Aydemir, “PKK ve YPG, İsrail’in ve ABD’nin bölgedeki çıkarlarına hizmet eden araçlar olarak sahaya sürülüyor. Ancak Türkiye’nin kararlı tutumu, bu planları boşa çıkaracak güce sahiptir” dedi.
Aydemir, YPG’nin Esad rejimiyle iş birliği yapmasının İsrail’in bölgedeki hakimiyetini artırma hedefiyle doğrudan bağlantılı olduğunu ifade ederek, “Bu örgütlerin, Suriye’nin geleceğinde meşru bir yapı olarak kabul edilmesi yönündeki çabalar asla kabul edilemez. Türkiye, sınır güvenliğini sağlamak ve bölgedeki terör varlığını sonlandırmak için ivedilikle adımlar atmalıdır” ifadelerini kullandı.
SURİYE’DE GÜVENLİ BİR KUŞAK ŞART
Aydemir, Türkiye’nin Suriye sınırında oluşturmayı planladığı 40 kilometrelik güvenli kuşağın, bölgesel istikrar açısından hayati öneme sahip olduğunu belirtti. Mülteci sorununun çözümünün de bu adımla doğrudan bağlantılı olduğuna dikkat çeken Aydemir, “Halep ve çevresindeki bölgeler, tarihi ve stratejik bağlamda Türkiye’nin güvenlik politikalarının merkezinde yer almalıdır. Bu alanların kontrolü, hem mülteci sorununa hem de terör tehdidine kalıcı çözümler getirecektir” diye konuştu.
İSRAİL’İN BÖLGESEL HEDEFLERİNE KARŞI TÜRKİYE’NİN KARARLI DURUŞU
Aydemir, İsrail’in bölgedeki nüfuzunu artırma ve Türkiye’yi baskı altına alma girişimlerinin, Ankara’nın kararlılığı karşısında başarısız olacağını söyledi. “İsrail, YPG’yi meşrulaştırarak Ortadoğu’da yeni bir düzen kurmayı hedefliyor. Ancak Türkiye, bu planlara geçit vermeyecek güce ve iradeye sahiptir” diyen Aydemir, uluslararası toplumun bu süreçte daha adil bir tutum sergilemesi gerektiğini ifade etti.
Aydemir, Türkiye’nin bölgesel tehditlere karşı direncini artırması gerektiğini belirterek, “Bu süreçte kararlılık ve milli birlik en önemli silahımızdır. Türkiye, terör örgütlerine ve onları destekleyen güçlere karşı mücadeleyi her alanda sürdürecektir” dedi.