ANKARA / Deneyimli Başkan İlhan Cavcav, hem sahadaki oyuna hem de sonuca içerlemişti. Ancak, bardağı taşıran damla, ‘yönetimi istifaya’ davet eden taraftarın, önceki dönemlerden daha kalabalık olması ve tepkisini güçlü şekilde dile getirmesiydi.
Gençlerbirliği’nde yaşanan krizin perde arkasını önceki gün aralamış, dün yeni boyutları gündeme taşımıştık. Bugün, hem Genel Menajer hem de Teknik Direktör ile yolların ayrılmasıyla tamamlanan sürece noktayı koyuyoruz. Bu süreçte, kimin ne kadar haklı ya da ne kadar hatalı olduğunu sorgulamadık, sadece yaşanan ve gizli kalan detayları vermeye çalıştık. Kritik dönemde herkes çok yıprandı ama en büyük zararı, takım gördü. Kırmızı-siyahlı gemi, 8 hafta sonunda 4 puanla dipte kalırken, fırtınalı denizde zorlu yolculuk için rotasını belirlemeye koyuldu.
BU EKİP VOLEYBOL TAKIMI GİBİ
İstediği kadroyu kurma konusunda bir türlü adım atamayan Metin Diyadin’in, FransaLigi’nde izleyip beğendiği isimlerin de veto yemesi ile hareket alanı iyice daralıyordu. Diyadin için; medya aracılıyla, Nizamettin, Sedat, Stancu ve Gosso gibi oyuncularla daha önce çalıştığı ve bu oyuncuların alınmasına onay verdiği gibi bir izlenim yansıtılmaya çalışılıyor, transferde kulüp ile teknik adam arasında uyum olduğu izlenimi veriliyordu. Bir önceki sezon izlediği takım hakkında bilgi sahibi olan Diyadin ise “Bu ekip, ısıran bir ekip değil. Voleybol takımı gibi. Orta sahası etkisiz. Biz, savunmamızı güçlü tutmalıyız. Kanat oyuncularımız ile ileri üçlümüzün çok iyi olması lazım. Böyle bir ekiple başarılı oluruz’ diye konuşup, hayalindeki takımı anlatıyordu. Kafasındaki planı uygulamaya dönük isimler yerine iradesi dışında kadroya alınanlarla ilgili olarak, “Bu oyuncularla daha önce çalıştım. Bundan sonra başka kulüplerle de çalışabilirim. Nasıl olumsuz bir şey söylerim” sözleri ile içine düştüğü durumu özetliyordu. Gosso, transferini bizzat kendisinin istediğini doğruluyor, Mervan Çelik’i daha önce çalıştığı Kasımpaşa’ya aldırma girişiminde bulunduğunu dile getirip, transferine sıcak baktığını belirtiyordu. İmza töreninde, bizzat başkan İlhan Cavcav tarafından dile getirilen ‘Petroviç ile Lekiç’i mutlaka göndereceğiz’ sözünün yerine getirilme umudunu içinde taşıyordu.
FORVET SON ANDA BELLİ OLDU
Diyadin, forvete çok iyi bir oyuncu alınması yönünde ısrarını sürdürürken, Ermin Zec’in bu bölgedeki en uygun adaylardan biri olduğu yönünde kulüpten gelen baskıyı kırmak için de ayrı bir çaba harcıyordu. Zaten Lekiç ile ilgili kararı çoktan vermişti. Transfer döneminin son günlerine doğru, transferde yetkili isimlerin tüm başarısız girişimlerinden sonuç çıkmaması üzerine, ‘Alınabilecek en iyi forvet’ diye masaya getirilen Bogdan Stancu’ya gönülsüz razı oluyordu.
Lig öncesinde kötü sinyaller veren takım, ilk 4 haftayı 4 puanla kapatırken, Kayserispor maçında Metin Diyadin ile Cem Onuk arasında yaşanan tartışma, daha önce olduğu gibi kapalı kapılar ardında kalmıyor, Onuk’un yedek kulübesini terketmesi, tüm tribünlerin gözü önünde gerçekleşiyordu. Sezon başından bu yana ikili arasında yaşanan sürtüşmeden rahatsızlık duyan Cavcav’ın bu olaydan sonra öfkesi daha da büyüyordu. Kaybedilen Torku Konya ve Fenerbahçe maçlarıyla birlikte ikilinin sonu yaklaşıyordu. Sivasspor yenilgisi sonrası toplanan yönetim Diyadin’in biletini kesmeye karar verirken, Cem Onuk da yönetimin kendisine duyduğu güvensizlik sonrası görevi bırakmaya hazır olduğunu davet edildiği yönetim kurulu toplantısında bizzat belirtiyordu.
İSTİFA SESLERİNE ÇOK SİNİRLENDİ
Milli maç arasının toparlanma fırsatı olabileceğini düşünen yönetim, Metin Diyadin’e “şimdilik yanındayız” ifadesiyle ucu açık bir son şans verirken, Kasımpaşa maçı öncesinde sonuç ne olursa olsun Cem Onuk ile yolların ayrılacağı, Başkan Cavcav tarafından, aracılar vasıtası ile Genel Menajere iletiliyordu.
Berbat bir futbolla kaybedilen Kasımpaşa maçında, taraftarın yönetimi istifaya davet etmesine çok içerleyen Cavcav, “İkisini de bu kulüpte görmek istemiyorum” sözleri ile neşteri vururken, bu hamle ile kendisine ve yönetime çevrilen oklara kalkan buluyor, Beştepe’de Mehmet Özdilek ile sürecek yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyordu.ANKARA /