ÇEVRE ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi hakkındaki kanuna ilişkin, “Bu yasanın yanına rant kelimesini getirmek, bu yasayla birlikte rant ifadelerini kullanmak çok büyük haksızlıktır” dedi.
Bayraktar, 5 Ekim'de Türkiye'nin 33 vilayetinde, yaklaşık 100 noktada, önce kamu binalarından başlamak üzere kentsel dönüşüm çalışmalarını başlatacaklarını ifade etti. Afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi hakkındaki kanunun, eksiklikleri ya da yanlışlarının olabileceğini ancak ana kaide itibarıyla uygulama kabiliyeti yüksek bir yasa olduğuna işaret eden Bayraktar, şöyle devam etti:
Önce isteyen vatandaştan başlayacağız
“Kanunun önemli bir hususu, gönüllülük esasıdır. Önce isteyen vatandaşlarda başlayacağız. 'Benim evim riskli, heyelan, deprem tehlikesi var' diyen insanların elinden tutacağız. Devlet olarak elimizden geleni yapacağız. Önce rızaya ve gönüllülüğe dayalı bir yapıyla yürüyeceğiz. Ancak ev yüzde 100 afet riski altında bulunan bir yapıysa, devlet olarak onu da tespit etmek zorundayız. Netice itibarıyla vatandaş yıkmıyorsa, biz yıkmak zorundayız. Kimse kusura bakmasın. Bizim vatandaşımızın canı, malından daha önemlidir. Vatandaşımızın hayatı, sağlıklı yaşaması malından daha önemlidir. Mal hakkı, mülkiyet hakkı kutsaldır. Ama yaşama hakkı daha kutsaldır, daha önemlidir. Yasanın ruhunda bu var, yaptırım gücünde de bu var.
Buna "rant yasası" diyene insaf derim
İnsaf diyorum. Bu yasanın yanına rant kelimesini getirmek, bu yasayla birlikte rant ifadelerini kullanmak çok büyük haksızlıktır. 500 milyarlık ekonomi doğacak. Bunu kim yapacak? Özel sektör. İhaleyi kim yapacak? Özel sektör. Arsasını, arazisini kim müteahhide verecek? Özel sektör. Biz ne yapacağız? Devlet olarak evini boşaltan fakire kira yardımı yapacağız. Bunun neresinde rant? Vatandaş ucuz konut alacak da rant sağlayacaksa helali hoş olsun, sağlasın. Ben de ancak faizlere destek olacak, kira yardımı yapacak kadar para var.
Kelaynak kuşlarının dediğini yapmayız
Yeterli sayıda parkı, bahçesi, yeşil alanı ve ulaşım ağı bulunmayan şehirlerle modern ülke olunamayacağını dile getiren Bayraktar, bunları bir an önce halledilmesi gerektiğini vurguladı. Bayraktar dört gün önce Van'daki konuşmasındaki "Neymiş efendim, yok öyleymiş yok böyleymiş. Biz milletin dediğini yaparız. 4 tane kelaynak kuşunun dediğini yapmayız" benzetmesini yineleyerek, şöyle devam etti:
“Biz şimdi çok afedersiniz kelaynak kuşlarının dediğini yapamayız. Millete ne diyeceğiz? Millet 'şunları şunları yapacağız. Biz de size güvendik' diyor. Halkın taleplerine kulak vermek demokrasilerde esastır. Muhalefet, bizi denetleyecek, eleştirecek. Yapıcı eleştiri yapacak, bizim yanlışlarımızı kamuoyuna deklare edecek. Biz de yanlış yapmayacağız. Muhalefet güzel bir proje getirirse de onu alacağız, vatanın milletin menfaatine kullanacağız. Yoksa körü körüne ne yaparsan kötü olmaz öyle şey.”
Ruhsatı kolaylaşacak, denetimler artacak
Bakan Bayraktar, rant elde etmek isteyenlere, açıkgözlere fırsat vermeden, yetimin hakkını gözeterek bu dönüşüm çalışmalarını hep birlikte gerçekleştirmeyi hedeflediklerini söyledi. Almanya'da ruhsat alma işlemlerinin kolaylığını belirten Bayraktar, şunları kaydetti:
“Almanya'da ruhsat almaya gittiğinizde, belediye ya da kamu kuruluşu size güveniyor. Fakat bir yanlışlık yapmışsan iflahını kesiyorlar. Denetim sıkı. Şimdi biz ruhsat alana kadar adamın canını alıyoruz. Ondan sonrası hak getire. Ne denetim var, ne başka bir şey. Şimdi ruhsatta kolaylaştırma, denetimde sıkılaştırma yapacağız. Modern devletlerde, özel sektörün önünü açan, işini kolaylaştıran bürokrasidir, bürokratlardır. Bürokratik sürtünme katsayısını azaltacağız. Bunu TOKİ de başardık, burada da başaracağız.”
Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Emin Sazak da inşaat sektörü olarak gerekli donanıma sahip bulunduklarını dile getirerek, kentsel dönüşüm çalışmalarının, sektörün gelişmesine ivme katacağını inandıklarını kaydetti.