargılanmadılar. Haklarında tecavüz, hürriyeti tahdit ve yağmadan dava açtık. Yeşim'in cüzdanını alıp parasına da el koymuşlardı. Mahkeme yağmadan ceza vermedi, 19.5'ar yıl hapis cezasına çarptırdı. Bu sürenin 2/3'ünü yatacaklar. Dava temyize gidecek. Benzer davalara bakıp cezayı iyi bulanlar var ama bizce yetersiz!'
TECAVÜZ HABERİ NASIL YAPILIR?
Başlıktaki sorunun yanıtını tecavüze uğrayan genç bir kadın (ismini gizli tutmak için Yeşim rumuzunu kullandık), AKŞAM'a yaptığı şu açıklamayla verdi: Yaşadıklarımın ağırlığı bir yana kadınlar için yargı süreci tam bir eziyet. Savcı beni sorgularken kendimi öldürmeyi bile düşündüm. Medya da mağdurları çok zor durumda bırakıyor. Tecavüze uğrayan/şiddet gören kadınların fotoğraflarına yer veren medya nedense tecavüzcüleri teşhir etmiyor! Kadına yönelik şiddet haberlerinin bu şekilde sunulması tecavüzcüler açısından adeta teşvik edici! Eğer anlatacaklarımı siz de böyle aktaracaksanız hiç haber yapmayın lütfen!' Yaptığımız araştırmada Yeşim'e tecavüz eden iki erkeğin fotoğrafına rastlamadık. Deşifre edilmemeleri bile Yeşim'i eleştirilerinde haklı çıkarıyor.
YARGI, O KOKUYU UNUTMAMA İZİN VERMEDİ
- 19.5 yıl hapis cezası sizce yeterli mi?
Yetmez, yetemez! Öyle şeyler yaşadım ki 2 yılda. Serbest bırakıldıklarında hiç ceza almayacaklarını düşündüm. Mahkeme, avukatlarımdan bakire olup olmadığımı bile öğrenmeye çalıştı! Olayı her anlatışımda adamların kokusu burnuma geliyordu. O kokuyu hafızamdan silmek için aylarca uğraştım. Mahkeme son kez çağırdığında o koku tekrar geldi. Kızgınlığım sadece 2 tecavüzcüye değil. Hırpalanmış haliyle dava açan kadını işkenceye tabi tutan hukuka da kızgınım!
- Tecavüzcüler serbest kaldığında...
Çok zordu benim için. 7 ay sadece akrabalarından saklanmıştım. Sürekli ev değiştiriyordum. Tam sokağa çıkabileceğimi düşünmeye başlamışken serbest bırakıldılar. Görme ihtimalim vardı. Başa dönmüştüm.
- Şikayetçi olmak zor mu?
Karakol karakol gezdik. 8 saat boyunca tüm ayrıntıları tekrar tekrar anlattırdılar. Savcıya ifadem, en fenasıydı! Öyle sorular sordu ki ölümü düşündüm. Pencereden atlasam ölsem, midemi bulandıran bu soruların hiçbirini duymam dedim. Serbest bırakıldıklarında, duruşmalarda onları gördüğümde, davayı bunları yaşamak için mi açtım dedim.
- Aileniz destek oldu mu?
Ablam ve yakın arkadaşlarım hep yanımdaydılar. Sabaha doğru aileme haber verdik. Akşama memleketten geldiler. Onları görmek öyle iyi geldi ki! Hep yanımda oldular. Feminist kadınlarla tanıştım. Kadın dayanışmasının ne olduğunu gördük. Her duruşmada yanımdaydılar. Davanın sonucu kadın dayanışmasının zaferidir.
- Zor ama hayat normale döndü mü?
Eski halimi anımsamıyorum bile. Tecavüzcülerin 19.5 yıl ceza aldıkları gün yeni hayatıma başladım. Duruşma sonrası adamların yakınları beni takip etmeye kalktılar, tehditkar görünüyorlardı. Uzun bir aranın ardından döndüğüm okulumu bitirip bu şehri terk edene kadar sürekli ev değiştirmeye, ikametsiz yaşamaya devam edeceğim.
- Psikolojik destek aldınız mı?
Türkiye'de travma konusunda çalışan terapist sayısının az olduğunu gördüm. Herhangi bir psikolog da daha kötü hissettirebiliyor kendinizi.
27 NİSAN'DA FETHİYE'YE
- Yaşadıklarınızdan sonra çağrı yapın desek
Fethiye'deki toplu tecavüz davasının 27 Nisan'daki duruşması karar duruşması olabilir. Tecavüzcüler arasında şehrin önde gelenleri olduğu için davayı kapatmaya çalışıyorlar. Fethiye'deki davada da hep birlikte orada olmalıyız!