1980'lerden sonra genç nesillerin türkülerden uzaklaştırıldığı belirten Ezgü, günümüzde televizyon kanallarını dizi ve kadın programlarının kapladığını ve bu tek yanlı beslemeyi çok yanlış bulduğunu kaydetti. Ezgü, üniversitelerdeki bahar şenlikleri ve benzeri aktivitelerde de sadece rock konserleri verilmesini son derece yanlış bulduğunu belirtti. Rektör, dekan ve sosyal kulüp yöneticilerine gençleri farklı ve geniş yelpazede yetiştirmek gibi bir görev düştüğünü ve onları besleyecek farklı türlerin olması gerektiğine işaret eden Sümer Ezgü, şöyle dedi:
"Aynı şekilde 'Kültür ve sanat festivali' adı altındaki etkinliklere bakıyorum, kültür ve sanatla hiçbir alakası olmayan festivaller yapılıyor. Yayla şenlikleri, Yörük şenliklerinde o kadar dejenere kadrolar çıkıyor ki olmaması lazım. Belden aşağı sözlerin olduğu bir Ankaralı tayfası çıktı. Şaşkınlıkla karşılıyorum. Kızı ile annesi babasının önünde bu belden aşağı sözlerle karşılıklı oynuyor. Böyle bir bozulmayı bu halk hiç hak etmiyor. Dolayısıyla bir yörenin, beldenin, şehrin mülki idari amirleri sadece kanalizasyon ve yol yapmaktan sorumlu olmamalı. Aynı zamanda o yörenin hakiki kültürel ve sanatsal ihtiyaçlarını da karşılamak görevidir diye düşünüyorum."
OKULLARDA FLÜT YERİNE CURA OLMALI
Okullarda söyleşilere de katıldığını kaydeden Sümer Ezgü, okul müziği eğitiminde mandolin ve flüt yerine curanın temel saz olması gerektiği dile getirdi. Ezgü, "Küçük boyu ve sesinin sempatisi ile cura çok uygun. Hatta Antalya'da bir okulda cura topluluğu kurmuştu müzik öğretmeni ve inanılmaz esprili ve güzeldi" dedi.