ANKARA / Şizofreni Dernekleri Federasyonu tarafından yaklaşık dört yıl önce kurulan ve işletilen Mavi At Kafe’nin kültür yaşam ortamı, Kafes Fırın’ın desteğiyle tazelenerek yoluna devam ediyor. Şizofreni hastalarının çalıştığı kafede, ikinci el giysiler, takılar, kitaplar satışa sunuluyor.
Şizofreni kavramını merkeze alan bir kaynaşma ortamı yaratarak, damgalama ve ayrımcılığa meydan okuduklarını belirten Mavi At Kafe işletmecisi Meral Taşkent, “Şizofreni hastalarına iş ve ruhsal iyileştirim olanağı sağlayarak
normal insanların hastalarla doğrudan temas etmelerini sağlamak amacıyla dört yıl önce açıldık. Kafede, bir kafede sunulan hizmetlerin hemen hepsi bir hasta yakını ve bir hizmet sektörü işçisi eşgüdümünde hastalar tarafından sunuluyor” dedi.
KAFE DEĞİL REHABİLİTASYON MERKEZİ
Evine kapanan, hayata küsen, özgüvenini kaybeden hastaların birçoğunun kafede çalışmaya başladıktan sonra meslek sahibi olduğunu ifade eden Taşkent, şunları söyledi:
“Burayı kurarken en büyük amacımız, şizofreni hastalarını çalıştırarak insanlarla bir araya gelmelerini sağlamaktı. Evinden hiç çıkmayan çocuklar, buraya gelip insanlarla iletişim kurmaya başladı. Rehabilitasyon merkezi görevinin yürütüldüğü bu mekan sayesinde çocuklarımız sınavlara girme güvenini kazandı ve meslek sahibi oldu. Son derece zeki olan şizofreni hastalarını topluma kazandırmak amacıyla yürüttüğümüz zorlu çalışmaların olumlu dönüşlerini gördüğümüzde mutlu oluyoruz.”
AYAKTA KALMAYA ÇALIŞIYORUZ
Kafede gönüllü olarak çalışan Meral Gökçek de, yaşadıkları maddi sıkıntılara değindi. Mavi At’ın bağımsız bir kuruluş olduğunu ve devletten destek görmediğini vurgulayan Gökçek, şöyle devam etti:
“Maddi imkansızlıklar nedeniyle büyük sıkıntılar yaşıyoruz. Kurulduğumuz günden bu yana kendi imkanlarımızla ayakta kalmaya çalıştık. Çocukların gelişimi için düzenlediğimiz bir kermeste, kültür yaşam ortamımıza yeni bir değer kazandırabileceğimizi fark ettik. Kafes Fırınları’nın sahibi Rezzan Şüküroğlu’nun desteğiyle mekanımızda, ikinci el eşyaları satışa sunduk. Satışlardan elde ettiğimiz gelirleri, çocuklarımız için kullanmaya devam edeceğiz.”
DÖRT YILDA 28 HASTA
Çocuklarının şizofreni hastası olduğunu belirten ikili, şizofreninin korkulacak bir hastalık olmadığını söyledi ve aileleri de şizofreni hastası çocuklarını toplumdan soyutlamamaları konusunda uyardı. Kendi çocuklarının da kafede çalıştığını belirten Taşkent ve Gökçek, “Mekan, hastalar açısından, düzenli çalışma saatlerine uyma, kendine bakım, iletişim ve sorun çözme becerisi kazanma, ekip içi dayanışma ve birbirinden öğrenme gibi çok sayıda fayda sağladı. Bu faydalar hastaların günlük yaşamlarına da yansıdı, alevlenme oranları azaldı, yaşam kaliteleri arttı. Kafede dört yıl boyunca 28 hasta çalıştı. Bu hastalardan ikisi engelli kadrosu hakkından yararlanarak kamu kuruluşunda, ikisi ise özel sektörde çalışmaya başladı” dedi.ANKARA /