TÜRK Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin, Hasanoğlan Köy Enstitüsü’nü yaşatmak için düzenlediği yaz okulu bugün başlıyor. Meslek ve sanatçı derneklerinin katılımıyla oluşturulan “Hasanoğlan Çalışma Grubu” ile enstitüye ait binalarının mimarı yapısı ve çevresindeki bitki dokusunun korunabilmesi amacıyla yapılacak yaz okulunda, yaklaşık 100’e yakın gönüllüyle çalışmalar yürütülecek.
Dönemin İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç’un desteğiyle 1941 yılında 266 köy enstitüsü öğrencisinin katılımıyla kurulan Hasanoğlan Köy Enstitüsü’nün yeniden canlandırılması için oluşturulan “Hasanoğlan Çalışma Grubu” 10 günlük yaz okulu boyunca, yıkılmaya yüz tutmuş sinema, müzik salonu ve açık hava tiyatrosunun bulunduğu enstitü binalarının mimarı özelliklerini belirleyecek, ölçülerini alacak. Bitki dokusunun da belirleneceği yaz okulunda, mimarlık, ziraat fakülteleri ile peyzaj mimarlığında okuyan öğrenciler de kendilerini geliştirme imkanı bulacak.
Yeni Kuşak Köy Enstitüler Derneği Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Alper Akçam, 70 yıl önce köylü çocuklarının elleriyle kurdukları binaların anıtsal nitelikte olduğunu söyleyerek, “O binaların yıkılmasını beklemek ya da yeni binalar kurarak oradaki tarihsel dokuyu örselemeye çalışmak değerbilmezlik örneği olacaktır. O kavruk, ayakları çarıklı, yoksul çocuklar birer Anadolu ateşi haline dönüşerek eğitim seferberliği başlattılar. Bu ülkeye emek veren insanların emeğine sahip çıkmanın köy enstitüleri ruhunun yeniden yaşatılması nedeniyle çok önemli olduğu inancındayız” dedi.
Üniversite kurulabilir
Binaların bir an önce onarımının yapılması gerektiğini söyleyen Akçam, “Türkiye Cumhuriyeti’nin o kadar olanakları var. Sinema salonunun onarılması bu kadar zor mudur? Müzik işliğinin de bir an önce kurtulması gerekiyor. Oradaki yapıların onarılması, kurtarılması için herkesi duyarlı olmaya çağırıyorum. Bizim olanağımız yok. Ankara Üniversitesi’ne, Gazi Üniversitesi’ne ya da başka bir üniversiteye devredilebilir. Geçici süreyle, bir protokolle yaz kampı, gençlik merkezi için kullanılabilir ya da çocuk üniversitesi kurulabilir” diye konuştu.
Müze olmalı
Enstitüye ait kitap ve fotoğrafların arşivleneceğini de söyleyen Akçam şöyle konuştu:
“Orada dağınık bir şekilde duran eserler, resimler var. Müzeye, Kültür Bakanlığı’na bağlı bir müze statüsü kazandırılmasını istiyoruz. Hasanoğlan’da eğitim tarihi gibi bir müze olması gerekir. Gönüllülerin bir araya geldiği bir dernekle odayla bu işlerin merkezi olarak yürütülmesi mümkün değil. Bunun için bir an önce ilgili kurum ve kuruluşların gerekli duyarlılığı gösterip bizlere yardımcı olmalarını istiyoruz.”
Manevi bağımız var
ÇALIŞMALARA gönül veren Yapı, Endüstri Meslek ve İnşaat Teknik Liseleri Mezunları Derneği’nden (YAPIDER) Asım Berkant ise, köy enstitüleriyle manevi bir bağları olduklarını belirterek, “2008’de kurulan derneğimizin ilk olarak yapacağı işlerin başında Hasanoğlan Köy Enstitüleri geliyor. Yapı Meslek Lisesi, Yapı Usta Okulu 1931 yılında kuruldu. Burada okuyan öğrenciler ile eğitim veren öğretmenler köy enstitüleri inşaatına yardımcı olmuşlardır. Bu nedenle köy enstitüleriyle manevi bir bağımız var, enstitülerin eğitim sistemi de aşağı yukarı bizimkiyle aynı. Binaların restore edilerek yine aynı işlevde kullanılması gerekir” dedi.