Televizyon ve dizi sektörünün kalbi İstanbul olsa da, Ankara’da çekilen dizilerin sayısında son yıllarda artış yaşanıyor. Bu sezon sonunda final yapacak olan ekranların fenomen dizisi Behzat Ç.’nin yanı sıra Unutma Beni, Deniz Yıldızı ve Beni Affet, hergün milyonlarca izleyiciye ulaşıyor. Üç dizi, gündüz kuşağında en çok izlenen programlar arasında yer alıyor. Ankara’nın belirli semtlerinde ve bölgelerinde çekilen dizileri Ankaralılar o kadar benimsemiş ki, çekildiği mahallelerde bazı evler, dizilerin oyuncularının isimleriyle anılır olmuş.
Üç, günlük dizi de, bir dönem yediden yetmişe herkesi ekrana kilitleyen Ferhunde Hanımlar ve Bizim Evin Halleri dizilerini çeken ekip tarafından yapılıyor. 20 yılı aşkın bir süredir sektörde olan yapımcı Mehmet Erişdi, Ankara’nın günlük dizi çekilen bir şehir olarak anıldığını söyledi. Bunun nedenini günlük dizilerin daha düşük bütçeli olması olarak açıklayan Erişdi, “İstanbul’da günlük dizi çekmek çok zor. Çünkü oradaki sektör, haftalık diziye göre oluşmuş. İstanbul’un şartları ve ekibiyle günlük dizi yapmaya çalışsan maliyetler yükseliyor” dedi.
YETİŞMİŞ ELEMAN
Ankara’daki asıl sıkıntının yetişmiş eleman olduğunu söyleyen Mehmet Erişdi, üç dizide şu an oyuncularla birlikte 250 kişinin çalıştığını belirtti. Bunların yaklaşık 180’inin teknik eleman olduğunu ifade eden Erişdi, günlük dizinin tek ekiple yapılamayacağını anlattı. Erişdi, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Bizim setlerde çalışan tüm elemanlar bizde yetişmiştir. Bana şimdiye kadar işi bilen adam gelmedi. Bizim sistemde çalışanlar arasında usta çırak ilişkisi oluyor. Bize üçüncü asistanlıkla başlayan arkadaşların büyük kısmı şimdi yönetmen oldu. Üç dizide toplam dokuz yönetmen var. Bizim en büyük yatırımımız yetişmiş elemana oldu. Benim en büyük projem, her yönetmenime bir sinema filmi çektirebilmek.”
Mehmet Erişdi, Ankara’daki dizi sektörü ve çektikleri üç diziyi anlattı:
“Televizyonlarda gündüz kuşağı dizisi ihtiyaç. İstanbul bunu yapamıyor. Çünkü sistem haftalık diziye göre. Ankara’da maliyetler aşağı çekilebiliyor. Bu yüzden günlük diziye daha müsait. DT’de 300’e yakın oyuncu var. Bunların İstanbul’a gidip dizilerde oynaması çok zor. Ankara’da oyuncu yetiştiren çok iyi okullar var. Görece olarak İstanbul kadar keşmekeş olan bir şehir değil. Yerel yönetimler, size gereken kolaylıkları sağlıyor. Çekim için para ödemeniz gerekmiyor. Trafik sorunu az.
ANKARA’DA STAR OYUNCU YOK
Ankara’da star oyuncu yok. Haftalık dizinin olmazsa olmazları var; Star oyuncular, özel mekanlar gerekiyor. Ankara İstanbul’a nazaran zayıf. Star oyuncusu yok. Biz starımızı kendimiz yaratıyoruz. Bizim oyuncuların hepsi kendi çapında star. Gündüz kuşağının çok büyük bir izleyici kitlesi var. Genel seyircimiz çok yüksek. Herkes izliyor. Şahsen aldığım tepkilerden öğretmenlerin, polislerin izlediğini söyleyebilirim. Gündüz kuşağında biz renk oluyoruz. Bizim karşımızda evlilik ve yemek programları oluyor.
SAMİMİYET ÖNEMLİ
Dizilerde halkın nabzı çok iyi tutuluyor. Ama dizilerin bu kadar uzun süreli ve başarılı olmasının en önemli sebebi samimiyet. Seyirciler, dizideki karakterleri özümsüyor. Aileden biri görüyor. Tüm oyuncular da ilk günkü gibi heyecanlı ve şevkle oynuyor. Tiyatro eğitimi yada konservatuar sadece oyunculuk eğitimi vermiyor. Disiplin içinde çalışmayı da öğretiyor. Dizi sektöründe seyirciye kendi hayatının bir parçasını anlatıyor duygusunu verebilirsen, sadakat duygusu oluyor. Bizim dizilerin Ortadoğu, Balkanlar ve Türki Cumhuriyetlerde çok izlenmesinin nedeni bize kültür olarak çok yakın olmaları.
Ankara halkında Anadolu sıcaklığı var. Dışarıda soğukta çekim yaparken, teyzenin biri çay, diğeri börek getiriyor. İstanbul’da böyle bir şeye rastlamıyorsunuz. Ankara’da sokakta çekim yapacaksınız, kimseden ses çıkmamasını istiyorsunuz, herkes susuyor. Yaprak sarıp getiren komşularımız var.”
Üç dizinin ünlü oyuncuları da, Ankara’da oyuncu olmakla ilgili şunları söyledi:
Cantuğ Turay (Deniz Yıldızı)
“Ankara’da dizi çekmek ve Ankara’da oyuncu olmak bence bir fırsat. Ankara biryandan sizi beslerken, bir yandan da size fırsatlar veriyor. Çünkü Türkiye’de bu kadar büyük bir şehirde bu kadar sakinliği bulabilmek mümkün değil. İstanbul oyuncusu para, Ankara oyuncusu tecrübe kazanır. İstanbul piyasasında Ankara, ucuz iş yapılan bir piyasa olarak görülür. İstanbul’da gündem ve prodüksiyonlar çok farklı. Ankara ve İstanbul rakip olacak yada yarışacak değil. Ankara günlük dizi piyasası olarak anılmaya başladı. İnşallah biz de çıtayı yükseltip haftalık dizi yapmaya başlarsak İstanbul’la rekabet haline girebiliriz.”
Gülşah Çomoğlu (Unutma Beni)
Diziye Bilkent Üniversitesi Oyunculuk Bölümü’nde üçüncü sınıf öğrencisiyken girdim. Unutma Beni, benim ilk işim. Dizi daha çok ev hanımları tarafından izleniyor. Hafta içi hergün bizi evlerine misafir ediyorlar ve 5 yıldır yalnız bırakmadılar. Unutma Beni seti, keyiflidir. Biz bir aile gibiyiz. İstanbul’da hangi yönetmen oyuncusunun sülalesini tanır. Benim yönetmenim tanıyor. Günlük dizi çekiyoruz. Zor tarafları çok. Pratik olmak zorundayız. Oyuncularımızın büyük bir kısmı Devlet Tiyatrosu sanatçısı. Onlarla birlikte aynı sette çalışmak, onlardan bir şeyler öğrenebilmek, bizim için büyük şans. İlk bölümden itibaren bu ekiple birlikteyim, umarım nice 1000 bölümler üretmeye devam ederiz.
Ceren Yalazoğlu (Beni Affet)
Set ortamı çok eğlenceli. Mahalleli bize ailelerinden biriymiş gibi davranıyor. Utangaçlık, çekingenlik yok. Geliyorlar dakikalarca sohbet edip, fotoğraf çekiliyoruz. Geçenlerde oldukça fazla figüran ihtiyacımız vardı neredeyse tüm mahalle geldi figüran olarak oynadı. İnanın eğlenceli olmasa bu kadar yoğun çalışmayı bünye kaldıramazdı. Bu dizi benim ilk oyunculuk deneyimim. Çanakkale Üniversitesi’nde oyunculuk okudum. Sonra Ankara’ya geldim. Ankara’yı sevdiğimi söyleyebilirim.
Şeyma Korkmaz (Beni Affet)
Ankara’da ilişkiler, arkadaşlıklar çok keyifli. Reytinglerde 2. ve 3. sırada gidip geliyoruz. Bu bizi oldukça memnun ediyor. Verdiğimiz emeğin karşılığını almak sevindirici. Ankara seyircisi çok sadık. Ankara’da daha çok biliniyorum. Genellikle bana gelen tepkiler daha sevecen oluyor. Tam anlamıyla evlerinin kızı olmuş Feride. Bir gün sete beni istemeye geldiler. Nişan çekimim vardı. Elbise, topuklu ayakkabı... Şık giyinmiştim. Rol arkadaşım Özgün ile şımarıp dans ettiğimiz bir anda sette birileri bana çok sert bakmaya başladı. Beş dakika sonra da gittiler. Sonradan öğrendim ki meğer beni televizyonda görüp çok beğenmişler ve oğullarına uygun görmüşler. Benim orda Feride’den çok farklı olduğunu görünce de istemdiler ve vazgeçtiler.
Begüm Topçu (Deniz Yıldızı)
Oyunculuğun, bu sektörün merkezi İstanbul. Ankara’da kendimin geliştirmenin yollarını arıyorum. Ankara çok samimi ve sıcak ilişkilere sahip bir şehir. Bana göre bu işin mutfağı. İstanbul ise her şeyin çok profesyonelce yapıldığı, ilişkilerin bu kadar samimi olmadığı bir şehir. Bizi kalıcı yapan yeteneğimiz. Seyirci elbette güzel kızlar ve yakışıklı erkekler görmek ister. Ama kalıcı olabilmek için sadece dış görünüş yeterli değil. Mutlaka sizi her zaman ayakta tutabilecek ve kalıcı yapabilecek bazı özelliklerinizin olması gerekir. Bizi de, kalıcı yapacak olan şey oyunculuk yeteneğimiz.