Baykal tutuklanan Başsavcı İlhan Cihaner için "Erzincan Başsavcısının cezaevinde geçirdiği her gün çok büyük bir ıstırap yaşıyorum" dedi.
CHP lideri Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın köşe yazarlarını medya patronlarına şikayet etmesini Adana'da eleştirdi. Deniz Baykal, "Başbakan gazetecinin ne yazacağına patron karar verecek diyor" dedi.
Partisinin,Adana İl Kongresi'nde konuşan Deniz Baykal, gündemki konulara ilişkin açıklamalarda bulundu.,
Habur'da yaşananlar:
Habur'da yaşananları "hukuka, adalete darbe" olarak nitelendiren Baykal, şöyle konuştu:
"Memleketin kanunu var. Bu kanun herkesi bağlıyor. Başbakanı da cumhurbaşkanını da bağlıyor. Siz işinize geliyor diye memleketin kanununu, ayarlama yaparak işletmeyi başarıyorsunuz, oraya gidiyor, devletin hakimi açıkça kanuna aykırı uygulamayı yapıyor. Oradan giren teröristlerin ellerini kollarını sallayarak sınırı geçmelerine göz yumuyor. Büyük bir organizasyon var. Adalet Müsteşarı ne arıyor Habur'da, sınır kapısında ne arıyor.
Çünkü hakimler o sırada eğme bükme işlemi yapacaklar, onların arkasında Adalet Müsteşarı bulunuyor. Ne oldu adalet? Orada böyle, Silivri'de bir başka... Silivri'de bu memleketin namuslu, dürüst evlatları, aylarca neyle suçlandığını dahi bilmeden tutuklu kalıyor. Hatta neyle suçlandığını dahi bilmeden ölenler oluyor. Böyle hukuk, adalet olur mu? Büyük faciadır bu."
Erzincan'daki olaylar:
Konuşmasında Erzincan'daki olaylara da değinen CHP lideri Baykal, başsavcının başlattığı soruşturmaya müdahale edildiğini ifade etti.
Baykal, "Soruşturmanın bir noktasında Ankara'dan başbakan yardımcısı telefon açıyor, diyor ki 'sen bu soruşturmayı bitir, sen tutukladıklarını tahliye et ve bu soruşturmaya da son ver'. 'Dosyayı gönder Erzurum'a' diyorlar. 'Niye Erzurum'a göndereyim' diyor. 'Senin haberin yok, onlar sadece örgütlü yasak iş yapmıyorlar, onlar aynı zamanda silahlı bir örgüt imiş, silahlı olunca da Erzurum bakar, sen bakmazsın' diyorlar. Başsavcı eğer bu soruşturmayı başlatmamış olsaydı, önce 26 yıl cezayla suçlanır sonra da Ergenekon sanığı diye tahkikat başlatılır mıydı?" dedi.
Baykal sözlerine, "Onların deyimiyle akıllı uslu davranmış olsaydı, bu tahkikat yapılır mıydı hakkında? Ben ana muhalefet partisinin lideri olarak o Erzincan Başsavcısının cezaevinde geçirdiği her gün çok büyük bir ıstırap yaşıyorum. Çünkü biliyorum ki bu hukuksuzluk, haksızlık, zulümdür. Eğer zalimin yaptığı zulmü ortadan kaldıramıyorsanız, hiç olmazsa o zulme methiye düzmeyin. Buğz edin, buğz" diye devam etti.
AK Partili vekilin "fişleme" sözleri:
Adaletin, siyasetin dayatması altında olduğunu dile getiren Baykal, "Geçenlerde AKP'li bir milletvekili büyük bir samimiyetle durumu özetledi. 'Bizi 40 yıldır fişliyorlardı, şimdi sıra bizde, biz de onları fişliyoruz' dedi. Burada şimdi sıranın onlarda olduğu, fişlemenin olduğu doğru da 40 yıldır sizi kim fişledi, nasıl fişledi doğrusu onu bilmiyorum. Siz fişlenmiş bir şekilde mi geldiniz iktidara. Fişlemeyi kim yapıyor, birileri yapıyor, bu bir itiraftır, önemli bir tespittir" dedi.
Anayasa değişikliği çalışmaları:
Anayasa değişikliği çalışmalarına da değinen Baykal, "Bunların başlattığı açılımların hepsi iflas etti. İyi düşünülmemiş, hedefi iyi konulmamış bir proje kimseye bir yarar getirmedi, o bitti. Bir Ermeni açılımı yaptın, Azerbaycan'ı küstürmekten başka işe yaramadı. Azerbaycan'ı karşımıza aldık. Yapılmak istenen siyaseti adalete hakim kılmaktır, siyasetin emrinden bir adalet mekanizması oturtmaktır. Adaletin tepe noktalarını, zirvelerini, HSYK, Anayasa Mahkemesini siyasetçilerin emir ve kumandası altına almaktır. Şimdiki proje bu" dedi.
Anayasa değişikliği konusunda referanduma gidileceğini belirten Baykal, "Bu iş milletin önüne gelecektir. Milletimiz de hükmünü verecektir. Artık o referandum bilinmelidir ki bu iktidar hakkında kal mı git mi oylamasına dönüşecektir" görüşünü bildirdi.