Türkiye’nin güney sınırı boyunca ciddi bir güvenlik sorunu ve siyasi otorite boşluğu oluşturmak isteyenler Türkiye’yi aslında siyasal bir istikrarsızlığa itmeye çalışmakta" dedi.
Bakan Soylu, İçişleri Bakanlığı Eğitim Dairesi Başkanlığında gerçekleştirilen 106. Dönem Kaymakam Adayları Uyum Kursu’nun açılış konuşmasını yaptı. Kaymakam adaylarının bugün uzun bir yola çıktığını dile getiren Soylu, eğitimlerinin tamamlanmasının ardından her birinin kaymakam olacağını kaydetti. Soylu, kaymakam olduktan sonra yolun burada bitmediğini belirterek, "Bu mesleğin öğrenme işi olduğunu yaşadıkça göreceksiniz. Bu milletin sizlere öğretecekleri bitmeyecektir. Millet size sürekli bir şeyler öğretecektir. Beklentilerini, kendilerine nasıl davranılması gerektiğini öğretecektir. Dinlerseniz kazanırsınız, dinlemezseniz iyi kötü bir maaş alırsınız. Ama bir büyük millete, bir büyük milletin gönlüne girme, ona hizmet etme, size bırakılan büyük bir misyonu yarına taşıma fırsatını kaçırırsınız. Dinlemezseniz bir Muhammet Fatih Safitürk olamazsınız, bir efsane kaymakam olamazsınız. Adınıza türküler yapılmaz, kimse sizi hatırlamaz. Hiçbir yerde dikili bir ağacınız olmaz. Daha doğrusu kimseye de bir hayrınız olmaz. Bakanlık koridorlarında kariyeriniz için birilerinin gözünün içine bakar durursunuz" diye konuştu.
Soylu, dünya siyasetinin, güç dengelerinin, hatta haritaların yeniden şekillenme sancısı çektiği bir zaman diliminin içinden geçildiğini ifade ederek, "Dünyanın bütün dengeleri bu değişim sancısını eş zamanlı olarak yaşamaktadır. Ekonomik dengeler, güç dengeleri yer değiştiriyor. Batı ekonomileri ilk kez Doğu’ya, Asya’ya karşı üstünlüklerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya. Bu onları hem korumacı hem de saldırgan yapmaktadır. ABD’nin ekonomide korumacılığa yönelmesi sadece Trump’ın fantezisinden kaynaklanmıyor, bir sürecin getirisidir. Dünyanın batısındaki zengin, eğitimli, donanımlı nüfus bir türlü artmıyor, yaşlanıyor. Avrupa’daki bir çok aile şirketini yeni nesil gençleri gelmediği için Doğu’dan giden genç girişimciler alıyor" şeklinde konuştu.
"Batı dünyası, maalesef bir ırkçılık müptelasının esiri olmuştur"
Batı dünyasında demokrasi dengesinin değiştiğine dikkat çeken Soylu, 2. Dünya Savaşı sonrası kurulan Avrupa Birliği’nin (AB) neredeyse bir demokrasi baharı estirirken, bugün kapısına dayanan mültecilere karşı gösterdiği tavırla medeniyet değerlerinin sorgulandığını söyledi. Soylu, "Kurdukları o büyük birliğin yavaş yavaş birilerinin içerisinden ayrılarak farklılaşmaya çalıştığı bir Batı dünyası var. Açıldıkça aslında bütün dünyada zihinlerini de açmayı düşünen Batı dünyası, maalesef bir ırkçılık müptelasının esiri olmuştur. Seçimler, ticaret, ekonomi, uluslararası ilişkileri tamamen bir ırkçılık merkezi üzerinden yürütmektedirler. Avrupa’daki seçimleri iyi takip etmek gerekir. Irkçılığın nasıl tekrardan yükseldiğini takip ediyoruz. Bu bambaşka bir yöneliş olarak algılanmaktadır. Birlik içerisindeki farklı görüşler, birliğin geleceğini tehdit ediyor" ifadelerini kullandı.
"Kendi kabuğuna kapanmış bir Türkiye yok artık"
Soylu, Türkiye’nin bugün küresel bir ekonomik operasyona karşı mücadele verdiğine dikkat çekerek şunları kaydetti:
"Türkiye bugün eş zamanlı olarak FETÖ, PKK, PYD, DEAŞ, D-HKPC gibi terör örgütleriyle mücadele vermektedir. Türkiye’nin güney sınırı boyunca ciddi bir güvenlik sorunu ve siyasi otorite boşluğu oluşturmak isteyenler Türkiye’yi aslında siyasal bir istikrarsızlığa itmeye çalışmakta. Hiç kimse, Türkiye’nin zenginliğinin, demokrasisinin, stratejik öneminin yükselmesini herkesin beğenerek, alkışlayarak, takdir ederek izleyeceğini beklemesin. Biz bugün 3 bin 500 dolardan 11 bin dolara gelen bir ülkeyiz. Her yükselmemiz coğrafyamıza ait tehditlerin yükselmesini birlikte getirecektir. Her yükseliş, her zenginleşme, her üretim bandına ortak olma gayretimiz ve etrafımızdaki çoğrafyaya, dünyaya nakledeceğimiz medeniyet değerlerimizde bize verilen opsiyon dünya coğrafyasında bizi rahat bir konumda bırakmamaya çalışanları tedirgin edecektir. Kendi kabuğuna kapanmış bir Türkiye yok artık. Kendi iç meseleleriyle mücadele eden, ’yarın ne olacağız?’ diyen bir Türkiye tablosu yok artık."
"Derdiniz memuriyet, makam, mevki ise lütfen bizleri meşgul etmeyin"
Soylu, "Eğer bu mesleğe girerken derdiniz memuriyet, makam, mevki ise lütfen bizleri meşgul etmeyin. Bizimle yol yürüyeceksiniz. Bir gözünün ilçenizde, bir gözünüzde Türkiye’nin verdiği bu büyük mücadelede olmalıdır. Çünkü, ilçenizde Türkiye’deki büyük bütünün bir parçasısınız. Biz İsviçre Alpleri’nin ortasında kimsenin ilişmediği bir ülke değiliz. Bizim her vatandaşımız etrafımızda ne olup bittiğine dikkat kesilmek zorundadır. Bu ülkede görev yapmak için rahat bir ilçe yoktur, rahat bir köy dahi yoktur. Bu toprakların sorumluluğu ve yükü ağırdır" dedi.
Yaklaşık 3.5 milyon Suriyelinin Türkiye’de misafir edildiğini aktaran Soylu, Türkiye’nin mazlum insanlara da sahip çıktığını vurguladı. Avrupa’nın para pul hesabı yaparken Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde tarihler boyu insanlığa ders verecek adım attığına dikkat çeken Soylu, "Parasına bakmamıştır, kişi başı gelir seviyesine bakmamıştır ve insanlığı kucaklamıştır. Atılan bu adım sadece bugüne ait bir adım değildir. Oradan yükselen dualar evreni ve kainatı sarmıştır. Onun için atacağınız bir adım, bir evde yiyeceğiniz bir akşam yemeği, başı sıkışmış bir esnafa hiçbir yardım etmeseniz de onunla kol kola olduğunuzu hissettirecek o duygu az önce anlattığımla eş değerdir" ifadelerini kullandı.