Eskişehirli girişimci Zafer Demir, yaklaşık 5 sene önce 500 solucanla ortağı ile evinin bir köşesinde solucan gübresi üretmeye başladı. Şuanda ise 8-9 milyon solucan sahibi girişimciler, Eskişehir’in Keskin mahallesinde bulunan işletmelerinde aylık ortalama 6 ton civarında solucan gübresi üretiyor. Solucan gübresinin kilogram fiyatı da 2 lira.
Gübrenin etkisi toprağa uygulandıktan sonra 3-5 yıl daha devam ederken, toprağın çözünen mineral maddeleri daha iyi tutmasını sağlıyor. Ayrıca Kırmızı Kaliforniya Solucanı’ndan üretilen gübre, aşırı kimyasal tarım ilacı kullanımıyla meydana gelen zararlı etkileri de ortadan kaldırıyor. Konuyla ilgili girişimci Zafer Demir, solucan gübresi üretmeye nasıl başladığını anlattı.
Demir, "Sakintepe mahallesinde 2 dönüm arazimiz var. Burada çocuklarımız organik beslensinler tüketsinler diye organik ürün yetiştirmek istedik. Fakat ne yaptıysak yetiştiremedik. Araştırmalarımız sonucunda solucan gübresini keşfettik. Bu doğrultuda ürünü kullanıyoruz ama neden üretmiyoruz? dedik. Türkiye topraklarının gerçekten bitik durumda olduğunu ve bu ürüne ihtiyaç olduğunu anladık.
Deneme safhasında 500 solucanla evin bir köşesinde bu işi yapmaya başladık. Sektörde orijinal ırk olan Kırmızı Kaliforniya Solucanı kullanılması gerekiyor. Nedeni ise orijinal ırktır. Diğer solucanlardan farkı yediğinin yüzde 80’ini dışkı olarak bırakır ve geri kalanını bünyesine alır. Uygun ortam sağlandığında üreme kat sayısı çok fazladır. Buda yatırdığınız maliyeti ürediği kadar katlaması anlamına gelir. Sürekli araştırma içerisinde olan çiftçilerimiz var. Dededen, babadan kalma yöntemlerle değil de sürekli araştırarak, doğru yolu bulan çiftçilerle kafamız uyuşuyor. Ürünlerimizi bu çiftçilerimize satıyoruz ve memnunlar. Kullanan kişileri gören diğer çiftçilerimizde bu ürünü kullanmak istiyorlar" dedi.
Amaçlarının üretici konumundaki çiftçilere solucan gübresi üretimini öğreterek tam anlamıyla organik besinlerin üretilmesine katkı sağlamak olduğunu ifade eden Demir, "Bizim buradaki amacımız seralar kurmak, kendi seralarımızda kendi ürettiğimiz gübre ile organik ürünler yetiştirmek ve bunları insanlara sunmak. Çiftçimizi bu konularda bilgilendirerek kendilerinin de solucan gübresini üretebilmelerine imkan sağlamak. Bu konuda gerçekten üsteliyoruz, öğretmeye çalışıyoruz. Bu işi sizde yapabilirsiniz, bu konuda size sınırsız destek vereceğiz diyerek terkinler de bulunuyoruz" diye konuştu.
"İçerisinde minimum yüzde 48 organik madde miktarı var" Solucan gübresinin içerisinde yüzde 48 oranında organik madde olduğunu vurgulayan Demir, "Bitkiye ne verirseniz onu alırsınız. Kimyasal gübre ile yetiştirilen bir ürünü yediğimizde faydasını göremeyiz. Aksi takdirde vücudumuz da kanser oranı artar. Hastalıklara yakalanırız ama bu gübreyi kullandığımızda tamamen organik yapısıyla bitki bütün enzimleri alarak daha güzel verim verebilir ve veriyor da. Bunu yediğimizde tadından ve kokusundan gerçekten fark edebiliyoruz. Solucan gübresinin içerisinde bulunan organik madde miktarı çok önemlidir. Normal topraklarımızda yüzde 1,5, yüzde 2 ve yüzde 3 arasında değişir ama solucan gübresinin içerisinde minimum yüzde 48 organik madde miktarı vardır. Bu üretim yöntemine göre de değişir. Organik madde miktarı yüzde 3 olan bir toprağa siz yüzde 48 madde miktarı verdiğinizde ürün bundan gerekli bütün enerjiyi alabilecektir" şeklinde konuştu.
"Ürün gelişimi hızlandı" Son olarak solucan gübresini deneyerek daha fazla verim elde ettiğini aktaran çiftçi İlhami Aslım şunları söyledi: "Tesadüfen yoldan geçerken bu insanlar burada ne iş yapıyor diye meraktan girdik içeriye. Arkadaşlar solucan gübresi hakkında detaylı bilgileri verdiler. Denemekten zarar gelmeyeceğini söylediler. Bizde denedik. Tarlanın belirli bir kısmına bu gübreden uyguladık. Neticesinde de uyguladığımız bölgedeki ürün, uygulamadığımız yerdeki üründen daha hızlı geliştiğini gördük. Daha fazla ürün aldığımızı gördük. Tekrardan bu sene kullanmayı düşünüyoruz. Geçen yıl yonca bitkisinde denedim gübreyi. Normalde bölgemizde yoncayı en fazla sağlıklı bir şekilde 5 kere biçebiliyoruz. Gübreyi kullandıktan sonra 6 kere biçim yaptım. Ürün gelişimi biraz daha hızlandı. 6 kere biçim yapınca aynı topraktan, aynı bitkiden biraz daha fazla ürün almış olduk."