Fotoğrafçılık Kulübü’nde ders veren Zeki Güven ile Ilıca Şelalesi’nde, bol oksijenli, doğanın binbir rengi ve güzelliği içerisinde keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Zeki Bey sizin fotoğrafçılık serüveniniz ne zaman ve ne vesile ile başladı?
1984 yılında orman mühendisliği bölümünü kazanınca eniştem tarafından bana hediye edilen kompakt bir fotoğraf makinesi ile fotoğrafçılık serüvenim başladı ve o günden bugüne kadar makinemi elimden bırakmadım.
Trabzon Vakfı’nda ders vermeye ne zaman başladınız? Kulübünüze katılma şartları nedir?
Çalıştığım kurum olan Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nda 2006 yılından beri fotoğrafçılık kursu veriyordum. 2007 yılından beri fotoğraf konusunda birlikte çalıştığım arkadaşlarım Özkan Akçay ve Ziya Karakelle ile birlikte vakıf başkanımız Bilgin Aygün’e, fotoğrafçılıkla ilgili bu deneyimimizi Trabzon Vakfı çatısı altında sürdürmek istediğimizi söyledik. Sayın Başkan, vakfın bir dairesini sanat salonu haline getirip hizmetimize sundu. Bu vesile ile kendilerine teşekkür ediyorum. 2010 yılında başkanlığını benim, yardımcılıklarını da Özkan Akçay, Ziya Karakelle ve Emine Bodur’un yürüttüğü Trabzon Vakfı Fotoğrafçılık Kulübü kuruldu ve fotoğrafa gönül veren herkese kapımızı açtık. Bizimle beraber fotoğraf üretmek isteyen herkes, ekim ayında başlayıp mayıs ayında sona eren fotoğrafçılık temel eğitim kursuna kayıt olabilir.
Fotoğrafçılığa meraklı ancak fotoğraf makinesi olmayan öğrencilerinize öncelikle ne öneriyorsunuz?
Kulübe katılım sağlamak isteyen kişinin mutlaka bir fotoğraf makinesi olmalı. Fotoğraf severler öncelikle kendi ellerinde olan fotoğraf makinesi ile eğitime başlıyor. Katılımcılar daha üst düzeyde fotoğraf çekmeye başlayınca ve ellerindeki makineler yeterli olmayınca, tabii ki imkanları ölçüsünde, kendilerine makine ve özellikleri hakkında öneride bulunuyorum.
DOĞADA TRİPOT ÇOK ÖNEMLİ
Bu gezide ben, en çok tripodumun yetersizliğinden şikayetçi oldum. Bu konuda önerileriniz nelerdir?
Fotoğrafçılığa yeni başlayan arkadaşlara, temel fotoğrafçılık eğitiminde kendi imkanları ölçüsünde, fotoğraf makinesi taşıyabilecek bir üçayak (tripod) almalarını öneriyorum. Özellikle doğa fotoğrafçılığında tripod çok önemlidir. Örneğin bu gezimizde sonbaharın renklerini çalışmak için Ankara’dan Kastamonu dağlarına geldik. Bunca emek ve zaman harcıyoruz. Sizin de gördüğünüz gibi ışık koşulları elde fotoğraf çekmek için bazen yeterli olmayabiliyor. Her koşulda, net ve istediğimiz şekilde fotoğraf çekebilmemiz için tripod, önemli fotoğrafçı teçhizatlarından birisidir. Arkadaşlara önerim tripodsuz doğa fotoğrafı çekmeye çıkmayın, emeğinize yazık olmasın.
Altı aylık fotoğrafçılık kursunu bitirenler, fotoğrafçılık alanında kendilerini hangi seviyede bulacaklar?
Trabzon Vakfı Fotoğrafçılık Kulübü olarak kursiyerlerimize biz yol gösteriyoruz. Yapılması gerekenleri, fotoğrafçılık kurallarını anlatıyoruz. Bu anlatımın arazi uygulaması çok önemli, bunun için eğitim süresini uzun tutup, bolca uygulama yapmak istiyoruz. Burada en önemli görev kursiyer arkadaşlarımıza düşmektedir. Bolca fotoğraf çekmeleri, fotoğrafçılıkla ilgili dergi, kitap ve görsel yayınları takip etmeleri ve çektikleri fotoğrafları yorumlatmaları gerekiyor.
Bu gezide “Bize Her Yer Trabzon” sloganını fotoğraflaştırdık. Bu fikir nereden doğdu?
“Bize Her Yer Trabzon” sloganı bana göre yüz yılın sloganıdır. Bu sloganda sevgi vardır, hoşgörü vardır, paylaşım vardır. Bunun için Trabzonlu olmayanlar tarafından da benimsenmiştir. 2010 yılında yaptığımız ilk gezimizde gittiğimiz yerleri, Trabzon Vakfı Fotoğrafçılık Kulübü olarak nasıl belgeleriz diye düşünüyorduk. Bu kapsamda Horon, Trabzonluların önemli kültürel özelliği ve horonu fotoğrafla belgelemek bizim işimiz. Üzerine bir de “Bize Her Yer Trabzon” sloganını yerleştirince bu çalışma gerçekleşti ve artık gelenekselleşti.
EN İYİ FOTOĞRAF HENÜZ ÇEKMEDİĞİNİZ FOTOĞRAFTIR
Günümüzde düğün ve doğum fotoğrafçılığı farklı bir boyuta ulaştı. Hikaye fotoğrafçılığı hakkında fikirlerinizi alabilir miyim?
Fotoğrafın temel eğitimini tamamladıktan sonra fotoğraf severler kendilerini, gerek ticari gerekse sevgileri doğrultusunda doğa fotoğrafı, soyut fotoğraf, mimari fotoğraf gibi alanlarda geliştiriyor. Bu konuda fotoğraf üreten herkese saygı duyarım. Bizim fotoğrafçılık kulübümüzde bu yıldan itibaren temel eğitimi bitiren arkadaşlarla, proje bazlı çalışmaya başlıyoruz.
İyi bir fotoğraf nasıl olmalı, hangi kriterler bir arada yer almalı?
Bir saatimizi, bazen bir buçuk saatimizi kursiyerlerimizin fotoğraflarını yorumlamaya ayırıyoruz. Aslında iyi bir fotoğrafın üst sınırının olduğunu düşünmüyorum, aksi halde o sınırı yakalayınca sanat biter. Bu gezimizde sizin de şahit olduğunuz gibi, iyi bir fotoğraf kavramını yol süresince arabada tartıştık. Kursiyer arkadaşlarımız, iyi bir fotoğraf kavramını eğitim süresince gördüğü ve aklında yer ettiği fotoğraflarla açıklıyor. İyi bir fotoğraf; aklında yer eden unutamadığın fotoğraftır. En iyi fotoğraf, henüz çekmediğiniz fotoğraftır.
Yardımcınız Emine Hanım’ın söylediği “Işığınız bol, vizörünüz açık olsun” sözleri ile söyleşimizi noktalamak isterim.