Toplum Ruh Sağlığı Merkezi Psikiyatristi Mustafa Danışman, merkezde ağır kronik ruhsal rahatsızlıkları bulunan hastalara sosyal beceri eğitimleri ve rehabilitasyon uygulamaları yaptıklarını belirterek, cam boyama, kapı süsleme, keçe ile çeşitli el sanatları gibi çalışmaları uyguladıklarını anlattı. Hastaların bu terapilere olumlu geri bildirimler sağladığını ifade eden Danışman, "Duygulanımlarına olumlu katkıları oluyor. Kendilerini daha iyi hissettiklerini izleyebiliyorum. Hastaları o kadar iyi görüyorum ki, 'İlaç azaltmasına gideyim mi?' diye düşünüyorum. Bu model bizi daha iyiye taşıdı onları motive etti" dedi.
ERKEKLERDE 20’Lİ YAŞLARDA
Danışman, ruh sağlığı merkezlerinde şizofreni ve bipolar bozukluk (manik depresif) gibi hasta gruplarının hizmet aldığını belirterek, şizofreni hastalığına ilişkin şu bilgilere yer verdi: "Şizofreni hastalığı ayrım gözetmeksizin her grupta görülebiliyor. Erkeklerde özellikle 20'li yaşlarda ortaya çıkar. Düşünce sisteminde bozukluklarla süre giden bir hastalıktır. Bu hastalık kişinin sadece psikiyatrik anlamda dışa vurumunu yaratmıyor. Ailesini ve sosyal hayatını da etkiliyor. Bu hastalara ilaç tedavisinin yanı sıra bu tarz uygulamalar da çeşitli sosyal aktivitelerde normal yaşama dönmelerinde oldukça yardımcı oluyor."
OLUMLU ETKİLERİ OLUYOR
Numune Hastanesi’nde 4 yıldır tedavi gördüğünü anlatan F.M.Ç, ruh sağlığı merkezi açıldıktan sonra terapilere katıldığını söyledi. 1999'da rahatsızlığının ortaya çıktığını anlatan Ç, "Ben halüsinasyonlar görüyordum. Olmayan görüntüler ve sesler duyuyordum bana emirler veriyordu, biri beni rahatsız ediyordu. Ailemle birlikte mücadele ettik ve şu an çok iyi durumdayım" dedi.
Ruh sağlığı merkezindeki terapilerin kendisini çok olumlu etkilediğini ifade eden F.M.Ç, "Özel bir yeteneğim yok benim ama burada olan bütün çalışmalara katılmak istiyorum. Burası bana çok iyi geliyor. Hastalığımı yenmek ve tekrar etmesine izin vermemek istiyorum. 10 yıl içinde bir çay ocağı açmayı burada da terapilere katılmayı planlıyorum" diye konuştu.
ÖZGÜVENİM ARTTI
Şizofreni hastası Y.G.A. da 4 aydır Toplum Ruh Sağlığı Merkezine geldiğini belirterek, "El ve zihin becerilerini geliştirmek için çok iyi bir merkez . Daha önce böyle bir yerin olduğu bilmediğim için hastalığımı sadece hastanelere giderek tedavi etme yoluna gittim. 2003 yılında şizofreni teşhisi kondu. Kendimi toplumdan soyutluyordum. Sonrasında ailem beni hastaneye götürdü 21 gün kadar hastanede yattım. O günden beri tedavi için çalışıyoruz." dedi.
Y.G.A, yaptıkları el sanatları çalışmalarının kendilerine çok olumlu katkı sağladığını ifade ederek, özgüveninin arttığını ve hayata daha güzel bakmaya başladığını dile getirdi.
HAYALİ GERİ DÖNMEK
32 yaşındaki Z.K. da şizofreni hastası olduğunu lise yıllarında öğrendiğini söyledi. Hastalığının öğretmenlerince fark edildiğini anlatan Z.K, o dönemde insanlarla iletişim kuramadığını ve hiç konuşmadığını anlattı. Anaokulu öğretmenliği mezunu olduğunu ifade eden Z.K, en büyük hayalinin öğretmenlik yapmak olduğunu dile getirdi. Z.K, bir dönem anaokulu öğretmenliği yaptığını belirterek, "Çocuklara hikaye okuyordum. Oyunlar oynuyorduk. Bunlar çok güzel beni motive ediyordu atanabilmeyi çok istiyorum" sözlerine yer verdi.
Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Toplum Ruh Sağlığı Merkezine 3 haftadır geldiğini ifade eden Z.K, "Buraya geldikten sonra sosyalleştik. Kendime öz güven geldi. Kendimi daha iyi ve işe yarar hissediyorum. Buraya gelerek hastalığımı da unutuyorum. Hiçbir şey yok gibi geliyor." değerlendirmesinde bulundu.