Türk Uyku Tıbbı Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Hikmet Fırat, nüfusun yaklaşık yüzde 4’ünde bulunan uyku apnesi hastalığının ciddiye alınması gerektiğini belirterek, bu, kalp damar hastalıkları, diyabet (şeker), tansiyon yüksekliği, guatr (tiroid bozukluğu), inme, psikolojik bozukluklar gibi ek hastalıkları da beraberinde getiriyor. Kadınlarda 38, erkeklerde 42 santimetrenin üzerinde olan boyun çevresi, uyku apnesi habercisi olabilir” dedi. Fırat Hürriyet Ankara’ya şunları söyledi:
UYKU APNELİYE ENGELLİ RAPORU
“Uyku apnesini, horlama, uykuda nefes durması, tanıklı apne (birinin nefesinizin durduğunu görmesi) ve gündüz aşırı uyku hali olarak tanımlayabiliriz. Bu belirtilerden ikisi varsa uyku apnesi konusunda dikkatli olunması gerekiyor. Çünkü bu o kadar ciddi bir hastalık ki örneğin daha önce sadece ağır vasıta ya da iş makinesi kullanan kilolu kişilere ehliyet verilirken uygulanan uyku apnesi testi, artık B grubu (otomobil) ehliyet alacak ya da ehliyetini yineleyecek beden kitle indeksi (BİK) 33’ün üzerindeki herkese yapılıyor.”
CİNSEL GÜÇ KAYBI OLUŞUYOR
Uyku apnesinin en önemli habercilerinin kilo ve boyun çevresi kalınlığı olduğunu belirten Doç. Dr. Hikmet Fırat, “Kadınlarda 38, erkeklerde 42 santimetre olan boyun çevresi uyku apnesine davetiye çıkarıyor. Kadınlarda menopozdan, erkeklerde ise 40 yaşından sonra fazla görülen uyku apnesi; kalp damar, diyabet, tiroid, guatr, psikolojik sorunlar, inme, cinsel güç kaybı, gibi ek rahatsızlıkları da beraberinde getiriyor. Spermlerin hareketleri azaldığı için çocuğu olmayan hastalar bile var. Hastalar, sorunlarının çözümü için kardiyoloji, psikolji, üroloji gibi gidiyorlar ancak tam bir iyileşme sağlanmıyor. Çünkü diğer sorunların çözülebilmesi için öncelikle uyku apnesinin tedavi edilmesi gerekiyor. Bu hastalıkla ilgili yanlış bir bilgiye de etrafta dolaşıyor. Sanılıyor ki uyku apnesi olan kişiler uykularında nefes alamaz ve ölür. Oysa vücuda, beyinden uyandırıcı dalgalar geliyor ve nefes kesildiğinde uyanılıyor. Uykuda ölüm çok az, ancak kardiyo vasküler sistemden kaynaklanan ek hastalıklar nedeniyle ölüm riski fazla” ifadelerini kullandı.