Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) kentteki rekreasyon alanlarına kuracağı güneş enerjisi santralleriyle (GES), parkların kendi elektriğini üretmesini sağlayacak. Yol boyası üretimi, ilaçlama ve reçine üretiminin yanında GES projesini de yürüten Belplas AŞ’nin Genel Müdürü Adnan Demirci, “Proje, Ankara’nın kendi elektriğini üreten kent olması yolunda önemli bir adım olacak” dedi. Demirci, projeyi Hürriyet Ankara’ya anlattı:
İLK UYGULAMA GÖKSU VE MAVİGÖL’DEN
“Mansur Başkanımızın projeleri arasında olan, parklardan güneş enerjisiyle elektrik üretiminin ilk adımlarını attık. Büyük park ve rekreasyon alanlarının hepsinde uygulayacağız. Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı’yla protokolleri yapmak üzereyiz. İlk etapta Göksu ve Mavigöl’den başlamayı planlıyoruz. Yeşil alan kaybı yaşamayacağız. Parklardaki otopark alanlarının üstünü güneş enerjisi panelleriyle kapatacağız. 5 yılın sonunda yaklaşık 80 megavatlık bir üretim hedefimiz var.
ELEKTRİKLİ ARAÇLAR İÇİN ŞARJ ÜNİTESİ
Proje, Ankara’nın kendi elektriğini üreten kent olması yolunda önemli bir adım olacak. Sistem 8 yılda kendisini kurtarıyor. Firmaların ilgisi büyük. Yap-işlet-devret modeliyle ihalesini yapacağız. Üretilen elektrik miktarı parkın kullandığı elektrikten düşülecek. Belediye kâr edecek. Parkların otoparkları kapanarak araçlar, yağmurdan, kardan güneşten korunacak. Her parkın içine iki üç tane de elektrikli araçlar için şarj ünitesi koyacağız. Ankapark’tan daha verimli olacak. Göletler üzerinde yüzer GES projemiz de var. Türkiye’de mevzuatta ufak bir sıkıntı var, onu aşmaya çalışıyoruz. Aşarsak onu da yapacağız.”
FABRİKA GİBİ ÇALIŞIYORUZ
Belplas’ın fabrika gibi çalıştığını belirten Demirci, diğer faaliyetleriyle ilgili ise şunları söyledi: “Yol boyamızı kendimiz üretiyoruz. Ham madde olarak kullandığımız reçineyi Türkiye’de alıp işleyen, üreten tek yeriz. 3 yıl önce 20-25 ton alınırken, bu sene işlemek üzere yaklaşık 200 ton aldık. Göletlerde kullanmak üzere, kendi ilacımızı kendimiz üretmek için ar-ge çalışmalarımız devam ediyor. Vektör mücadelesi ile ilgili stratejimiz de değişti. Güzel bir söz var; sivrisinek öldürmekle bitmez, bataklığı kurut. Fiziksel mücadelede öncelikle bataklık, su birikintilerinin olduğu yerler tespit edilip, su akışkanlığı ve suyun temizlenmesi sağlanarak sivrisinek üreme ortamları ortadan kaldırıldı. Geçen yıl, 5 yıl önce aldığımız ilacın 3’te 1’i kadar ilaç alındı. İkinci aşamada eğitim, bilgilendirme stratejimiz var. Üçüncü aşama ise biyolojik, larva aşamasında mücadele yöntemimiz olacak. Doğa ve çevreyle barışık ürünler kullanarak mücadele edeceğiz.”