ODTÜ Biyomalzeme ve Doku Mühendisliği Mükemmeliyet Merkezi’nden (BİOMATEN) Prof. Dr. Vasıf Hasırcı ve doktora öğrencisi tarafından geliştirilen “mikrodesenli yüzeylerin çekirdek deformasyonuna etkisi kullanılarak kanserli hücrelerin saptanması” projesi, kanser hastaları için erken teşhiste çığır açacağa benziyor.
* * *
Kanser son yıllarda, bütün dünyada ölüm sebebi istatistiklerinin başını çekiyor. Bazen senelerce saklanabiliyor ve fark edildiğinde tedavi için geç kalınmış oluyor. Tedavi edilebilse dahi kanser hücreleri vücuda yayılmışsa diğer organlara zarar verebiliyor ya da nüksedebiliyor. Bu da hastalar için maddi ve manevi açıdan çok yorucu bir durum.
* * *
Erken teşhisin önemi en çok bu hastalıkta kendini belli ediyor.
“Peki nasıl teşhis edilebilir?” sorusuna gelirsek...
Kanserlerin bir bölümü ortaya koydukları ufak belirtiler ya da hastanın bir kitle veya anormal görünümlü bir oluşum fark etmesiyle ortaya çıkıyor. Ancak çoğu kanser türü hiç belirti vermeden seneler içinde vücutta ilerleyebilir. Çoğu hastalıkla beraber belirtiler kendini belli etse dahi doktorlar tarafından da tanı konamayabilir ve vücutta yayılarak metastas yaparlar. Bu yüzden son yıllarda kanser nedeniyle ölümler de artmış ve yüzde 19.7 gibi büyük oranlara yükselmiştir.
KANSERLİ HÜCRELER ANINDA BELİRLENEBİLİYOR
ODTÜ’lü bilim insanları, özellikle erken teşhis konusunda devrim niteliğinde bir çip geliştirmeyi başardı. Bu çip sayesinde vücutta kanserli hücre olup olmadığı anında belirlenebiliyor. Kanserli hücrelerin çekirdeklerinin, mikro ve nano desenli özel plastik yüzeyler üzerinde aşırı bir deformasyona uğradığı ve desenlerinin değiştiği fark edildi. Bu sayede geliştirilen çiple birlikte tükürük, idrar, kan gibi vücut sıvılarından vücutta kanser olup olmadığı tespit ediliyor. Normal hücreler ile kanserli hücrelerin şekilleri arasındaki farklılıktan ön tanı konulabiliyor. Kalabalık hücre gruplarında tespit daha kolay oluyor elbette ki. Normal hücreler yuvarlak bir şekle sahipken kanser hücreleri çatallanmaya başlayarak şekilleri bozuluyor. Bu sayede kimyasal tepkimeye gerek kalmadan hızlı bir şekilde kanser hücresi tespit edilebiliyor. Kısaca bu çiple yanlış tanı ya da kanser hücrelerinin fark edilememesi gibi durumlar ortadan kaldırılmış oluyor. Kemik tümörleri üzerinde başlanan çalışmalara meme kanseri hücreleri tanısı ile devam ediliyor. Yani kanser türlerini seçebilmek henüz mümkün değil. Şimdilik sadece bir ön tanı yöntemi. Doktor yorumlaması gibi bir duruma yer bırakmayan bu çip birçok hastanın hayatını etkileyecek gibi duruyor. ODTÜ Teknokent aracılığıyla çipin çalışmaları tamamlanmaya çalışılıyor. Çok yakın bir zamanda da hayatımıza girecek.
ÖĞRENMEDEN GEÇMEYİN
DETOKSUN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ
Havalar iyice ısınmaya, sıcaklar kendini göstermeye başladı. Uzun süredir soğuklarla mücadele veren vücut da biraz sersemledi tabii. Bu geçişi kolaylaştırmak için kan akışını hızlandırmak, bedeni biraz rahatlamak gerek. Vücudu arındırmanın en iyi yollarından biri de detoks. Bir nevi vücut için bahar temizliği de diyebiliriz.
Peki nedir bu detoks, ne yapmamız lazım?
En basit tabirle toksinlerden arınma. Kışın yağ depolamaya ve hareketsiz kalmaya alışkın vücudü biraz disipline etme harekatı. Gözünüzü korkutmasın öyle çok sıkı bir diyete ihtiyacımız yok. Yapacaklarımız oldukça basit aslında. Vücudu arındıracağız. Yani asla zorlamamak gerek. Öncelikle kronik bir hastalığınız varsa ya da ilaç kullanıyorsanız doktora sormadan bu yola girmeyin. Başladığınızda da ideali olan 7 gün devam etmek önemli. Vücudu, özellikle sindirim sistemini temizlememiz gerek. Bunun için hayvansal gıdalardan uzak durmakta fayda var. Bu süre boyunca proteinleri olabildiğince sebze ve meyvelerden almaya çalışın. Kafein ve sigaradan uzak durun. Bunlar sizin yorgunluğunuzu kat kat artırır. Küçük egzersizler, yürüyüşler yapın. Bol bol su için. Güne de bu şekilde başlayın. Yeşil çaya ağırlık verin. Bu sizin bağırsak hareketlerinizi de düzenler. Paketli gıdaları, katı yağları kısacası vücudu yoracak herhangi bir besini vücuda almıyoruz ki vücut kendini yenileyebilsin. Tabii ki detoks sadece beslenmeyle alakalı değil. Kendinize bol bol vakit ayırın, sizi strese sokacak ya da sinirlendirecek olaylardan olabildiğince uzak durun. Unutmayın ki duygusal olarak iyi hissetmezseniz bedensel olarak da iyi hissetmeniz pek mümkün olmaz.