Piyasa Yorumu: Bu sabah BIST100’de karışık bir açılış bekliyoruz. Dün endeks 1760.80 – 1811.07 arasında işlem gördü ve günü -2.35% değişimle 1776.41 seviyesinde kapattı. İşlem hacmi yüksek seviyede gerçekleşti. Bu sabah karışık açılış ve sonrasında 1750 – 1800 arasında işlem aktivitesi bekliyoruz.
Piyasalarda Bugün
26 Kasım Cuma günü işlemlerinde global ve yerel varlıkların tamamına yayılır, grup özelinde ayrım olmaksızın ağır satış baskısının etkili olduğu görüldü. Güney Afrika kaynaklı yeni Covid19 varyantı olan Omicron’a yönelik endişeler gerek ay sonu muhasebeleşme eğilimi gerekse yılı tamamlamaya hazırlanmamızın getirdiği düşük likidite ortamında satışların hızlanmasına zemin hazırladı. Buna göre, MSCI dünya endeksi %2.20, gelişmekte olan ülkeler endeksi %2.52, S&P 500 %2.27 ve BIST 100 endeksi %2.35 düşüş gösterirken; Bloomberg emtia endeksi %-3.36, Brent petrol %-11.55 ve ons altın güvenli liman arayışıyla %+0.77 performansla takip edildi. Amerikan dolarına olan eğilimin kırıldığı günde DXY %0.71 geriledi ve Mayıs ayından bu yana ilk kez bu şiddette düşüş gösterdi. ABD tahvil piyasasına sert girişler takip edilirken, 10y vadeli kağıtta faiz 16bp geriledi ve %1.47 seviyesini test etti. Söz konusu durum Mart 2020’den bu yana en şiddetli geri çekilişi ifade etmekte.
Haftanın son günündeki riskli varlıklardan çıkış eğiliminden Türk lirası ve cinsinden değerlenen varlıkların da negatif etkilenerek katılım sağladığı görüldü. Türk lirası Amerikan doları karşısında günü %2.79 değer kaybı ile tamamlarken, XBANK endeksi %-3.40 düzeyinde zayıflama sergiledi ve haftalık performansını %-6.33’e taşıdı. Sanayi hisselerindeki kayıp %- 1.35 ile nispeten sınırlı kalırken, 16 Kasım tarihinden bu yana ilk kez geri çekilmeye işaret etti. Haftalık performans ise yine de bankacılık endeksinin aksine %5.73 yükseliş gösterdi ve pozitif ayrıştı. 5y vadeli CDS (USD) aynı gün %5.8 artışla 503bp düzeyine ulaşırken, haftalık bazda ise +57bp oldu.
Hafta sonu Omicron kaynaklı haber akışı ağırlıklı ülkelerin aldıkları yeni önlemlerin takibi şeklinde oldu. Birçok ülkede genele yayılır şekilde sert giriş-çıkış tedbirleri henüz gözlenmese de yaz aylarındaki serbestlik de artık geçerli değil. Kesin ve resmi olmayan bilgilere göre, Omicron varyantında bulaş hızının daha yüksek olmasından endişe ediliyor. Öte yandan Güney Afrikalı 2 uzmanın verdiği bilgiye göre ise vakalardaki semptomlar orta şiddette. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ise araştırmanın zaman alacağını ve fakat henüz daha hızlı olduğuna yönelik bir kanıt bulunmadığını belirtti. Son gelişmelere paralel Asya’da satıcılı işlemleri bir kenara bıraktığımızda ABD endekslerine ait vadeliler artıya dönerken, Güney Afrika randı USD karşısında %1’den, petrol kontratları ise %4’ten fazla primli konumda karşımıza çıkmakta. 10y ABD tahvilindeki faiz de %1.54 sınırında. Normal koşullar altında, Omicron gelişmeleri takip edilmemiş olsaydı, yeni haftanın yoğun gündemi ve olası volatilite artışından bahsedecektik. Bu durum yine de geçerli ancak pandemi gelişmelerinin henüz masadan tam anlamıyla kalkmadığını, en az 2 en çok 8 hafta daha farklı akışlarla izlenebileceği şeklindeki şerhimizi düşmek isteriz. Bu kapsamda, vaka sayılarındaki seyir, ülkelerin almaları muhtemel yeni önlemler ve yıl sonu işlemleri nedeniyle azalan likiditenin sert hareketlere neden olabilmesi gibi diğer risk başlıklarını da göz ardı etmemeli. Yurt dışında global PMI verileri ve ABD istihdam piyasası rakamları, içeride ise yarın açıklanacak olan 3Ç GSYH ve Cuma günü takip edilecek olan Kasım ayı enflasyon verilerini hatırlatmak isteriz.
Piyasalar
Bugün ve yarın Kasım ayına ait işlemleri tamamlayarak likiditenin yılın daha önceki dönemlerine kıyasla nispeten düşük seyrettiği, beklenti başlıklarının azaldığı ve portföylerin realizasyona evrildiği süreç içerisine giriş yapacağız. Omicron varyantına yönelik haber akışının takibi ve Fed’in Aralık ayı toplantısında tapering sürecinde güncellemeye gidip gitmeyeceği konuları şu aşamada en önemli 2 başlık olarak karşımıza çıkmakta. Yerel varlıklar açısından ise Türk lirasının denge arayışını yakından izlemeye devam edeceğiz. Bu sabah Asya hisse senetlerindeki satış baskısının Cuma günü ABD’de gözlenen fiyatlamanın devamı şeklinde olduğunu, ancak, vadeli endekslerin iyimserliğinin ise BIST ve Avrupa hisse senetlerine yansımasını, sert satışların ardından tepki alımlarının gelmesini bekliyoruz. Ancak, risklerin tam olarak kalkmadığı ve haber akışının izlenmeye devam edeceğini de belirtmek isteriz.
Türk lirası Amerikan doları karşısında günü %2.79 değer kaybederken, BIST 100 endeksi kapanışı %2.35 geriledi ve günü 1776 puan seviyesinden tamamladı. 10y vadeli tahvilde faizin son düzeyi %21.12, ülke risk primi %5.7 artışla 502bp oldu.
EMEA bölgesi endekslerinde gün sonu kapanışları genele yayılır şekilde sert değer kayıplarına işaret etti. Euro Stoxx 50 %-4.74, FTSE 100 %-3.64, DAX %-4.15 ve Rusya (RTS, USD) varlıkları %-4.58 düzeyinde performans sergilerken, işlem hacimleri son 5 gün ortalamalarına kıyasla %121’e ulaşan değerlerde artış gösterdi.
Amerika kıtası işlemlerinde Avrupa seansındaki satış boyutlarında baskılanma gözlenmedi ancak yine de değer kayıpları etkili oldu. Dow Jones %-2.53, S&P 500 %-2.27 ve Nasdaq %- 2.23; Bovespa %-3.39, Merval ise %-5.40 ile takip edildi. Dikkatimizi çeken, Amerika kıtası fiyatlamalarında Avrupa seansının aksine işlem hacimlerinin ciddi artış göstermemiş olması ve hatta ABD endekslerinde gerileme göstermesi.
Asya’da hafta başlangıcı satıcılı seyrediyor. TSİ 08.30/ NKY 225 %-1.36, Hang Seng %-0.94, CSI 300 %-0.34 ve KOSPI %-1.01 ile fiyatlanırken, USDCNH paritesi offshoreda 6.3845 ile yuanda değer kazancına işaret etmekte.
Fiyatlamalar
BIST 100 endeksinde 1760-1728 seviyeleri destek, 1792-1830 direnç olarak izlenebilir. Global Amerikan doları fiyatlamalarının EUR çaprazları üzerinde etkili olmaya devam etmesini bekliyoruz. 1.1166-1.1050 destek, 1.1380-1.1460 ise direnç olarak izlenebilir.
CFTC Verileri, 16 Kasım - Sınırlı düzeyde yıl sonu etkileşimi gözleniyor; DXY yükselişine rağmen
CFTC tarafından açıklanan data setine göre spekülatörlerin 16 Kasım haftası işlemlerinde (gecikmeli eğilim) nette 0.6 milyar dolar Amerikan doları satışı gözlendi. Hesaplamalarımıza göre, spekülatörler Haziran FOMC toplantısından bu yana yaklaşık 37.2 milyar dolarlık uzun yönlü USD pozisyonlanması gerçekleştirdiler. Veri dönemi içerisinde; dolar endeksi kontratı -540, EUR -7599, GBP -19506 ve JPY +12225 ile hareket ederken; emtia cephesinde Brent -1049, XAU ise +9599 ile karışık bir performans ortaya koydu. ABD tahvillerinde kısa vadede (2y) +11292, uzun tarafta ise (10y) -26809 ile ayrıştı. SPX +13592 kontrat düzeyinde takip edildi.
Düşüncemiz: Yıl sonu işlemlerinin getirdiği sınırlı düzeyde Amerikan doları pozisyonlarının (uzun) kapatılması eğilimini gördüğümüz düşüncesindeyiz. Ancak, henüz şu aşamada önemli bir sinyal görebilmiş değiliz. Hesaplamalarımız, son 6 hafta içerisinde EUR+GBP+JPY kontratlarında -1.2 milyar dolarlık eğilime işaret ederken, spekülatörlerin toplam USD pozisyonları ise -4.5 milyar dolar ile izlendi. Bu durum, bizlere, majör para birimlerinin dışındaki çaprazlarda uzun yönlü USD pozisyonlarının kısmen konsolide edildiği-realizasyona uğradığını düşündürüyor. Öte yandan spekülatörlerin XAU ilgisi de spottaki düşüşün <$1800 hareketini hafta içerisinde test etmesine rağmen devam etmekte.
Ons Altın & Gümüş ETF İşlemleri - Fiyatlamalardaki belirsizlik ciddi oynaklık yaratıyor; kısa vadeli işlemlerde varyant endişeleri pozitif etki yaratabilir
Genel değerlendirme/uzun vadeli yorum: Eylül 2021 FOMC toplantısının ardından Fed’in para politikasında normalleşme sürecini ‘kademeli’ şekilde resmen devreye aldığını düşünüyoruz. Bu nedenle zamana yayılır şekilde ve fakat ciddi rahatsızlık yaratmayacak ölçekte Amerikan doları değerlenmesi gözlenebilir. Faiz hadlerindeki seyir, pandeminin yeni varyantların takibi ile birlikte izleyeceği patika, yaklaşan kış mevsimi ve global ekonominin büyüme performansı Amerikan dolarına yönelik yaklaşım açısından farklılaşma yaratabilir. Daha önce 2021 yılının Mart ayında iki kez ons altın için yaptığımız aşağı yönlü revizyonları (sırasıyla 9 Mart’ta ortalamada $2050 seviyesinden $1900 bölgesine, 29 Mart’ta ise $1825 düzeyine çekmiştik) Fed’in tapering sürecini resmen devreye alacak olması ve 2022 yılında federal fonlama oranında 1x25bp faiz artırım ihtimalinin yüksek olduğunu düşünmemiz nedeniyle 2021 yılı için bu kez de $1805 (ortalama) seviyesinde belirliyoruz. (27 Eylül 2021)
Haftalık değişim/yorum: Yakın zaman içerisinde paylaştığımız düşüncelerimizde ons altın işlemlerinde $1840 ve $1880 dirençlerinin test edilebileceğine değinmiştik. Söz konusu değerlendirmelerimiz kısmen çalışmakla birlikte Amerikan dolarına olan talebin korunması ve hızlı tapering endişeleri geri çekilişte etkili oldu. Geride kalan hafta içerisinde beliren Güney Afrika kaynaklı Omicron varyantı, spekülatörlerin son zaman içerisinde artan değerli metal (ons altın) ilgisi ve ETF cephesindeki sınırlı kıpırdanma yıl sonu işlemleri öncesinde ilginin korunmasına imkan tanıyabilir. Hesaplamalarımız, son 5 gün içerisinde ETF’lerin ons altında +0.2 milyar dolarlık net alım gerçekleştirdiğini, gümüş işlemlerinde ise yatay pozisyonlarını koruduklarına işaret ediyor.
Kısa vadeli değerlendirme: Ons altın işlemlerinde yılın geri kalan döneminde $1700- 1840 bant aralığının DXY performansına göre devam etmesini bekliyoruz. Kısa vadeli işlemlerde $1840 direnci en önemli bölge olarak yakından izlenebilir.
Uzun vade yatırımcılar açısından altın ve gümüş özelinde emtia piyasası pozitif düşüncelerimizi düşük katsayı ile de olsa muhafaza ediyoruz. Özellikle ons altın için orta-uzun vade düşünen yatırımcıların $1600-1700 aralığına doğru geri çekilmelerde maliyetlenmelerinin yanlış olmadığı kanaatindeyiz.
Dikkate alınması gereken uyarı: Ons altın fiyatlamaları cephesinde 2021 yıl başlangıcındaki iyimserliklerimizin ciddi anlamda uzağında bulunuyoruz. Nitekim yıl içerisinde gerçekleştirdiğimiz 3 aşağı yönlü revizyon ile (ortalama fiyat beklentisinde) bahse konu fikirlerimizi en hızlı şekilde sizlerle de paylaşmaya çalıştık. Öte yandan, orta vadeli bakış açısına sahip yatırımcılar açısından global enflasyonun seyri ve mevcutta gözlenen yükselişin yeni bir trend oluşumuna işaret edip etmediği konusu yakından izlenmeli. Şayet bu başlık altında yeni bir sürecin başlangıcı gözlenecek olursa, başta Fed olmak üzere küreselde önemli rol üstlenen, para politikalarını belirleyici konumda bulunan merkez bankalarının politika faizlerinde artırım yönlü adımları takip edilene dek uzun yönlü pozisyonlanmaların ivmelenmesi konusu gündeme gelebilir. (18 Ekim 2021)
Kaynak:Deniz Yatırım
Hibya Haber Ajansı