Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili soru:
Herşeyden önce eleştiri değil, hakaret seviyesine çıkan ifadeleri ile hukuk içerisinde tabii ki bu kişiye gerekli hesap sorulmalıdır. Nitekim avukatlarım da şu anda hukuk dairesinde gereken ne ise bunun hesabını bu şahsa soruyorlar, olay budur.
Çünkü edep denilen bir şey var. Haddini bilmesi lazım ve bu ülkede Cumhurbaşkanına, Cumhurbaşkanlığı makamına nasıl konuşulur, nasıl oraya mesajlar verilir bunu da öğrenmesi lazım.
Hatta daha da ileri gidiyorum, yani şu anda İstanbul İl Başkanlığını yürüten bayan biliyorsunuz çok ciddi bir cezai durumda ve istinaf nedir ve buradan da ne çıkacağı belli değildir. Şu çok açık net ortadadır.
Cumhuriyet Halk Partisi'nin bir defa şirazesi kaybolmuştur. Şirazeden çıkmış bir siyaset anlayışıyla CHP istikametini kaybetmiştir ve bu istikameti toparlaması da bu saatten sonra artık çok çok zordur.
Biliyorsunuz terör örgütleri ile dirsek dirseğe, kol kola yürüyen, Ankara'dan İstanbul'a bir CHP ile bu dönemde tanıştık ve millet ittifakı adı altında ne bulursa yanına alıp burayla bir şeyler oluşturmaya gayret eden CHP. Bundan sonraki süreçte de inanıyorum kendisini toparlayamayacaktır.
Aşı konusunda soru;
Uğur beyle ben de bizzat görüştüm. Bakanımız, herkes görüştü. Olay sadece Çin değil. Dün Çin'in dışında Rusya ile de görüşmeler var ve bu konu ile ilgili olarak da şahsen benim de aşı olma konusunda herhangi bir sıkıntım söz konusu değil.Uğur beyle ben de bizzat görüştüm. Bakanımız, herkes görüştü. Olay sadece Çin değil. Dün Çin'in dışında Rusya ile de görüşmeler var ve bu konu ile ilgili olarak da şahsen benim de aşı olma konusunda herhangi bir sıkıntım söz konusu değil.
Benim de aşı olma konusunda herhangi bir sıkıntım söz konusu değil. Çünkü burada sağlık söz konusudur. Sağlığın söz konusu olduğu yerde tabii ki bizler de sağlığımızı korumak için ne gerekiyorsa bunu yapmak durumundayız. Hele hele kovid noktasında ülkede tüm vatandaşlarımıza örnek olma noktasında bir defa böyle bir adımı atmamız gerekiyor.
Fransa Konusunda soru;
Misk Grubu arabulucu bir gruptur. Arabulucu olan bir grubun kalkıp da bağlayıcılığı olmayan böyle bir yola tevessül etmiş olması manidardır.
Yani Fransa'nın bir defa arabulucu hüvviyeti bu saatten itibaren zaten kaybolmuştur.
Sen arabulucusun. Öbür tarafta arabuluculuk yaptığın yerle alakalı kendi meclisinde tabi bu meclisin devlete bir tavsiye kararıdır
Macron Fransa'nın başına beladır. Aksi takdirde sarı yeleklerden kurtulamayacak, bu sarı yelekler daha sonra kırmızı yeleklere dönüşebilir. Fransa aslında çok çok tehlikeli bir dönemi yaşıyor, temennim odur ki bir an önce Macron belasından Fransa kurtulsun.
İlham Aliyev'in Fransızlara tavsiyesi oldu biliyorsunuz. Ne dedi? Ermenileri bu kadar seviyorlarsa Marsilya'yı Ermenilere versinler. Aynı tavsiyede bende bulunuyorum, çok seviyorlarsa Marsilya'yı Ermenilere versinler. Olay bu kadar basit. Kaldı ki bu topraklar, Karabağ, Azerbaycanlı kardeşlerimizin topraklarıdır ve 28 yıldır buralar işgal altında ve işgal altında olduğunu Amerika'da kabul ediyor, Rusya'da kabul ediyor, Fransa'da kabul ediyor idi. Şimdi ise farklı yollara tevessül ettiler.
Hibya Haber Ajansı