SİYASETİN “Baba” lakaplı duayeni, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Toplumsal Düşünce Derneği heyetini kabulünde adeta Türkiye’nin fotoğrafını çekip uyardı: Derin bir kaygı, tereddüt ve korku var. Yaşananlar herkesi rahatsız ediyor. Öte yandan Türkiye’nin gücü kudreti var. Yel kayadan ne alır?
Yaşananlardan herkes rahatsız
Ülkemizde yaşanan son olayları değerlendiren Süleyman Demirel, “Türkiye’de derin bir kaygı, tereddüt ve korku var. Yaşananlar herkesi rahatsız ediyor. Öte yandan Türkiye’nin gücü kudreti var. Türkiye bütün gücüyle ayaktadır” dedi
Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Toplumsal Düşünce Derneği Genel Başkanı Fethi Bolayır ve beraberindekileri Güniz Sokak’taki evinde kabul etti. Görüşmede Bolayır, son günlerde yaşanan terör olaylarını anımsatarak duydukları endişeleri dile getirdi. Süleyman Demirel de, tehdit ve tehlikelerin başarıya ulaşmasının mümkün olmadığını ifade etti. “Türkiye’de derin bir kaygı, tereddüt ve korku var. Yaşananlar herkesi rahatsız ediyor.
Yel dağdan ne alır?
Öte yandan Türkiye’nin gücü kudreti var. Türkiye bütün gücüyle ayaktadır” şeklinde konuşan Demirel, “Yel dağdan ne alır?” diye sordu. “Olup bitenleri küçümsemediğini, ancak bunun karşısında Türkiye’nin güçlü bir şekilde ayakta durduğunu” belirten Demirel, Atatürk ve Cumhuriyete inananların, son olaylardan sonra inanç ve güvenlerinin arttığını kaydetti.
Gazeteler susturuluyor
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Demirel, “Aydınlık Dergisi, bir ay kapatıldı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusuna ise şu karşılığı verdi: “Resmi ağızların iddiasına göre Türkiye’de basın özgürlüğü sorunu yoktur ama aynı zamanda Türkiye’de kapatılmış gazeteler var. Eğer siyasi iktidarı biraz eleştirirseniz bir süre sonra ortadan kayboluyorsunuz, yazar olarak. Gazete patronları işaret alıyor, ’Bu adamı daha fazla yazdırma’ falan... Ondan sonra gazeteler eğer siyasi iktidarların hoşuna gitmiyorsa çeşitli tedbirler alınıyor. Vergi dairesi dahi bu tedbirler içerisine girmiştir. Yani altından kalkamayacağınız kadar büyük vergiler tarh etmek suretiyle bir korku vermeye çalışıyorlar.”