Gençlerbirliği’nin İngiliz ekibi Brighton’dan yeni transferi Elvis Manu, kırmızı-siyahlı ekibe gelmekle doğru bir tercih yaptığını belirtip, “Gollerim ve asistlerimle takıma katkı yapmayı hedefliyorum” dedi. Antrenmanlarda neşeli tavırları ile dikkat çeken Hollandalı oyuncu, yeni bir takıma gelmenin tedirginliğini kısa sürede atlattığını söyledi. Gerek hazırlık maçlarında gerekse antrenmanlarda Hollandalı taraftarların ilgisiyle karşılaşan Manu, şöyle konuştu:
“Yeni bir kulüp, yeni bir ülke, yeni bir dil. Başlangıçta tedirgindim ancak burada harika insanlar var. Beni hemen aralarına dahil ettiler. Hızlı bir şekilde adaptasyon süreci geçiriyorum. Arkadaşlarım bana yardımcı oluyor. Kampın benim ülkemde olması da büyük avantaj. Uyum sürecini kolaylaştırdığını düşünüyorum.”
Takım arkadaşlarıyla sohbetlerinde zaman zaman kullandığı Türkçe kelimeler ile de onları şaşırtan Manu, şunları söyledi:
“Çocukken Türk arkadaşlarım vardı. Bu kelimeleri onlardan öğrendim. Ailemle 13 dairelik bir blokta yaşadım. Bunların 8’inde Türkler kalıyordu. Okuldayken, oradayken sürekli Türk arkadaşlarım oldu. İyi arkadaşlıklar edindim. Onlardan öğrendiğim kelimeler zaman zaman kullanıyorum.”
FEYENOORD’TA YETİŞEN MANUTELLİ
Futbola Feyenoord’da başlayan sol kanat oyuncusu, Hollanda’da altyapısından yetiştiği takımı tuttuğunu, bunun olağan bir şey olduğunu dile getirip, şöyle devam etti:
“Futbolcu olma sürecimde bu olay anahtar bir rol üstlendi. 11-12 yaşındayken büyük kariyer planları yapamazsınız ama futbola doğru bir eğilimim oluşmuştu. Kafamda bu hayali canlandırmaya başladım. Feyenoord altyapısına geldikten sonra bu süreç hızlandı. Bu kulübün taraftarları sokakta yürürken sürekli temas ettiğim insanlar, hem altyapısında oynayıp hem de böyle bir ortamda büyüdüğüm için Feyenoord taraftarı oldum. Takım taraftarını, taraftar takımı tanır burada. Bu bağlılıkla da futbolcu olma sürecim hızlandı. Uruguaylı golcü Luis Suarez’e hayranım. Hollandalı futbol severler bana “Manutelli” lakabı taktı. Feyenoord’da oynarken attığım bir golden sonra, gol sevincinde, formamı çıkarıp poz vermiştim. O sevinçten sonra bana Manutelli lakabı taktılar.
BEŞİKTAŞ’A KARŞI OYNADIM
Türkiye ve Gençlerbirliği’ne gelme sürecinde yine Türk arkadaşlarından bildiklerinin ve öğrendiklerinin katkısı olduğunu söyleyen Manu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Türk taraftarların futbola düşkünlüklerine şahit oldum. Türk arkadaşlarım sayesinde takımları ve ligi biliyorum. Türklerin futbola olan düşkünlüklerine defalarca şahit oldum. Ayrıca Beşiktaş ile Feyenoord’da oynarken karşılaştık. Tribün ortamını da orada gördüm. Türkiye’de oynayan arkadaşlarım da var. Gençlerbirliği ile ilgili de hiç kötü bir şey duymadım. Aksine hep iyi şeyler söylediler. Ankara’nın güzel bir şehir olduğunu zaten biliyordum. Benim için buraya gelmek doğru bir karardı. Hedefimiz, takım olarak gelecek sezon iyi bir Gençlerbirliği izletmek. Taraftarlar, futbol oynamayı isteyen bir takım olarak görecek bizi. Uyum sürecini birlikte geçiriyoruz. Ben futbolu çok seviyorum. Birebirde ve kaleye direk giderek etkili olan bir oyuncuyum. Asist yapmayı seviyorum; taraftarlarımıza asist ve gollerimi izletmek istiyorum. Ama en önemlisi biz takım olarak iyi olacağız.”