Fitili Zlatko ateşledi

ANKARA /  Mehmet Özdilek ile yolların ayrılacağı, sezon ortasındaki çalışmadan belliydi. Kısa süreli Kemal Özdeş macerasının ardından göreve getirilen Mustafa Kaplan ile yapılan ise ‘zoraki nikah’ gibiydi ve bu birliktelik de çabuk bitti.

Ligin 2 haftası geride kalırken, 2 teknik adam değiştiren Gençlerbirliği’nde, bundan sonraki sürecin nasıl yürüyeceği merak ediliyor. Yaklaşık 7-8 ay sonra genel kurulun yapılacağı kırmızı-siyahlılarda, bir taraftan kongre çalışmaları yürürken, bir yandan da takımın devre bitene kadar ki performansının ne olacağı tartışma konusu.

Beştepe, ligin başında neden krizin merkezi oldu. Kısa sürede neler yaşandı. Tüm bunların perde arkasındaki gelişmeleri, Ankara Hürriyet açıklıyor. İşte, Beştepe’nin soğuk koridorlarındaki detaylar:

“Sezon biter, Mehmet Özdilek, bir çok oyuncuyu gözden çıkarır. Yeni transfer listesi ve ekibinin yükselen maliyeti, iplerin gerilmesi için Cavcav penceresinde, haklı gerekçedir. 2 tur üzerinden yapılan görüşmelerden sonuç çıkmayacağı baştan bellidir ve bu beraberlik, 7 ayda sona erer. O dönemde kulüpte görev yapan menajer Ferda Ramanlı’nın, teknik adam görüşmelerine devre arasında başladığı ve Kemal Özdeş ismini de listenin başına aldığı, çok sonra anlaşılacaktır.”

“BU RİSKE GİRMEYE DEĞER Mİ”

“Camia yeni teknik direktörü merakla beklerken, Cavcav sürpriz bir isimle anlaşır. Bu isim Süper Lig deneyimi olmayan Kemal Özdeş’tir. Özdeş ile dirsek temasını menajer Ramanlı yürütürken, Cavcav’ın kafasında Hacettepe’yi, 2.Lige çıkaran Mustafa Kaplan da vardır. Özdeş’i, genç isimlere önem vermesi ve Ersun Yanal’ın referansı, Kaplan’ı ise kulübü yakından tanıması ile Hacettepe’deki başarısı ön plana çıkarır. Üstelik iki ismin de maliyeti düşüktür. Başkan, takımı Kaplan’a verme düşüncesiyle, ‘Yapacak mı yapamayacak mı’ şeklindeki soru işaretini, deneyerek bir şekilde ortadan kaldırmayı planlamıştır. Ancak, camia içinden yükselen, ‘Kaplan ve ekibi, Süper Lig’de yapamaz. Bu riske girilmez’ sesleri, Cavcav’ın aklını çeler ve ibre tamamen Özdeş’e döner. Genç oyuncuların transferi sırasındaki sıkıntılar, ardından Orhan Gülle’nin Özdeş’in bilgisi dışında alınması ile başlayan tartışmalı süreç, genç hocanın sezon açılışının ertesi günü, kulüpten uzaklaştırılması ile son bulur. Beştepe’de kazan kaynamaya, sular yeniden ısınmaya başlamıştır. Bu sırada, görev bekleyen Kaplan, Özdeş, şokunu yaşarken, A.Gücü’nün, Mustafa Kaplan’ı takımın başına getirme yönündeki atağı, Beştepe’deki havayı sertleştirir. Kaplan’ın, Özdeş’in gelişine duyduğu tepkiyi, kulüp içinde dile getirmesi, başkanın kulağına gider. Cavav’ın buna tepkisi sert olur. Kaplan için, “Sağda solda ileri geri konuşmasın. Bir dakika tutmam onu da gönderirim’ şeklindeki çıkışıyla birlikte yelkenler suya iner. Cavcav formülü ile Özdeş G.Birliği’nin, Kaplan, Hacettepe’nin hocası olur.”

“SEN BİZİM EVLADIMIZSIN”

“Bir gün sonra işler karışır. Özdeş’in görevine son verilir, 200 bin TL ödeme yapılıp kendisi ile yollar ayrılır. Cavcav, bir kaç gün önce ‘Kendisini de gönderirim’ dediği Kaplan’ı 10 dakika içinde, G.Birliği’nin yeni teknik direktörü olarak açıklar. Bunun, zoraki bir nikah olduğu, Cavcav’ın, yakın çevresine “Bu kulübün başkanı benim. Kaplan’ı da takımın başına getirdim. İyi mi yaptım kötü mü yaptım, bununla ilgili bana bir şey sormayın” sözlerinin arkasında gizlidir. Cavcav, Kaplan’ın, takımdan gönderilecek ve alınacaklar konusunda ısrarcı olmayacağını, maliyeti yükseltmeyeceğini düşündüğünden, yine bildiğini okur. Yeni Teknik Direktörüne, hiç peşinat ödememesi, aylık ücretini Süper Lig’deki bir teknik direktörün aldığı rakamların altında tutması, bunun açık işaretidir. ‘Sen bizim evladımızsın’ sözü, Cavcav’ın sığındığı bir liman gibidir.

“Kamp döneminde işler yolunda gibi görünür ama fırtınanın her an kopabileceği bellidir. Bir oyuncunun, Başkan Cavcav’a, ‘Hoca beni oynatmayacak, bırakın gideyim’ sözlerine Başkanın, ‘Biraz sabret, 1-2 haftaya hocayı göndereceğim’ cevabı, kopacak kasırganın habercisidir. TSYD Kupası maçlarındaki kötü futbol ve alınan sonuçlar, süreci hızlandırır. T. Konya maçı öncesinde, Başkan Cavcav’ın, “O kadar para verdiğimiz Taylan, bu maçlarda oynamayacak da ne zaman oynayacak’ sözlerinin ardından, oyuncunun kadroya alınması, maç sonunda ise aynı futbolcunun oyunu nedeni ile teknik ekipten hesap sorulması, soğuk rüzgarlar estirir.

“BENİM SÖZÜM NİYE DİNLENMİYOR”

Başkan Cavcav’ın, eski oyuncu Zlatko Krimpotiç’i Ankara’ya çağırması, operasyon için tüm şartların hazırlandığının işaretidir ve krizi iyice derinleştirir. Fitil artık ateşlenmiştir. Futbolculuğu döneminde iki maçta yaşananlar nedeniyle, kulüpte istenmeyen adam ilan edilen Zlatko’nun gelişi, takım içindeki havayı bozar. Ç.Rize maçı bitiminde Başkana verilen, “Oyuncu değişiklikleri zamanlaması doğru değildi ve tercihler yanlıştı bu yüzden galibiyet gitti’ raporu, Cavcav’ı çileden çıkarır. Başkan, dönüş yolunda, daha havalanında iken teknik patronu görevden alma ile ilgili ilk adımı atar. Ancak konu bir süreliğine dondurulur. Bursa maçında ise film kopar. Müsabaka, Sırp oyuncu krizi ve yeni teknik adam arayışının ayyuka çıktığı ortamda başlarken, takım ilk yarıda 1-0 önde olmasına rağmen, Cavcav’ın oyun alanına müdahale girişimi, büyük tepki çeker. Devre arasında haber gönderip, ‘Mervan ve Nizamettin’i çıkarın’ diyen Cavcav, bunun yapılmadığını görünce küplere biner. İkinci yarıda dalga dalga gelen Bursa ataklarında, sol kanada önlem almak yerine, takımın hücumdaki etkili ismi Guıdo’nun çıkarılmasına isyan eden Cavcav, Deniz Naki’nin de oyuna alınması ile birlikte, düğmeye basar. Üstelik, aksayan sol kanat ile ilgili uyarısını telefonla bizzat yedek kulübesine yapmasına rağmen, sözünün dinlenmemesi duayen Başkanın tepesini attırır. Yakın kurmaylarına, “Oyuna hakim olamayan, oyuncu değiştirme konusunda zayıf kalan, dağılan takımı toparlayamayan hoca ile devam edemem’ deyip, soluğu soyunma odasında alır. ‘Benim sözüm niye dinlenmiyor’ diye lafa girip, teknik ekibi haşlayan Cavcav, hocayı görevden aldığını, tüm futbolcuların önünde açıklar.”

SAHA ORTASINDA TOPLU FIRÇA  

Kaplan’ı görevden alan ve ‘Takımı maça ben çıkaracağım’ diyen Cavcav, hızını alamaz ve antrenmana gidip oyuncuları fırçalarken, kendilerine çeki düzen vermeleri konusunda sert uyarılarda bulunur.

Cavcav, antrenmanı yarıda keserken, etrafına topladığı oyuncuların bir kısmına ağır eleştiriler getirir. Bursa maçındaki oyunlarını beğenmediği Mervan ve Nizamettin’e yüklenen Cavcav, Mervan’a, “Sana o kadar parayı böyle oynayasın diye mi verdik ? diye çıkışır, Mervan’ın, “Buraya beni siz getirdiniz. Zorla getirin diyen olmadı. İstemiyorsanız gönderin. Bir de bana neden ağır para cazası verdiniz’ diye konuşmasının ardından ortam gerilir. Cavcav’ın, Sedat Bayrak’a, ‘Takıma ağabeylik yapacaksın ama ortalarda yoksun. Peşinatını da yatırdık ama almamışsın” diye söylenir, bunun üzerine Sedat’ın, “Beni göndermeyi siz istediniz. Kadroya alınmamam için de teknik ekibe talimat verdiniz. Peşinatımın da 1/3’ünü yatırmışsınız’ deyince, tansiyon iyice yükselir. Cavcav’ın, ‘Sen nerelisin’ sorusuna Sedat, ‘Trabzonluyum’ cevabı verirken, Cavcav, ‘Ben de Arnavutum ve kulübün başkanıyım. Kararları da ben verimim’ diyerek atışmayı sonlandırır. Cavcav’ın gazabından yabancı oyuncular da nasibini alır. Kaleci Dahlin’e yüklenen Cavcav, “Bu performansla seni nasıl İsveç milli takımına alıyorlar’ derken, Tosiç’e de ‘Sürekli ileri çıkıyorsun, geri gelmiyorsun. Yerin boş kalıyor, atakları bu bölgeden yiyoruz” serzenişinde bulunur. Bu şartlar altında hazırlanan takım, Eskişehir maçına çıkar.”ANKARA /