Sorular :
1 – Gençlerbirliği; Başakşehir ve Beşiktaş maçlarını, rakiplerini sahasında bekleyerek kazandı. Mesut Bakkal, bu oyun tarzını sonraki maçlarda da sürdürüp, başarılı olabilir mi ?
2 – Ankaragücü ve Umut çok formda. 4 maç üst üste kazanan sarı-lacivertliler, 4 hafta sıralamada altındaki ekiplere karşılaşacak. Rüzgarın etkisi daha ne kadar sürer ?
3 – Geride kalan 8 maçta kalesinde 20 gol gören ve maç başına 2.5 gol yeme ortalaması ile oynayan Osmanlıspor’un, bu istatistiği ile lige tutunması kolay olur mu ?
Özgür Şahiner: Gençlerbirliği’nin değişik bir yapısı var. İlhan Cavcav dönemindeki gibi, kendi içindeki gerginliklerden avantajlı sonuçlar çıkarma konusunda çok başarılılar.
Eray Görgülü: A.Gücü’nün yalnızca bu hafta Adana deplasmanında zorlanabileceğini, sonrasındaki İstanbul, Eskişehir ve Denizlispor maçlarını rahat geçeceğini düşünüyorum.
Deniz Gürel:Kadro, puan cetvelinde bulunduğu yerin kadrosu değil. Osmanlıspor, sezon başında yaptığı yanlış teknik direktör seçiminin ağır faturasını ödüyor.
Fatih Tekeci: Futbolda savunma yaparak kazanmak en zorudur, ama Mesut Bakkal maç kazandıran bu futbol anlayışındaki ısrarını sürdürmeli.
----------------------
A Milli takımla yaşadığımız hüsranın ardından, tekrar kendi liglerimize döndük. Milli aralara bakış açısı, duruma göre farklıdır. Temposunu bulan takımlar şikayetçi olurken, sendeleyen ekipler, toparlanma fırsatı bulur. Bu anlamda, Ankaragücü sıkıntı yaşamadı. Sarı-lacivertliler, üst üste kazanma alışkanlığını sürdürüp, dördüncü zaferine ulaştı. Uzun süre sonra kazanıp, kendini bulan Osmanlıspor’un morali, aranın ardından yeniden bozuldu. Gençlerbirliği ise kendisi açısından kritik bir dönemeci, başarılı bir şekilde döndü. Ankaragücü, Gençlerbirliği ve Osmanlıspor, puan yolculuklarında bundan sonraki süreçte neler yaşayabilir ? Konuyla ilgili olarak, Hürriyet Ankara Futbol Masası ekibinin görüşlerini aldık.
------------------------
TABLO İÇERDE GÜZEL
Geride kalan 8 haftada; Süper Ligde Gençlerbirliği-Osmanlıspor ikilisi 11, TFF 1. Lig temsilcisi A.Gücü ise 14 puan topladı. 3 takım; toplamda elde ettikleri 25 puanın, 17’sini iç sahada kazandı. Gençlerbirliği, tüm puanlarını Başkent’te alırken, Osmanlıspor 4 puanın 3’üne sahasında uzandı. Dış sahadan puan getirme konusunda A.Gücü, 7 puanla rakiplerine fark attı. 9. haftada; Ankaragücü deplasmanda Adanaspor, Gençlerbirliği yine deplasmanda Teleset Akhisar ile Osmanlıspor ise kendi evinde Kardemir Karabükspor ile karşılaşacak.
1- Futbol enteresan bir oyun. Kazanırken, kaybettikleriniz, kaybederken de kazandıklarınızı görmek önemlidir. Mesut Bakkal’ın gelişi ile birlikte Gençlerbirliği’nin mücadele gücünün yükseldiği ortada. Takım, devre arasına kadar ki her maça öncelikle mutlak bir puanı cebe koyma hedefiyle çıkıp, sonrasında 3 puana odaklanmalı. Bu ligde, rakibin gücünün yanında, oyuncunuzun o karşılaşmaya bakışı da sonuç üzerinde etkili olur.
PARLAYAN YILDIZ UMUT
2- Ankaragücü baştan aşağı yenilenen kadrosu ile sezon başında yaşadığı doğal bocalamayı kısa sürede ve en az hasarla atlattı. Takım, geride kalan sezon zirveye ve şampiyonluğa gidilen yoldaki havayı yakaladı. Liderin 10 puan gerisinde iken bile stres ve panik yaşamayan ekibin, bundan sonra, güçlü ve kaliteli kadrosu ile daha az hata yapacağını düşünüyorum. Umut, sezonun yıldızı, Başkent’in de milli onuru olmaya aday.
TAKIM SAVUNMASI GEREK
3- Osmanlıspor’un kadrosunda iyi oyuncular var diyoruz ancak takım olmaya gelince, işlerin yolunda gitmediği ortada. Karcemarskas gibi tecrübeye ve büyük umutlarla alınan yabancı savunmacılara rağmen, bu kadar gol yemek büyük sıkıntı. İstatistik, Osmanlı’nın kazanması için her maç 3 gol atmalı diyor ki bu da mümkün değil. Ankara BŞB’deki sıcak gündem, bundan sonraki sürecin daha da zor geçeceğini gösteriyor.
Eray GÖRGÜLÜ
1- BU TAKTİK TUTMAZ
Gençlerbirliği, bu oyun tarzıyla başarıyı yakalayamaz. Kırmızı-siyahlılar, karşısında formda bir Beşiktaş yerine, aklı Şampiyonlar Ligi’nde olan, bu nedenle tutuk oynayan bir takım buldu. Gençler, 2-0 öne geçmişken ve rakip 10 kişiyken daha fazla pozisyonuna girebilmeliydi. Bunu yapamadı. Konya’nın ardından en az gol atan takım olan Gençlerbirliği, kapanan rakipler karşısında gol bulmakta daha da zorlanır.
2- YÜRÜYÜŞ TAKILMADAN SÜRER
A.Gücü, geç de olsa takım olmayı başarıyor. Son haftalarda Umut’un da üst düzey performansıyla, hücumda çok iyi organize olan bir takım izliyoruz. Fikstürün de etkisiyle sarı-lacivertliler, önümüzdeki haftalarda zirve yürüyüşünü mutlaka sürdürecektir. 4 haftalık periyotta, A.Gücü’nün yalnızca bu hafta Adana deplasmanında zorlanabileceğini, sonraki üç haftada İstanbul, Eskişehir ve Denizlispor maçlarını rahat geçeceğini düşünüyorum.
İstatistikler, Osmanlıspor’un lige tutunmasının zor olduğunu söylese de yetenekli oyunculardan kurulu kadro, üst üste birkaç maç kazanırsa hava yakalar. Takımda bir konsantrasyon sorunu var. Bursa karşısında, iyi oynarken ve öne geçmişken, 2 golü de savunmada yerleşik haldeyken yediler. Kasımpaşa galibiyetinin mimarları Musan ve Serdar da, sahneye çıkamayınca yenilgi kaçınılmaz oldu. Konsantrasyon eksikliğinin yanı sıra teknik ekibin de Bursaspor’un hamlesine yanıt vermesi gerekirdi.
------------------------
DENİZ GÜREL
RAKİBİ KİLİTLİYOR
MESUT Bakkal, Gençlerbirliği için ne kadar doğru bir tercih olduğunu, Beşiktaş maçında bir kez daha gösterdi. Şapkadan tavşan çıkarmaya devam ediyor. Bu dar kadroyla, Başakşehir’den sonra Beşiktaş’tan 3 puanı aynı oyun tarzıyla alması tesadüf değil. Futbolu keyif vermiyor ama rakibi kilitliyor ta ki gol yiyene kadar. Gol yedikten sonra ise kadro yetersizliği yüzünden geri dönüş yapamıyor. Tüm bu handikaplara rağmen ligin flaş takımlarından Akhisar önünde erken gol yemezse puan alabilir.
DİKKATLİ OLMA ZAMANI
UMUT her hafta form grafiğini daha ileri taşıyor. Hem A.Gücü hem de Türk futbolu için sevindirici bir gelişme. Umut’un yanı sıra sarı-lacivertlilerde genel bir yükseliş var. Önlerindeki 4 maçın, şu an için alttaki takımlarla olması rehavet yaratmamalı. Ligde çoğu takım birbirini yenebilecek nitelikte. Cuma günkü rakip Adanaspor ile Ankaragücü arasında sadece bir puan olmasına rağmen, arada 4 takım var. Çok zor bir maç Ankaragücü’nü bekiyor.
FATURAYI ÖDÜYOR
OSMANLISPOR ligin başında yaptığı yanlış teknik direktör seçiminin faturasını ödüyor. Yeni yeni toparlanmaya çalışırken bu kez de bireysel hatalarla yenen goller başına dert oluyor. Sadece defans hattında değil, genel olarak organizasyonda bir eksiklik var. Teknik Direktör İrfan Buz sezon başı hatalarını telafi için yoğun gayret gösteriyor. Kadro bu sıranın kadrosu olmasa da bazen en zoru motivasyondur. Görüştüğüm Osmanlıspor cephesi gelecekten umutlu, izleyip göreceğiz.
-------------------
FATİH TEKECİ
1) TAKTİĞİN ADI
‘ANKARA KÂBUSU’
Gençlerbirliği, ligin başında birer puana razı olacağı Medipol Başakşehir ve Beşiktaş’tan 6 puan topladı. Çünkü Mesut Bakkal, hücumu iyi yapan rakiplerine karşı, her iki maçta da sahayı doğru parselleyip, oyunu sıkıştırdı ve ‘Ankara kâbusu’ adlı kontralarla sonuca gitti. Futbolda, savunma yaparak kazanmak en zorudur ancak Mesut Bakkal, maç kazandıran bu futbol anlayışındaki ısrarını sürdürmeli.
2)VİKİNG GEMİSİ GİBİ
A.Gücü, Viking gemisi gibi. Galibiyet serisinin verdiği moral ve taraftarın rüzgârını arkasına alan takıma, her bir oyuncu da kürek çekerek destek veriyor. Dümendeki İsmail Kartal ise doğru bildiği rotadan (taktikten) vazgeçmiyor. Önceki maçta, Kehinde 2 gol atmasına rağmen, “Kartal doğru giden sistemi bozmamalı. İyi çalışan, formayı kapar” demiştim. Şampiyonluk baskısı hata yaptırmazsa, artık bu gemi kolay kolay alabora olmaz.
3) GOL ATIYOR SAVUNAMIYOR
Osmanlıspor’un bu sezon gol yemediği tek maç var o da 3 puanla tanıştığı Kasımpaşa müsabakası. İrfan Buz, ideal 11’ini buldu, Bursaspor karşısında öne de geçtiler. Ancak, takımın kolay gol yeme hastalığına hâlâ çözüm aranıyor. Yan toplar ile savunma arkasına atılan paslar Osmanlıspor’un en büyük zaafları. Alan savunması yapmak isterken adam tutmayı bırakmaları da cabası. Bu sorunlara çözüm bulunamazsa lige tutunmaları çok zor.