Spor yazarı Ahmet Çakır, Galatasaray'ın transferde akıllıca hareket ettiğini söyledi.
Çakır, HİBYA'ya yaptığı açıklamada, çarenin transfer değil, çalışmak olduğunu dile getirdi.
Sadece Galatasaray'ın değil hemen tüm takımların nihayet ayaklarının suya değmiş gibi göründüğüne işaret eden Çakır, ''Çılgın transferlerle bir yere varılamadığını, zaten batık durumda olan kulübün büsbütün perişan duruma düştüğünü herkes anlar gibi oldu.'' dedi.
Çakır, medyanın önemli bir bölümü ile onlar tarafından çıldırtılmış taraftarların ''İlle de transfer'' tamtamları çalmaya devam ettiğini belirterek, ''Ne kasada 5 kuruş para var, ne de ortalıkta alınabilecek bir oyuncu. Özellikle 3 büyükler, transfer çılgınlığını Trabzonspor ve özellikle de Adana Demirspor'a bırakmış gibi görünüyorlar. İyi de ediyorlar. Bu kapsamda en akıllıca hareket eden kulübün Galatasaray olduğunu söylemek mümkün. Zaten kadrosunda 30'un üzerinde oyuncu olan sarı-kırmızılılar savunmaya Göztepeli Alpaslan'ı, orta alana da Kasımpaşa'dan Aytaç Kara'yı alarak iki önemli eksiğini giderdi. Hücum bölgesinde de umut veren genç bolluğu oluştu. Eldeki oyunculardan Yunus, Kerem ve Oğulcan’ın yanına Alper de geldi.'' diye konuştu.
Anlamsız transfer programlarını yapanların sol bekten başlayıp, birçok eksik saydığını ama palavradan da olsa herhangi bir öneride bulunmadığını aktaran Çakır, şöyle devam etti:
''Belki hepsinden önemlisi, Fatih Terim'in Kasımpaşa maçından sonra yaptığı açıklamada 'Bundan sonra 10 adam da alsanız PSV maçı için bir yararı yok' demiş olması. Gerçi hoca bunu ne yazık ki bizim anladığımız anlamda söylemiyor. PSV karşısında elenme halinde mazeret kapılarından birini açık tutmakta yarar görüyor. Ancak bundan önce Şampiyonalar Ligi maçları için 'Benim bir hayalim var' söyleminden hareketle yapılan çılgın transferlerin nelere mal olduğunu artık herkes gördü. Sarı-kırmızılı kulüp olmayan parayla yaptığı korkunç transferler sonrasında devler liginde oynadığı son 30 maçın sadece 2'sini kazanabildi. Yani sizin hayalinize kimsenin kulak astığı yok. Ezip geçiyorlar. Transfere 100 milyon avro da harcasanız, bırakın gruptan çıkmayı, maç bile kazanamayacağınız derecede ara açıldı.''
- Elindekinin değerini bil
Ahmet Çakır, takımları kendi gerçeğine dönüp, elinizdekinin değerini bilmesi gerektiğini vurguladı.
Bir oyuncuyu alabilmek için aylarca çırpınıp, bir çuval para döküldükten sonra, ''Ne yapalım, olmadı. Transfer böyledir, yüzde 50 tuttursanız kendinizi şanslı sayın'' gibisinden sözlerin edilmemesi gerektiğini anlatan Çakır, şunları aktardı:
''Kadro değerleri sizden katbekat düşük olan Slavia Prag, Partizan, Kızılyıldız, G.Rangers gibi takımların ne yaptığına iyi bakacaksınız.
Onlar çok basit bir şey yapıyorlar, ellerindeki oyuncuları mümkün olabilecek en üst düzeye getirinceye kadar uğradıkları kayıplara dayanabiliyor ve sonrasında bugünkü noktaya geliyorlar. Siz akıl almaz paralar harcayıp, onların yaptığını bile beceremiyorsunuz. Sonra da bir yığın mazeretle insanları uyutmaya çalışıyorsunuz.
Bu sezon ligin erken bitmiş olması, Avrupa Şampiyonası'nda Galatasaray'ın oynayan bir oyuncusunun olmayışı gibi şanslı durumlar var. Transfer de yapıldı ve iş sadece Muslera'nın dönmesine kaldı. Transferi bir yana bırakan teknik heyet de doğru çalışıyor. D.Bükreş ve Kasımpaşa maçları son derece yararlı çalışmalardı. Olimpiakos maçı da yapılabilse iyiydi, PSV için tam bir prova olabilirdi.''
''Transfer de transfer' diye tepinmeyi bir yana bırakıp işine gücüne bakması elbette Galatasaray'ın lehine olacak.'' diyen Çakır, şunları kaydetti:
''Geçmişte 78 000 puanla Avrupa zirvelerinde dolaşan sarı-kırmızılı takım, şu anda 17 000 puanla tarihinin en perişan dönemlerinden birini yaşıyor. Kuşkusuz bunda Östersund rezaleti gibi durumların payı oldu ama 'benim bir hayalim var' fiyaskosu da görmezden gelinemez. Puanınız bu kadar düşünce, çok daha zayıf rakiplerin beklendiği noktalarda PSV gibi geçmişte Avrupa Şampiyonası Kulüpler Kupası'nı kazanmış takımlarla eşleşebiliyorsunuz. Galatasaray, Diagne, Falcao gibi çılgınlıklardan kurtulup, elindekilerle en iyisini yapma çabası ve akılcılığıyla eski günlere dönebilir. Zaten başka yapabileceği bir şey de yok.''
Hibya Haber Ajansı