Yeni sezonda toplam 34 haftalık bir konser periyodunun olduğunu belirten CSO Yönetim Kurulu Üyesi Sibel Ayhan Bayer, haftalık düzenli konserlerin yanı sıra ilk öğretim öğrencileri için eğitim etkinlikleri, gençler için ayrı konserler ve klasik batı müziği dinleyicileri için farklı dinletilerin olduğunu söyledi. Bayer, eğitim konserlerinde çocuklara enstrümanları tanıtmayı, konserin nasıl dinlenmesi gerektiğini, orkestra ve koronun kimlerden oluştuğunu, şefin görevinin ne olduğunu öğretmeyi amaçladıklarını ifade etti. 23 Nisan ve yılbaşı gibi özel günlerde ise Ankara Spor Salonu’nda konser vereceklerini açıkladı. 23 Nisan haftasında bin çocuktan oluşan bir koronun orkestraya eşlik edeceğini anlatan Bayer, koronun Kültür Bakanlığı Çocuk Korosu, TRT Çocuk Korosu, Opera ve Bale’nin Çocuk Korosu, Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı Çocuk Korosu ile 10 devlet ve kolej okulu öğrencilerinden oluşacağını belirtti. Bayer, gençler içinse 19 Mayıs’ta ODTÜ Stadyumu’nda film müziklerinden oluşan bir konser sunacaklarını ve yine aynı tarihte kurum sanatçılarından Dinçer Özer tarafından düzenlenen Perküsyon Festivali’nin gerçekleştirileceğini anlattı.
TÜRKİYE’NİN MARKASI
CSO Müdürü Altan Kalmukoğlu, orkestranın köklü tarihinden bahsederek, önümüzdeki dönemde CSO’nun anlatıldığı bir kitap çıkaracaklarını ifade etti. Kitapta CSO’nun 1826 yılından günümüze kadarki tüm evrelerin olduğunu anlatan Kalmukoğlu şunları söyledi:
“Bizim süitler, piyano eserleri yazan padişahlarımız var. Osmanlı padişahlarından Atatürk’e ve günümüze kadar her detay var. Bu orkestra, kurulduğundan beri onlarca padişah ve Cumhurbaşkanı geçirmiş. Türkiye var olduğu sürece bu orkestra da yaşamını sürdürecek. Ülkelerin bazı markaları vardır. Berlin Flarmoni mesela. CSO da, Türkiye’nin markasıdır. Tüm sanat kurumlarının üstüdür. CSO Türkiye’de Ana kraliçe konumunda. Bütün orkestraları yönlendiriyor, kurulmasına olanak sağlıyor. Kıta olarak Avustralya dışında dünyanın her yerinde konser verdik. Aranır bir pozisyondayız. Biz ülkeyi adeta formula pistinde temsil ediyoruz. Bizim rakiplerimiz Viyana, New York, Berlin orkestraları. Seviyemiz onlardan aşağı kalmadığı sürece sizi davet ediyorlar. Önümüzdeki yıl için ABD turnesi planlıyoruz.”
BAĞLAMA KONÇERTOSU
Yurtiçi turnelerde ise hedeflerinin çok sesli ve senfonik müzikle tanışmayan insanları, bu müzikle tanıştırmak olduğunu anlatan Altan Kalmukoğlu, konser verdikleri bölgelerin halk müziklerini ve türkülerini senfonik hale getirerek çaldıklarını ve bunun da izleyiciler tarafından çok beğenildiğini ifade etti. CSO Müdürü Kalmukoğlu, bu sezon repertuarda yüzde 30 oranında yerli eserlere yer verdiklerini belirterek, “Türk bestecilerimize, Türk solistlerimize ve şeflerimize sahip çıkmak istiyoruz. Onların eserlerinin seslendirmesine yardım ediyoruz. Biz bunları seslendirmezsek, dışarıda nasıl seslendirecekler. Bu yıl repertuarda yüzde 30 oranında Türk eserlerine yer vereceğiz. Ayrıca bize ait enstrümanların çok sesli müzikle nasıl kullanılacağına dair çalışmalarımız var. Bağlama konçertosu siparişi aldık mesela. Tanbur konçertosu, ney konçertosu gibi projelerimiz var. Bizim bağlama sanatçımızı alsın Berlin Filarmoni davet etsin istiyoruz” diye konuştu.
YENİ KONSER SALONU MART 2019’DA AÇILIYOR
Yapımı bir türlü tamamlanamayan yeni CSO Binası’nın ise 2019’un martında açılacağını söyleyen Kalmukoğlu, yeni binanın Türkiye’de konser amaçlı planlanan ilk proje olduğunu ifade etti. Binanın özel bir akustik çalışması olduğuna değinen Kalmukoğlu, projenin denetiminin artık Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na geçtiğini ve bu bakanlıkla birlikte Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada yeni konser salonunun 2019 Mart ayında açılacağını aktardı.