ANKARA / “Türkiye’de Az Görenlere Yönelik Hizmetlerin Geliştirilmesi, Yaygınlaştırılması ve Profesyonellerin Eğitimi” projesi kapsamında “Eğiticilerin Eğitimi” toplantısı yapıldı. Ankara Üniversitesi bünyesinde yapılandırılan ve Türkiye’nin ilk ve tek az gören rehabilite kliniği olma özelliği taşıyan Az Görenler Rehabilitasyon Merkezi Sorumlusu ve Proje Genel Koordinatörü Prof. Dr. Aysun İdil, “Az görme rehabilitasyonu ülkemizde eksik bir konuydu. İlk kez üniversitemizde kuruldu ve çalışmalarına devam ediyor. Görme en baskın duyulardan biri olduğu için onu kullanabilmek çok önemli. Yaptığımız çalışmalarda az görme yetisine sahip olan bireylerin, rehabilite çalışmaları sayesinde görme kapasitelerinin arttığını gördük” dedi.
FARKINDALIK ARTTIRILMALI
Ankara Üniversitesi, Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Sight First-LCIF, Ankara Maltepe Lions Kulübü Derneği ve İlk Bakış Az Görenlere Yardım Derneği (İBAYDER) paydaşlığında hayata geçirilen proje hakkında bilgi veren İdil, şunları söyledi: “Merkezimizde, az görenlere yönelik bir takım çalışmalar yürütüyor ve projeler hayata geçiriyoruz. Eylül ayında startını verdiğimiz Türkiye’de Az Görenlere Yönelik Hizmetlerin Geliştirilmesi, Yaygınlaştırılması ve Profesyonellerin Eğitimi projesi geniş kapsamlı bir çalışma içeriyor. Az görenlere yönelik toplumdaki farkındalığı arttırmak, profesyonellerdeki farkındalığı arttırmak ve onları eğitmek, körler okulu taramaları yapmak, hasta kapasitelerini arttırmak gibi amaçlarımız var.
10 MİLYON KİŞİYE BİR MERKEZ
Görme çok baskın bir duyu olduğunu için onu kullanabilmek çok önemli. Bu nedenle merkezimize her yaş grubunu kabul ediyoruz ancak eğitim çağındaki çocuklar öncelik sahibi. Kapasite arttırmamıza rağmen 2 bin 500 kişiye ulaşabildik. Türkiye’de az görenlerin tahmini rakamı 500 bin. Bu açıdan bakıldığında kapasitenin yeterli olmadığını görüyoruz. Dünya Sağlık Örgütü (WHO)kriterlerine göre 10 milyon kişiye en az bir tane az gören rehabilitasyon merkezi düşmesi gerekiyor. Ülkemizde maalesef sadece bizim merkezimiz faaliyet gösteriyor ve merkez sayısının en kısa sürede sekize ulaşması gerekiyor.”
EĞİTİCİ İLE HEKİM İŞBİRLİĞİ
Klinik uygulamalarda en büyük eksikliği, eğitimci ile göz hekimi arasındaki iletişim kopukluğu nedeniyle yaşadıklarını söyleyen Prof. Dr. İdil, “Biz hekimler muayeneden sonra çocuklarımızı eğitimcilere emanet ediyoruz ancak, bu noktada büyük bir bilgilendirme eksiği yaşıyoruz. Körler okullarında yaptığımız taramalarda üzücü tablolarla karşılaştık. Bu okullara giden çocuklara eğitim verilirken görme düzeylerinin tam olarak belirlenmediğini ve muayenelerinin de yeterli olmadığını tespit ettik. Bu noktada hekim ile eğitici arasında işbirliği yapılarak sorunlar büyük ölçüde azalır” diye konuştu.ANKARA /