Özellikle muhalefet cephesinde yoğun bir şekilde gündeme getirilen bu olayın ardından, videoyu çeken iki kişi İzmir’deki adreslerinde yakalanarak gözaltına alındı. Yetkililer, gözaltına alınanlardan birinin 12, diğerinin ise 2 ayrı suç kaydının bulunduğunu belirtti.
Ancak olayın yankıları sürerken, ikinci bir video ortaya çıktı. Bu videoda, maskeli kişi Dubai’de yaşadığı iddia edilen ve organize suç örgütü lideri olarak yargılanan Sedat Peker’in söylemleriyle, yurt dışında yaşayan Muhammed Yakut’un beden dilini taklit ederek “Süleyman” isimli bir kişiyi hedef aldı. Bu gelişme, “Hedef Murat Ağırel değil, asıl hedef Süleyman Soylu mu?” sorusunu gündeme getirdi.
FETÖ TAKTİĞİ Mİ?
Videodaki maskeli şahsın, doğrudan bir soyisim kullanmamasına rağmen, eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu ima eden ifadeler dikkat çekti. Bu gelişme, geçmişteki FETÖ kumpaslarına benzetildi. FETÖ’nün geçmişte uyguladığı stratejilerde olduğu gibi, önce dikkat başka bir yere çekiliyor, ardından asıl hedefe yönelik hamle yapılıyordu. Örneğin, Ergenekon kumpası öncesinde Ümraniye’de bir gecekonduda bulunan el bombaları basit bir adli olay olarak gösterilmiş, ancak daha sonra olay Ergenekon davasına bağlanmıştı.
Benzer bir senaryonun burada da devreye girdiği düşünülüyor. Maskeli şahıslar önce Gazeteci Murat Ağırel’e yönelik tehditlerde bulundu, muhalefet bu konuyu gündemde tuttu, ancak süreç aniden eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya bağlandı. Bu gelişme, kamuoyunda “Asıl hedef Süleyman Soylu muydu?” sorusunu daha da güçlendirdi.
SOYLU’DAN SERT TEPKİ: “PEŞLERİNİ BIRAKMAYACAĞIM”
Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, olaylara sosyal medya platformu X üzerinden sert bir tepki gösterdi. FETÖ, PKK ve diğer terör örgütleri tarafından hedef alındığını belirten Soylu, paylaştığı mesajda şu ifadeleri kullandı:
“Ne hayasız iç içe geçmiş kurgular? Ne operatif akıllar? Ne yapsalar boş, ellerinden gelen daha ne varsa da ardlarına koymasınlar. Bu ülkeye hizmet ettiğim için pişman olmadım, olmayacağım. Allah doğru olanladır. Fakat bu iftiracı çetelerin de peşini bırakmayacağım, biline!”
Soylu’nun bu sert tepkisi, olayın sadece bir tehditten ibaret olmadığını ve derin bir planın parçası olabileceğine dair yorumları güçlendirdi. Kendisinin geçmişte ABD ve terör örgütleri tarafından hedef alınması, Soylu’nun bu süreçteki duruşunun dikkat çekici olduğunu ortaya koyuyor.
Bu olay, Türkiye’de medya ve siyaset dünyasında büyük yankı uyandırmaya devam ediyor.