ABD’li müzik grubu Pink Martini, Türkiye turnesi kapsamında bu akşam Congresium Ankara’da sahne alacak. Türkiye’de geniş bir dinleyici kitlesine sahip olan Pink Martini’nin kurucusu Thomas Lauderdale ve solisti China Forbes ile, konser öncesinde konuştuk.
* Müzikte çeyrek asrı geride bırakmak üzeresiniz. Peki, daha henüz yolun başındayken size ilham veren kim ya da ne olmuştu?
Thomas Lauderdale: 1930’ların Hollywood orkestralarındaki ruhu yakalamak istiyordum. Grubun ismi için ilham veren ise Henry Mancini ve onun Pink Panther (Pembe Panter) ve Breakfast At Tiffany’s gibi olağanüstü güzel müzik mirası oldu. Farklı kültürlerin şarkılarını bulup onları kendi tarzımızda yorumlamayı, farklı dillerde şarkılar söylemeyi seviyoruz. Bize ilham veren de bu çeşitlilik arayışı.
* Dünyanın dört bir yanında konserler veren bir grup olarak en çok hangi kültürün müziğine yakınlık duyuyorsunuz?
Thomas Lauderdale: Biz aslında böyle bir ayrım yapmıyoruz. Çünkü repertuvarımıza aldığımız tüm şarkılar öncelikle bizim seslendirmekten çok keyif aldığımız ve sevdiğimiz parçalar oluyor. Her birinde hissettiğimiz duygular farklı.
ZORLU VE EĞLENCELİ
* Samurayların aşk şarkılarından 1930’ların Küba müziğine, Fransız şansonlarından Brezilya sokak şarkılarına kadar uzanan çok geniş bir repertuvarınız var. Farklı dillerde şarkı söylemek zor oluyor mu?
China Forbes: Farklı dilde şarkı söylemek hem çok eğlenceli, hem de zorlu. Biz yıllardır çok farklı dillerde şarkılar söylediğimiz için artık bu konuda bir reflekse sahibiz. Şarkıları repertuvarımıza alırken o dili çok iyi bilen insanlardan ya da dil uzmanlarından destek alıyoruz. Birlikte telaffuz üzerinde çalışıyoruz. Şarkının hikâyesini, ne anlattığını iyice öğreniyoruz. Kolay değil ama biz her aşamasından çok keyif alıyoruz.
* Bu kadar farklı dilde şarkı söyleyerek insanlarda aynı duyguları uyandırmayı nasıl başarıyorsunuz?
Thomas Lauderdale: Biz müziğin ve sanatın her şeyin üzerinde olduğuna inanıyoruz. Önemli olan bizi izleyenlerle iletişim içinde olabilmek ve onlarda güzel duygular uyandırabilmek. Sahnede her şeyden önce biz keyif alıyoruz, hepimiz birbirimizle ve seyirciyle iletişim halindeyiz. Bizim konserlerimizde seyircimiz de performansımızın bir parçasıdır. Yani karşılıklı bir enerji alışverişi söz konusu. Çoğu zaman şarkıları onlarla birlikte söylüyoruz, birlikte ritim tutuyoruz. Hatta onları sahneye davet ederek dans ediyoruz.
TÜRK ŞARKILARI ÇOK ZENGİN
* Peki, ‘Aşkım Bahardı’ ve ‘Katibim (Üsküdar’a Giderken)’ gibi Türkçe şarkılar da söylüyorsunuz. Türkçe şarkılar ve Türk müziği size ne hissettiriyor?
China Forbes: Türkiye’ye çok uzun yıllardır geldiğimiz için müziğinize çok aşinayız ve her gelişimizde de yeni şeyler keşfediyoruz. Türk şarkıları sözleri ve melodik yapıları açısından çok zengin. Nostaljik Yeşilçam şarkılarını ve Türk Sanat Müziği şarkılarını da çok seviyoruz.
* Son olarak, Congresium Ankara’da vereceğiniz konser ve Ankaralı hayranlarınız için ne söylemek istersiniz?
China Forbes: Ankara’ya daha önce birçok kez geldik. Her seferinde de çok keyifli akşamlar yaşadık. Şarkılarımızı hep birlikte söylemek, birlikte dans etmek ve eğlenmek için tüm Ankaralıları bekliyoruz.