ANKARA / Avukat Mustafa Büyükavcıoğlu, Ankara'nın simge yapılarından Atakule'nin yıkımının, Ankara Bölge İdare Mahkemesince durdurulması kararına ilişkin, "Bu karar, Türkiye'de mimarlar açısından çok önemli bir kazanımdır ve bu konuda verilen ilk karardır" dedi. Büyükavcıoğlu, Ankara Bölge İdare Mahkemesinin oy birliğiyle "yıkımın hukuka aykırı olduğu ve uygulanması halinde telafisi güç ve imkansız zarara yol açacağı" gerekçesiyle yürütmeyi durdurmayı kararlaştırdığını bildirdi. Büyükavcıoğlu, şunları kaydetti:
"Bu karar, Türkiye'de mimarlar açısından çok önemli bir kazanımdır ve bu konuda verilen ilk karardır çünkü mimarların eserleri üzerindeki hakları hem uluslararası sözleşmelerle hem de fikir ve sanat eserleri kanunuyla korunmaktadır. Uluslararası Bern Sözleşmesi'ne göre de mimar, eserin üzerindeki tüm mali haklarından vazgeçse bile eserinin yok edilmesini, değiştirilmesini men etme hakkına sahiptir. Bizim bu konudaki girişimlerimiz hukuk nezdinde yanıt bulduğu için çok mutluyuz. Bugünden itibaren farklı bir süreç başlayacağını düşünüyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
YAPMAK ZOR, YIKMAK KOLAY
Mimar Ragıp Buluç da, "Yapmak ne kadar zor, yıkmak ne kadar kolay, Ben bu projeyi bir buçuk yılda tamamladım, inşaat iki buçuk yılda bitti, işte üç beş günde yıkılıyor. Ben niye itiraz ediyorum, kanunsuzluğa" diye konuştu.
Buluç, Atakule'yi yıkmak isteyenlerin orijinal projeye uygun olarak yapmaları gerektiğini kaydederek, eğer yapılmayacaksa da buranın park olarak değerlendirilmesini istedi. Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan ise kararın, mimarın telif hakkını hiçe sayarak yapılan uygulamalara yanıt olduğu için çok önem taşıdığını, Kızılay'daki binaların cephelerinin değişimi için de bir emsal sayılacağını ifade etti.
TELAFİSİ GÜÇ ZARARLARA YOL AÇABİLİR
Bölge İdare Mahkemesince oy birliğiyle alınan kararda ise şu gerekçelere yer verildi:
"Söz konusu yapı ve mimari projenin özgün fikir ifade edip etmediğine, dolayısıyla davacının izninin gerekip gerekmediğine dair mimari estetik komisyonundan bir karar alınmaksızın, tesis edilen dava konusu işlemde mevzuata ve hukuka uygunluk bulunmamaktadır. Öte yandan hukuka aykırılığı ortaya konulan dava konusu işlemin uygulanması halinde, niteliği gereği telafisi güç ve imkansız zararlara yol açabileceği de açıktır."ANKARA /