ANKARA / Ankara Üniversitesi, 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası kapsamında ‘Hayat Bağışlamak Elinizde’ sloganıyla farkındalık toplantısı düzenledi.
Nakil bekleyen ve nakil olmuş hastalar ile uzman doktorların bir araya geldiği toplantıda Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Hakkı Ünal ve üniversite yönetimi ile birlikte toplam 50 katılımcı organlarını bağışladı. sağlık bakanlığı’nın ‘Her Bağış Hayattır’ sloganıyla başlattığı etkinlikler hakkında bilgi veren ve organ bağışının önemine değinen Rektör İbiş, şunları söyledi:
İNSANLIK GÖREVİ
“Türkiye’de 25 bine yakın insan organ nakli bekliyor. Maalesef her yıl yaklaşık bin 500 ile 2 bin kişi, nakil yapılamadan hayatını kaybediyor. Ülkemizde akrabaya, canlıdan organ bağışı oranı dünya standartlarının üzerinde. Yani eşimize, çocuğumuza, akrabamıza organlarımızı veriyoruz ancak, tanımadığımız birine vermek istemiyoruz. İspanya’daki halkın yüzde 35’e yakını organlarını bağışlamış. Bizde ise, bu oran yüzde 2’nin altında. Organ bağışı konusunda ne kadar geride kaldığımızı bu rakamlar ortaya koyuyor. Bir hayat biterken, yeni bir hayat başlatabiliriz. Organ bağışı en önemli insanlık görevidir. Bağışlanan her organın, kurtulan bir yaşam demek olduğunu unutmamalıyız.”
EN BÜYÜK SADAKA
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in, “Organ bağışı candan cana yapılan en büyük sadakadır” sözlerini hatırlatan ve organ bağışının dini açıdan bir sakıncasının olmadığını ifade eden İlahiyat Fakültesi Dekanı Ünal da, “İslam dini, korunması gereken değerlerin başında canı sayıyor. Beden bir emanet olarak kabul edilmiş. En iyi şekilde koruyup ihtiyaç sahiplerine yardımcı olmak da dini açısından makbul görülmüştür. Organ nakli konusunda halkın yanlış kaygıları, hassasiyetleri var. Dini yönden tereddüt eden vatandaşlarımızı bilgilendirerek organ bağışını arttırabiliriz. Sonuna kadar destek olduğumuz organ bağışında bilincin artması için bizlere de çok iş düşüyor” dedi.
YÜZDE 76’SI REDDEDİYOR
Ankara Üniversitesi Organ Nakli Mesul Müdürü Prof. Dr. Rüçhan Akar da, “Beyin ölümü gerçekleşen kişilerin ailelerine soruyoruz yüzde 76’sı bunu reddediyor, bu oranı tersine çevirmemiz gerekiyor” diye konuştu.
MİNİK MUSA ŞANSLIYDI
Nakil bekleyen ve nakil olmuş hastaların da bir araya geldiği toplantıya, yaklaşık bir buçuk yıl önce böbrek nakli olan 3 yaşındaki minik Musa Aksoy da katıldı. Kadavradan alınan böbrekle hayata tutunan minik Musa’nın annesi Fatma Aksoy, “Organ bağışının önemini, oğlum acılar çekerken, çaresizce beklediğimiz dokuz ayda anladık. Benim oğlum şanslıydı. Umarım insanlar bilinçlenir ve organlarıyla başka insanlara umut olur” dedi.
KALP ALLAH’A EMANET
Türkiye’de ilk kadın yapay kalp takılan Hülya Usta da bazı insanlarda “Kalp Allah’a emanet” şeklinde yanlış bir algı olduğunu, kalp nakline sıcak bakılmadığını belirtti. Kendisinin bir yıldır cihazla hayata tutunduğuna dikkat çeken Usta, böyle bir düşünceyi bir organa yüklemenin çok yanlış bulduğunu söyledi.ANKARA /