Başbakan kendine yakın olanları daha yakınına çekti. Gül'ün dış politikadaki kozunu kendi lehine çevirdi. Aynı mutfağın içinden gelen insanlar için yemek yapmak daha kolay. Yabancı birisini getirip mutfağınıza sokmanız daha zordur
29 Mart seçimlerinin sonuçlarını yaptığı anketlerle bilen A&G Araştırma Şirketi'nin sahibi Adil Gür, hükümetin yeni kabinesinin şifrelerini AKŞAM için yorumladı. Adil Gür, Erbakan'ın Saadet Partisi'nin önünü kestiğine dikkat çekerek, 'AK Parti'nin SP'ye karşı bir şey yapmasına gerek yok. Erbakan zaten gereğini fazlasıyla yapıyor' dedi. Gür, Ali Babacan'ın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün gölgesinde kaldığını söyleyerek, 'Başbakan, Babacan'ı ekonomiden sorumlu yaparak 2007'ye dönme arzusuna girmiş olabilir' diye konuştu...
Yeni kabinedeki sürpriz isimler sizce kim?
Ömer Dinçer ve Ahmet Davutoğlu'nu sürpriz olarak görüyorum. Bülent Arınç'ın bakan olacağını bekliyordum. Yeni kabinede benim de kamuoyunun da tanımadığı isimler var. Başbakan'ın yakın mesai arkadaşları. Başbakan daha yakın olmak istediği kişileri seçmiştir.
Yeni isimler AK Parti'nin oy oranını artırır mı?
29 Mart seçimleriyle birlikte AK Parti'de başlayan oy düşüş trendi bakımından, kabinenin çok fazla şeyi değiştireceğini zannetmiyorum. Kabineyi oluşturan isimlerden çok, seçmen Başbakan'ı tanır, ona oy verir. AK Parti'ye oy veren her yüz 100 kişiden 57'si Başbakan Erdoğan için oy verdiğini söylüyor.
Ekonomideki değişimi nasıl buluyorsunuz?
Bu değişimi para piyasalarının nasıl değerlendirdiğini pazartesi sabahı göreceğiz. Köklü bir değişim olarak görmüyorum. Ali Babacan daha önce de ekonomiden sorumlu bakandı. Kemal Bey çıraklıktan gelmiş bir Maliye Bakanı'ydı. İş çevrelerini biliyordu, başarılıydı.
Nazım Ekren'in alınmasını nasıl görüyorsunuz?
Nazım Hoca, kamuoyunca çok fazla tanınmayan, aklı selim, ağır başlı bir insandı. Ben şimdi, seçim döneminde, AK Parti'nin mali anlamda şöyle hata yaptığını söylüyorum: Dünyada çok ciddi kriz yaşanırken, Başbakan sürekli, 'Teğet geçecek' söylemlerinde bulundu. Seçime 5-10 gün kalaya kadar hükümet bir şey yapmadı, 5 gün kala peş peşe paketler açıklanmaya başladı. Bunun AK Parti'ye ciddi zararlar verdiğini araştırmalarda gördüm. Neden? Madem teğet geçiyordu, kriz yoktu, bu paketler nereden çıktı dendi. Parti içini bilen birisi olmadığım için, paketlerin son anda açıklanmasında Ekren mi sorumludur, bundan dolayı mı cezalandırılmıştır bilemiyorum.
Dış politikadaki değişimi nasıl buluyorsunuz?
Gazete, TV, internet takip eden birisi olarak Davutoğlu'nun Türkiye'nin dış politikasında son dönemlerde etkin olduğunu görüyoruz. Her ne kadar bakan olarak resmi görevi olmasa da, hükümet ve Başbakan adına pek çok yerde görüşmelere geldiği, katıldığı aşikardı. Kamuoyunda şöyle bir algı var: Ali Babacan, ekonomi ile ilgili görevlerde bulunurken, dünyada ekonomik kriz de yoktu, sıcak para bolluğu vardı. Ekonomide başarılı bakan olarak algılanıyordu. Dışişleri Bakanlığı'na gittiğinde, o koltuğu çok dolduramadı. Ben de Babacan'ın Dışişleri Bakanlığı koltuğunda bir bakandan çok bürokrat havasında çalıştığını gözlemledim. Doğru kişi Ahmet Davutoğlu mu, bunun cevabını vermeye yetkili değilim. Bunu zaman gösterecek. Bence burada değişimin iki ana nedeni var: Birincisi Babacan'la birlikte 2007'ye dönme arzusu, ikincisi de Babacan'ın koltuğunu dolduramaması.
Ahmet Davutoğlu'nun dış politikada etkin konuma getirilmesi Abdullah Gül'ün ağırlığını azaltmak olabilir mi?
Olabilir. Son Rasmussen olayında, Sayın Başbakan'ın, Sayın Cumhurbaşkanı'nın gölgesinde kaldığını, her şeyi, anlaşmaları, planlamayı, organizasyonu Cumhurbaşkanı'nın yaptığını duydum. Her ne kadar Başbakan da NATO'yla ilgili dönem başkanlarının belirlenmesinde görüşmeler yapıyor olsa da, asıl organizasyonların Cumhurbaşkanı tarafından yapıldığını gördük. Bu tasarruf, Başbakan'ın, Cumhurbaşkanı'nın Dişişleri'ndeki kozunu, önemli oranda, kendi insiyatifi lehine çevirme arzusu olabilir.
Çelik'i Van yedi
Kabineye giren kadın bakanları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Son seçimlerde AK Parti'yi yüzde 35 ve altına inmesinden kadınlar kurtardı. Başarılı olanlar ödüllendirildi. Nimet Çubukçu AKP'nin modern yüzü.
Milli Eğitim Bakanı olmasını nasıl karşıladınız?
Bu değişimi önemsiyorum. Hüseyin Çelik'in medya önündeki çok sert üslubunu yumuşatması anlamında.... Çelik'in kabinede görev almamasının temel nedeni, Van seçimleridir.
Arınç Başbakan'ı eleştirebilir
Arınç'ın kabineye girmesi Milli Görüşçüler'e cevap mı?
Araştırmalara göre, Milli Görüş tabanlı seçmen, toplamda yüzde 8-10'dan fazla değildir. Bugün AK Parti'ye oy verenlerin içinde, Milli Görüş tabanın ağırlığı çok küçük bir bölüm. AK Parti, genelde merkezden oy alıyor, ANAP ve DYP'ye oy vermiş kesimden. Bu yüzden Arınç ismi denge için önemli.
Arınç'ı kabineye almasının nedeni denge mi?
Ahde vefa duygusu da olabilir.
Arınç ve Sadullah Ergin 'sivri dilli' isimler. Başbakan'ı eleştirecekler mi?
Arınç eleştirebilir. Sadullah Ergin uzun yıllar parti içinde görev almış bir isim. Geçmiş dönemde Hatay'la ilgili pek çok tartışmalar yaşandı. Ali Dibo'ların yüksek sesle dillendirildiği dönemde de, Sayın Başbakan tarafından sahiplenilen bir isim. Bu nedenle parti içinde Başbakan'ı eleştiren bir isim olacağına inanmıyorum. Aynı mutfağın içinden gelen insanlar için yemek yapmak daha kolay. Yabancı birisini getirip mutfağınıza sokmanız daha zordur.
Reform ihtiyacı var şevk kalmadı
Başka değişiklikler yaşanır mı?
Parti yönetiminde radikal değişiklikler yaşanabilir. Çünkü iktidar partisi bu seçimlerde 22 Temmuz ve 3 Kasım'daki çalışma arzusu ve şevkini kaybetmiştir. Uzun zamandır görev alan insanlar hizmet aşkını kaybetmişlerdir. İktidar nimetleriyle meşgul olma yolunu tercih etmişlerdir. AK Parti'nin çok ciddi reformdan geçip, yenilenmeye ihtiyacı vardır.