Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
- Lübnan'da meydana gelen patlama sebebiyle, dost ve kardeş Lübnan halkına başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerimi tekrarlamak istiyorum.
- Derin tarihi ve beşeri bağlarımızın bulunduğu Lübnan halkının yanında yer almak için tüm imkanlarımızı seferber ettik.
- Cumhurbaşkanı yardımcım ve dışişleri bakanım patlama bölgesine giderek ihtiyaçları ve talepleri bizzat yerinde tespit ettiler.
- Geçtiğimiz haftanın bir diğer önemli konusu da Akdeniz ve Ege'de ülkemizin haklarını ve hukukunu yok saymaya yönelik girişimlere verdiğimiz cevaplardı.
- Bölgedeki sismik araştırma faaliyetlerimizi, Almanya şansölyesi sayın Merkel'in ricası üzerine, iyi niyet nişanesi olarak bir süreliğine ertelemiştik, ancak Yunan tarafı hüsnüniyetle hareket etmediğini bir kez daha göstermiş ve Mısırla hiçbir hukuki temeli olmayan bir anlaşmaya yönelmiştir.
- Buradan bir kez daha altını çizerek ifade etmek istiyorum, Türkiye'nin hiç kimsenin hakkında, hukukunda, toprağında, denizinde, meşru çıkarlarında gözü yoktur.
- Bizim tek talebimiz bize de aynı anlayışla yaklaşılmasıdır.
- Türkiye gibi 780.000 kilometrekarelik dev bir toprak parçasını görmezden gelip, bir kaç kilometre karelik adalar üzerinden bizi sahillerimize hapsetme girişimine elbette rıza göstermeyeceğiz.
- Dünyada hiçbir ülke, böyle saçma ve temelsiz bir talebe boyun eğmez
.
- Biz diyoruz ki gelin, Akdeniz'deki tüm ülkeler olarak bir araya gelelim, herkes için kabul edilebilir, herkesin hakkını koruyan bir formül bulalım.
- Ülkemizin bu çağrısına kulaklarını kapatanlar, güçlerinin yetmeyeceği, boylarını aşan bir takım girişimlerle kendi geleceklerini kendi elleriyle karartıyorlar.
- Salgın ve onunla bağlantılı siyasi, ekonomik, sosyal sorunların bir kabus gibi üzerine çöktü, güçlerine güvenenler hüsrana uğramaya mahkumdurlar
.
- Türkiye'nin bu konudaki kararlılığını hala kavrayamamış olanları bir an önce gerçekleri görmeye ve çözümü masada aramaya davet ediyoruz.
- Anlaşmazlıkların diyalog yoluyla ve hakkaniyet temelinde çözümü için biz her zaman varız ve hazırız.
Hibya Haber Ajansı