Ana Sayfa Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Haber Yorum Spor Yerel Haberler Teknoloji Kim Kimdir?
'Yeni Kamu Binalarına Yeşil Sertifika Zorunluluğu Geliyor
"Yeni Kamu Binalarına Yeşil Sertifika Zorunluluğu Geliyor
Dijital Terörizm Milli Güvenlik Sorunu, Herkes Sorumluluk Almalı
Dijital Terörizm Milli Güvenlik Sorunu, Herkes Sorumluluk Almalı
Erdoğan:UCM’nin Kararı, İnsanlık Adına Büyük Bir Adım
Erdoğan:UCM’nin Kararı, İnsanlık Adına Büyük Bir Adım
Tekin, Öğretmenler Günü'nde Mesleki Düzenlemeleri ve Eğitimdeki Değişimi Anlattı
Tekin, Öğretmenler Günü'nde Mesleki Düzenlemeleri ve Eğitimdeki Değişimi Anlattı
İŞKUR Aday Havuz Sistemiyle 50 Bin İş Arayana Ulaşıldı
İŞKUR Aday Havuz Sistemiyle 50 Bin İş Arayana Ulaşıldı
HABERLER>GÜNDEM
10 Ekim 2022 Pazartesi - 11:48

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2022-2023 Yükseköğretim Akademik Yıl Açılış Töreni'nde konuştu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2022-2023 Yükseköğretim Akademik Yıl Açılış Töreni'nde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2022-2023 Yükseköğretim Akademik Yıl Açılış Töreni nde konuştu

Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:

"Yeni akademik yılın ülkemiz, milletimiz özellikle de sevgili öğrencilerimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Yeni akademik yılda tüm hocalarımıza ve öğrencilerimize Rabbimden muafakiyetler niyaz ediyorum. Bireysel ve kurumsal başarı ödüllerini az sonra takdim edeceğimiz bilim insanlarımızı ve üniversitelerimizi de canı gönülden tebrik ediyorum. Hocalarımız ve yüksek öğretim kurumlarımızdan daha nice gurur verici başarılar beklediğimizi burada ifade etmek istiyorum.

İnsanlık son bir kaç yıldır salgınla başlayan ekonomik sorunlarla ve sıcak çatışmalarla devam eden buhranlı bir dönemden geçiyor. Hemen her gün dünyanın farklı bir köşesinde patlak veren yeni krizlere özellikle dikkatle baktığımızda bununla gözlerimizi açıyoruz. İkinci Cihan Harbi sonrasında galiplerin çıkarlarını korumak gayesiyle inşa edilen küresel sistem son 70 yılın en büyük sarsıntılarından birini yaşıyor. Dünyanın geri kalanının canı, kanı, göz yapı, yer altı kaynakları pahasına bir avuç mağrurun refahını devam ettirmek üzerine kurulu bu çarpık yapı kökünden çatırdıyor. Soğuk savaşın bitmesiyle barış, istikrar ve özgürlükler adına yeşeren umutlar son yıllarda yerini yeniden korkuya, endişeye hatta kimi ülkelerde faşizme bırakmaya başladı.

 

İçinde bulunduğumuz yüzyıl daha önce yapılan tahminlerin aksine refah, huzur, adalet asrı olmaktan ziyade bir nevi çatışmalar çağına dönüşüyor. Bu yeni dönemde bilhassa eşitlik, adalet ve hakkaniyet duygusu ağır yara almaktadır. Zengin daha da zenginleşirken, tüm dünyada yoksulluk yaygınlaşmakta farklı toplum kesimleri arasındaki uçurum giderek büyümektedir. Dünya nüfusunun yüzde birine tekabül etmeyen bir kesim parasına para, refahına refah katarken Afrika'dan Asya'ya milyarca insan temel gıda maddelerine dahi ulaşmakta zorluk çekmektedir. Ekonomik krizle birlikte bu vahim tablonun fakir ülkeler ve toplumlar aleyhine daha da kötüleştiğine şahit oluyoruz.

 

Elbette son 50-60 yılın en yüksek seviyelerine ulaşan enflasyon rakamları batılı ülkelerde yaşayanlar dahil herkesi zorluyor bunaltıyor. Yaklaşan kış mevsimi ile beraber bu ülkelerde enerji ve gıda güvenliği konusundaki endişeler giderek tırmanıyor. Son Prag Zirvesi'nde tüm liderlerden bunu dinledim. Hepsi bu kışı nasıl atlatacağız, nasıl geçireceğiz hep bunu anlatıyorlardı. Bizim böyle bir sorunumuz yok dedim. 

Liderler sadece anı düşünüyorlardı. Ama bir diğer tarafta Rusya-Ukrayna arasındaki gelişmeleri maalesef aklıselim ile değerlendirmiyorlardı. Gerek siyasi istikrarsızlıklar gerekse ekonomik sorunlar en büyük darbeyi küresel sistemin çeperlerinde yer alan yoksul ülkelere vuruyor.

 

Ekonomisi zayıf, üretim kapasitesi sınırlı, sosyal barışını tam manasıyla sağlayamamış, siyasi bakımdan müdahalelere açık, kırılgan devletler bu sancılı süreci yönetmekte daha fazla zorlanıyor. Her ne kadar Rusya-Ukrayna savaşı ile gündemin gerisine düşmüş olsa da önümüzdeki dönemde dünyada köklü siyasi değişimlerin yaşanması kaçınılmazdır. Az gelişmişin gelişmişe, yoksulun zengine, mazlumun zalime, çoğunluğun azınlığa hizmet ettiği altta kalanın adeta canının çıktığı mevcut yapının devam etmesi mümkün değildir. 

 

Atalarımız bu gerçeği zulüm ile abad olunmaz diyerek ifade etmişlerdir. Biz de bir süredir dünya 5'ten büyüktür tespitimizle aynı hakikati tüm platformlarda dile getiriyoruz. Daha adil bir dünya mümkün diyerek tüm sıkıntılara rağmen insanlığın çaresiz olmadığını vurguluyoruz. Son dönemde yaşananlarla birlikte Türkiye'nin verdiği mücadelenin hiç bir hesap gütmeden yaptığı samimi çağrıların küresel barışı tesise yönelik çabalarının daha fazla makes bulduğunu, takdir topladığını görüyoruz. Şu anda düşünün 7 milyon tonu aşkın tahıl bizim üzerimizden dünyaya servis ediliyor.

Diğer ülkelerde herhangi bir ses yok. Ama Türkiye bu konuda üzerinden bütün bu imkanları seferber ederek insanlığa bir soluk nefes aldırmanın gayreti içerisinde. Derdimiz var ama diğerlerinin derdi yok. Şüphesiz bu sadece bir başlangıçtır, yapacağımız daha çok iş var. Küresel sistemin yapısından kaynaklı sorunlar gün yüzüne çıktıkça Türkiye'nin haklılığı ve savunduğu değerlerin isabeti çok daha iyi anlaşılacaktır. Türkiye Yüzyılı ifademiz inşallah hemen her alanda vücut bulacak ve kısa sürede gerçeğe dönüşecektir. 

 

Her kriz risklerle tehditlerle birlikte fırsatları da beraberinde getirir. Hazırlıklı olanlar için kriz anları aynı zamanda yeni bir dönemin muştusu daha aydınlık günlerin müjdecisidir. Türkiye son 20 yılda hayata geçirdiği projeler, yatırımlar, reformlarla işte bugünlere hazırlık yapmıştır. Birileri şairin ifadesiyle; Oyunda oynaşta iken, biz bir satranç oyuncusu ustalığı ile tarihten ecdattan ve medeniyetimizden aldığımız ilhamla milletimizi bugünlere hazırladık. Politikalarımızı belirlerken ülkemize yapılan dayatmalara değil hep neye ihtiyaç duyulduğuna, insanımızın neyi talep ettiğine baktık. Günü kurtarmak yerine geleceği şekillendirmek niyetiyle hareket ettik. Ne günlük siyasetin geçici tartışmalarının, ne vesayet güçlerinin tehditlerinin ne de üzerimize salınan envai çeşit terör örgütünün bizi hedeflerimizden ve ideallerimizden koparmasına müsaade ettik. Yurt dışında yazılmış reçetelerle sorunlara çözüm aramak yerine kendi göbeğimizi kendimiz kestik, 10 yıllık, 20 yıllık programlarla ülkemizin zengin potansiyelini ortaya çıkarmanın mücadelesini verdik.

Hatırlarsanız göreve geldiğimizde Türkiye'yi eğitim, sağlık, adalet, emniyet üzerine inşa edeceğimizi söylemiştik. Ardından da ulaşım, enerji, tarım, diplomasi bunlarla ayağa kalkacağımızı ülkemizi kalkındıracağımızı söylemiştik. Ülkemizin şartları ne olursa olsun 20 yıl boyunca sözümüzün arkasında durduk. Bu dört başlıktan başlayarak her alanda Türkiye'yi çok farklı bir konuma taşıdık. Birileri bizimle dalga geçti.

 

Biz 76 üniversiteden 209 üniversiteye çıkarken ne gerek var dediler. Ama bilmiyorlardı ki bugün Iğdır'da Muş'ta, Kars'ta, Ağrı'da üniversite olmazsa oradaki yavrularımız oradaki gençlerimiz nerede üniversite tahsilini yapacaktı? Parası, pulu imkanı varsa Ankara'ya, İstanbul'a gelecekti. Yoksa üniversite okuyamayacaktı. Ama şimdi profesörlerimiz, doçentlerimiz, tüm akademisyenlerimiz Kars'a da, Ağrı'ya da, Muş'a da gidiyor, Hakkari'ye de gidiyor ve yavrularımızı evlerinin yanı başındaki üniversitelerde okutuyorlar. 

Ufuk budur, ufkunuz varsa işte bu nesli yetiştirirsiniz. Ufkunuz yoksa o zaman yapılacak herhangi bir şey de yok. İşte az önce YÖK Başkanımızın da ifade ettiği gibi Türkiye şu anda bu gelişimi sağlıyorsa atılan bu adımlarla sağlıyor. Gençlerimizin yüksek öğretime erişimini kolaylaştırmak için devletimizin tüm imkanlarını seferber ettik. Tabi geçmişte şu sıkıntı da vardı, Güneydoğu'ya, Doğu'ya hocalarımız neyle gidecek? Otobüsle mi gitsin? Öyle herkesin altında otomobil de yok. Hep bunlar konuşuluyordu. Ama şimdi 26 havalimanından 59 havalimanına çıktı. Dolayısıyla hocalarımız artık uçağa binip Muş'a gidebiliyor. Kars'a, Ağrı'ya gidebiliyor. Burada da bir sıkıntı kalmadı. Mesele ufuk, varsa ufkunuz bu işi başarırsınız. Yoksa yaya kalırsınız. Artık bunlar aşıldı. Artık Türkiye Yüzyılı diyoruz ya işte Türkiye'nin Yüzyılı bu alt yapı ile güçlendi.

Gençlerimizin yükseköğretime ulaşması için de devletimizin tüm imkanlarını seferber ettik. Geçenlerde uluslararası finansçılarla da bir toplantı yapıldı. Orada Türkiye'nin alt yapısını tamamladığını söylediler. İnşallah Karadeniz'den doğalgazı da çıkardığımız anda bunun tadına doyum olmaz. Bizim 2 tane sismik araştırma gemimiz, 5 tane sondaj gemimiz var. 12 bin metreye kadar kadar sondaj yapabiliyorlar.

 

Geçmişte kılık kıyafet yasaklarından, ideolojik baskılara kadar pek çok sorun vardı. Bunları yaşadık. Diyorlar ki hak ve özgürlük. Uygulamayı gösterin bize. İkna odaları vardı.

Ama şimdi bunlardan artık sıyrıldık. Şimdi özgürlük var, hürriyet var. Eğitimde öğretimde bunu yakaladık. Ayrıca harçları da biz kaldırdık.

Türkiye'yi eğitim, sağlık, adalet, emniyet üzerine inşa edeceğimizi söyledik. 20 yıl sözümüzün arkasında durduk. Üniversite girişlerine kurulan ikna odalarını unutmadık, bunları yaşadık.

Başörtüsü konusunu da çözüme kavuşturduk. Bunu anayasal güvence altına alma teklifimizi Meclis'e getireceğiz, hadi bakalım. Adalet Bakanımız Kabine toplantısında sunacak. Samimiyseniz görelim. Yasal güvenceye gerek yok. samimiysen gel nayasa değişikliği yapalım, bunu tamamen masadan kaldıralım."


Hibya Haber Ajansı

 
Pençe-Kilit Operasyonu'nda çok sayıda silah ve mühimmat ele geçirildi
 
Ülke genelinde 'Huzurlu Sokaklar ve Terör Suçları Uygulaması' yapıldı
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
''Çocuklar Güvende'' Projesi ile 201 bin 239 çocuğa ulaşıldı
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, “Çocuklar Güvende” projesi kapsamında ...
Şiddetle mücadelede 3 milyon 866 bin 584 erkeğe eğitim verildi
İçişleri Bakanlığı, aile içi ve kadına yönelik şiddetle mücadele çalışmaları ...
MEB, güncel okullaşma oranlarını açıkladı
Millî Eğitim Bakanlığı (MEB), eğitimin tüm kademelerinde güncel okullaşma ...
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan Balıkesir'de
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Balıkesir'de Kuva-yı Milliye Meydanı'nda ...
Prof. Dr. Görür: "Güneş tutulması, bardağı taşıran son damla rolü oynayabilir"
Jeolog, Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, ekim ayında yaşanacak ...
Ardahan'da trafik kazası: 5 yaralı
Ardahan'da, pikap ile traktörün çarpıştığı kazada 5 kişi yaralandı.
 
Bakan Özer: “185 bin öğretmen ilk yardım sertifikası aldı”
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, yıl sonuna kadar 500 bin okul yöneticisi ...
Bakan Yanık: “Yaşlı aylığı ve engelli aylıklarını hesaplara yatırdık”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, ekim ayına ilişkin 2,1 milyar ...
Tahıl sevkiyatı sürüyor
Milli Savunma Bakanlığı(MSB), tahıl sevkiyatı kapsamında Ukrayna limanlarından ...
 
YAZARLAR
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kayyım uygulaması milletin ortak talebidir
Oylum Demiray
Oylum Demiray
Terörle mücadelede ‘Sri Lanka modeli’
Yavuz Münir Saatçi
Yavuz Münir Saatçi
Narman örneği ve siyasetin dibe vurma sebebi
Dağıstan Türkmen
Dağıstan Türkmen
Atatürk düşmanlığının altında yatan ne?
Dilek Yılmaz
Dilek Yılmaz
Atatürk gerçek bir Müslüman
İzzet Sevimli
İzzet Sevimli
Bu ülkeyi partiler düzeltemez...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Türkiye'nin aktif dış politikasını nasıl buluyorsunuz?

Doğru Buluyorum
Yanlış Buluyorum
Fikrim Yok

Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
Ana Sayfa Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Haber Yorum Spor
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri