Bu bir komplodur
‘BELGE’ konusunda Başbakan’ın büyük bir hata yaptığına dikkat çeken CHP lideri Deniz Baykal, “Askeri Savcılığı’nın kararı, kağıdın belge niteliğinde olmadığını gösterdi. Bu bir komplo ve bunu yapanlar ortaya çıkarılmalı” dedi.
Failleri bulunmalı
Baykal, cevap bekleyen diğer sorulara da dikkat çekti: Bu komployu kimler, niçin yapmıştır? Bu fırsatı nasıl bulmuşlardır? Onları kimler himaye etmiştir? Kimler o noktalara taşımıştır ve bundan önce ortaya atılan komplolarla ilişkisi nedir?
Albay Çiçek: Bu işin peşini bırakmam!..
Genelkurmay Askeri Savcılığı’nın kararını değerlendiren Albay Dursun Çiçek, “Gerçekler ortaya çıktı. Bu işin peşini bırakmam. Şimdi bu asılsız iddianın sahipleri düşünsün” dedi.
“Askeri Savcılık kağıdın ’belge’ olmadığını belirledi. Komplo suçluları bulunmalı”
Başbakan özür dilemeli
CHP lideri Baykal, belge niteliği olmayan bir kağıda dayanarak ağır ithamlarda bulunan Başbakan Erdoğan’ın toplumdan özür dilemesi gerektiğini söyledi
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, bir kağıt parçasını ciddiye alıp ağır suçlamalarda bulunduğunu öne sürdüğü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı özür dilemeye davet etti. Baykal, parti genel merkezinde, basın mensuplarının, gündemdeki konulara ilişkin sorularını yanıtladı. Baykal, Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığının kararının, ortaya atılan kağıdın belge niteliğinde olmadığını gösterdiğini söyledi. Baykal, bunun bir komplo olduğunu ve komployu yapanların ortaya çıkarılması gerektiğini bildirdi. Baykal, “bu iddiayı bir belge olarak kabul edip değerlendirme yapanların şimdi ne söyleyecekleri ne düşündükleri önem kazanmaktadır” diyerek Başbakan Erdoğan ve AKP’yi topa tuttu.
Bu aşamaya yeni geldi
Başbakan Erdoğan’ın, haberden sonraki tavrını eleştiren Baykal, Erdoğan’ın, muhalefeti bildikleri noktasında katkı vermeye çağırdığını anımsattı ve “Ne yazık ki Başbakan, bu aşamaya yeni gelmiştir. Keşke Başbakan, Şanlıurfa AKP Kongresi’nde esip gürlerken, bu iddiayı bir belge olarak kabul ederken, muhalefet partisi ile istişare etmek, muhalefet partisinin bu konudaki düşüncelerini dinlemek ihtiyacını hissetmiş olsaydı” dedi.
Suçlama kampanyası
Baykal, şöyle devam etti: “Erdoğan, partisine ve hükümete karşı bir komplonun yapıldığını, demokrasinin hukuk devletinin inkar edilmek istendiğini, milli iradeye meydan okunduğu, bir askeri darbe hazırlıklarının bu belgede açıkça görüldüğünü iddialı bir şekilde söylüyordu. Geldiğimiz aşamada iddiasının desteklenmesi için bizden yardım bekliyor. Geç kalmıştır Sayın Başbakan. Bunu daha önce, iddiayı ortaya atmadan önce istişare etmeliydi. Geldiğimiz noktada maalesef bir ağır tahribat ortaya çıkmıştır. Başbakan bu kağıdı ciddiye almıştır, bu kağıda dayanarak ağır ithamlar ifade etmiştir, suçlamalar yapmıştır. Bütün bunlar, bu olayın ’doğru’ diye kabul edilerek toplumda bir ağır suçlama kampanyasının dayanağı haline dönüştürülmesi maalesef çok yanlış olmuştur. Bu tablo karşısında başbakan toplumdan özür dilemelidir.”
Ağır ithamlar
Baykal, “Yanlış bir iş yaptığını, haksız olarak geçerli olmayan iddiaları doğruymuş gibi kabul ederek devletin kurumlarına yönelik ağır ithamları, suçlamaları dile getirmiş olduğunun artık görüldüğünü tespit ederek yaptığı yanlış yönlendirme, ağır suçlama için toplumdan Sayın Başbakan özür dilemelidir. Bu bir temel ihtiyaçtır” şeklinde konuştu.
Albay Çiçek: Şimdi yapan düşünsün
Genelkurmay Askeri Savcılığı’nın Taraf’ta yayınlanan belgenin Genelkurmay’da hazırlanmadığını açıklaması, en çok belgede imzası olduğu öne sürülen Albay Dursun Çiçek’i sevindirdi. Belgenin sahte olduğunu bildiren Askeri savcılığın, hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar vermesini Genelkurmay karargahındaki görevi başında öğrenen Albay Dursun Çiçek’in ilk tepkisi “Gerçekler ortaya çıktı” şeklinde oldu. Habertürk gazetesine konuşan Albay Çiçek, şunları söyledi: “Ben zaten çıkan kararın haricinde bir karar beklemiyordum. Çünkü ben böyle bir şey yapmadım. Artık bu işin peşini bırakmayacağım. Sadece ben değil, Genelkurmay Başkanlığı da bunun peşini bırakmayacak. Şimdi bu asılsız iddiayı ortaya atanlar düşünsün.”