Fırat Kalkanı Harekatının 160'ıncı günü

TSK'dan yapılan açıklamada, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından, DEAŞ başta olmak üzere terör örgütlerinin oluşturduğu tehdidi bertaraf ederek hudut güvenliğimizi artırmak ve Koalisyon Güçlerine destek vermek maksadıyla; 24 Ağustos 2016 tarihinde başlatılan “Fırat Kalkanı Harekâtı” ülkemizin uluslararası hukuktan kaynaklanan hakları ve BM Sözleşmesinin 51’inci maddesinde yer alan Meşru Müdafaa Hakkı ile BM’nin DEAŞ’la mücadeleye yönelik almış olduğu kararlar çerçevesinde sürdürülmektedir" denildi.

Muhalif unsurlardan oluşan Özel Görev Kuvvet Grupları tarafından, bölgedeki teröristlerin etkisiz hale getirilmesi maksadıyla yürütülen Fırat Kalkanı Harekâtının, karadan ve havadan yoğun ateş desteği ile devam ettiği vurgulanarak, hedef tespit vasıtaları ile tespit edilen 184 DEAŞ terör örgütü hedefine ateş destek vasıtaları ile atış yapılarak bölgedeki terörist grupların faaliyetleri baskı altına alındığı kaydedildi.

Türk Hava Kuvvetlerine ait uçaklar tarafından; Bab, Tadif ve Bzagah bölgelerinde tespit edilen 23 DEAŞ terör örgütü hedefine yönelik düzenlenen hava harekâtı sonucunda, barınma maksatlı kullanılan 20 bina, 1 mühimmat deposu ve 2 savunma mevziinin imha edildiği belirtildi.

Koalisyon hava unsurları tarafından, Bab ve Bzagah’da bulunan DEAŞ terör örgütü hedeflerine yönelik icra edilen 2 hava harekâtı sonucunda, DEAŞ terör örgütü mensuplarınca kullanılan silah monteli 1 aracın imha edildiği vurgulandı.

Gün içinde, icra edilen harekât kapsamında 20 DEAŞ terör örgütü mensubunun etkisiz hâle getirildiği ifade edildi.

DEAŞ terör örgütünden temizlenen bölgelerde muhaliflere destek sağlayan, patlayıcı madde tespit ve imha timleri tarafından 76 EYP imha edildiği, harekâtın başından bugüne kadar, çoğu tuzaklanmış 3 bin 507 EYP ve 55 mayının kontrollü olarak etkisiz hâle getirildiği bildirildi.

Terör örgütleri tarafından kullanılan ve hudut bölgemizde güvenlik riski doğuran Suriye kuzeyinde, icra edilen koalisyon harekâtına destek veren Türk Silahlı Kuvvetlerinin, bölgede yaşayan sivil halkın zarar görmemesi için her türlü tedbiri aldığı ve bu konuda azami hassasiyet gösterdiği kaydedildi.