Aydemir, Türkiye’nin salgın sonrası yakaladığı sanayi ivmesini sürdürmesinin kritik bir öneme sahip olduğunu belirtti.
“SANAYİ ÜRETİMİNDEKİ DÜŞÜŞ KAYGI VERİCİ”
Aydemir, Türkiye’nin son altı ayın beşinde sanayi üretiminde daralma yaşadığına dikkat çekerek, “Sadece içerideki finansal sıkılaşma değil, küresel ekonomideki durgunluk da sanayi üretimimizi olumsuz etkiliyor. Bu durum özellikle yüksek teknolojili ürünlerde kendini daha fazla hissettiriyor” dedi. Yüksek teknolojili üretim hacminin ana trendin altına düştüğünü ifade eden Aydemir, bu gidişatın sanayi sektörünün rekabet gücüne zarar verebileceğini söyledi.
“KATMA DEĞERLİ ÜRETİME ODAKLANMALIYIZ”
Türkiye’nin sürdürülebilir bir büyüme için katma değerli üretime odaklanması gerektiğini vurgulayan Aydemir, “Rekabet gücünü işçi ücretleri ya da döviz kuru üzerinden değil, katma değerli üretim ve teknolojik dönüşümle sağlamak zorundayız. Teknoloji odaklı sanayi politikalarını hayata geçirirken, bu alanda istikrarı koruyacak bir planlama yapmalıyız” ifadelerini kullandı.
STRATEJİK TEŞVİKLER VE VERGİ ADALETİ ÇAĞRISI
Aydemir, sanayideki bu düşüşün önüne geçmek için seçici ve nitelikli teşvik politikalarının önemine değindi. “Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi ve benzeri stratejik teşviklerin daha etkin bir şekilde uygulanması gerekiyor. Ayrıca, gelir dağılımındaki adaletsizlik, enflasyonu körüklüyor. Bu nedenle maliye politikalarıyla gelir dağılımını düzeltmek, sanayi üretimine doğrudan destek sağlayacaktır” dedi.
“TEKNOLOJİDE YÜKSELİŞİ SÜRDÜRMELİYİZ”
Aydemir, salgın sonrası yakalanan yüksek teknoloji üretimindeki ivmenin kaybedilmemesi gerektiğinin altını çizerek, “Orta ve uzun vadede yüksek teknolojili ihracatın payını artırmalıyız. Bu hedef doğrultusunda, reel sektörün dönüşümünü desteklemek ve teknoloji odaklı bir girişimcilik ekosistemi oluşturmak kaçınılmazdır” şeklinde konuştu.