“Sezonu iyi bir yerde bitirme” hedefinin peşinde koşan Ankaragücü ile Gençlerbirliği’nin, 31. haftadaki kapışmalarından, iki beraberlik çıktı. Sonuçlar; Mesut Bakkal’ın, Ankaragücü’nün başında görev yaptığı 2 aylık dönemde, iki takımın ilk kez aynı haftada ‘teklemesi’ anlamına geliyordu. Kırmızı-siyahlılar, Sivas deplasmanından bir puanla döndü ve maç öncesinde yaptığı hesabı, 90 dakikanın sonunda kitabına uydurdu. Sarı-lacivertliler ise mutlak kazanma isteğini, bir türlü skora çevirememenin üzüntüsünü yaşadı.
Gençlerbirliği’nin, ligin 2. yarısı ile birlikte özellikle deplasmanlarda gösterdiği başarılı performans dikkat çekiyor. Kırmızı-siyahlılar, hiç maç kaybetmezken, kimi zaman rakiplerini devirip 3 puanı kopardı, kimi zaman da 1 puanı çalıp, kaçtı. İlk devre sona erdiğinde, sıralamadaki endişe verici tabloyu, kısa sürede düzeltmeyi bildiler. İç sahadaki açıklar, dış sahada uygulamaya konan puan stratejisi ile kapandı.
Gençler’in yeri bu olmamalıydı
Ligin son 3 haftasına girerken, 37 puana sahip olmak ve stresten uzaklaşmak elbette önemli. Ancak Gençlerbirliği’nin sahip olduğu ekonomik olanaklar göz önüne getirildiğinde, elde edilen sonucun yeterli olmadığı ortada. Transfere hiç de azımsanmayacak bütçe ayıran, devre arasında yeniden kasanın ağzını açan Başkent ekibi, bundan sonrasında ciddi hedefleri kovalamak için ciddi planlar yapmak ve bunun hazırlığına vakit geçirmeden başlamak zorunda. “Bu sezonu da kümede kalarak tamamladık” yaklaşımı, köklü kulübün tarihine yakışmıyor. Bu ligde, Bursaspor şampiyon olabiliyor, Gaziantepspor, Kayserispor ve Eskişehirspor, büyükleri zorluyorsa, Gençlerbirliği de bunu pekala yapabilir. Önce yönetim buna inanmalı, bu yönde atacağı adımlarla da herkesi buna inandırmalı.
İlk kez gol sesi çıkmadı
Ankaragücü’nün, Karabükspor karşısına çıkarken iki hedefi vardı. İlki, 5-1 kaybedilen maçın rövanşını almak, ikincisi de rakibini devirip, ligde sekizinci basamağa yerleşmekti. İkisi de gerçekleşmedi. Sarı-lacivertliler, 90 dakika boyunca istekli, hırslı ve agresifti ama Karabük’ün diri futboluna diş geçiremedi. Özellikle, kaleci Tomiç’in sezonun en iyi maçını çıkarması Ankaragücü’nün hayallerine set çekti. Mesut Bakkal’ın talebeleri, çok çaba harcamasına rağmen, 8 haftalık periyotta ilk kez taraftara kendi statlarında gol sevinci yaşatamadı.
Kaosun olmadığı, mahkemelerin yıpratmadığı, teknik ekip ve taraftarın bütünleştiği, oyuncuların kendini futbola verdiği bir Ankaragücü’nün, tüm takımlar için nasıl tehdit haline geleceği, bu süreçte görüldü. Yeni sezonda, daha güçlü, daha enerjik ve şampiyonluk hedefleyen bir Ankaragücü, herkesin hayali. Ama akıllarının bir köşesinde hep o yargı süreci var. Galiba en doğrusu, hukuki sürecin sonuçlanmasını beklemek olacak.