Ana Sayfa Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Haber Yorum Spor Yerel Haberler Teknoloji Kim Kimdir?
UEFA Uluslar Ligi Play-Off Kura Çekimi: A Milli Takım, Macaristan ile Eşleşti
UEFA Uluslar Ligi Play-Off Kura Çekimi: A Milli Takım, Macaristan ile Eşleşti
Enerjide Hedefimiz Tam Bağımsızlık
Enerjide Hedefimiz Tam Bağımsızlık
Siber Dolandırıcılık Operasyonunda 25 Gözaltı
Siber Dolandırıcılık Operasyonunda 25 Gözaltı
Bakan Ersoy, 2025 Turizm Bütçesini Tanıttı
Bakan Ersoy, 2025 Turizm Bütçesini Tanıttı
Ekim Ayında Kartlı Ödemeler Yüzde 78 Artarak 1,5 Trilyon Liraya Yükseldi
Ekim Ayında Kartlı Ödemeler Yüzde 78 Artarak 1,5 Trilyon Liraya Yükseldi
HABERLER>GÜNDEM
24 Ağustos 2017 Perşembe - 12:40

REKLAM: Boşa Para Harcamaktır

Günümüzde firmaların mallarını satmak ve daha fazla kar etmek için başvurabileceği tek çare Reklam olarak görülüyor. Maalesef bu tek odak mantığı 1950’ler de kalmış durumda, günümüzde ise manzara çok daha karmaşık ve değişik bir halde.

REKLAM: Boşa Para Harcamaktır

Şimdi biraz geçmişe seyahat edelim. Yıl 1950’ler. Bir çok ürün ya piyasaya yeni çıkıyor ya da en fazla 2-3 üretici piyasada aktif rol oynuyor. Sizin ürününüzü insanlara satabilmenizin tek yolu alıcı hedef kitleye varlığınızı duyurmak. Çünkü ya ürününüz yeni ve eşsiz ya da 2 üreticili piyasaya 3. üretici olarak giriyorsunuz. Bu noktada farklılaşma ihtiyacınız düşük ve zaten çok da gerek yok aslında. Biraz fiyat düşürmek ve fazla ses çıkarmak insanların aklında kalmanız için yeter bir durum. Peki şimdi neye ihtiyacımız var? Sadece bizi halkın gözünde tanıtacak iyi (Ünlü Değil) bir Reklam Ajansına. Yapacağınız reklam ne kadar ses çıkarırsa o kadar iyi çünkü yaklaşık günde 25-30 bin reklam mesajına maruz kalan tüketiciye sesinizi duyurmanız hayati öneme sahip.

 

Yukarıda anlattığımız tanıtım düzeni verdiğimiz tarih olmasa eminim size çok tanıdık gelecektir. Nereden mi tanıdık? Günümüz Türkiye’sinden. Şu anda firmaların bir çoğu hala yukarıdaki yollardan müşterilerine ulaşmaya ve ürünlerinin satışlarını yine benzer yollarla arttırmaya çalışıyor. Bu şirketler önce zaman ve para kaybediyor, ardından da ya tanıtımı kendi yapmaya çalışıyor ya da yanlış insanların elinde bir çok işletme gibi sermayesini kaybederek batıyor. Aslında yok olan 3. şahısların paraları ve şirketleri değil Türkiye Ekonomisinin gücü, istihdam olanakları, çocuklarımızın geleceği ve milli sermayemiz oluyor. Peki ne yapmak lazım? Günümüz dünyasındarekabet nasıl yönetiliyor ve yeni malların ekonomik başarısı nasıl sağlanıyor?

 

Öncelikle günümüz dünyasında artık 1950’li yıllara oranla üretimle ilgili kısıtların aşılmış olduğunu ve üretim bilgisi anlamında sıkıntı yaşanmadığını belirtelim. Bu durum üretim mallarının çoğalmasına, yeni istihdam / iş imkanlarına ve tüketimin ucuzlayarak mallara/hizmetlere erişimin kolaylaşmasına imkan tanımıştır. Fakat bu olumlu durumların olumsuz getirileri de olmuştur. Artık üreticiler ve tedarikçiler çoğalmış, bölgesel rekabete ülkesel hatta global rekabet eklenmiştir. Medya araçlarının çoğalmasıyla insanların maruz kaldığı reklam sayısı binlerden milyonlara ulaşmış, ürünler arasındaki farklar gittikçe azalmış hatta ortadan kalkmıştır. Fakat bütün bu gelişmelere rağmen insan doğası aynı kalmış yani sınırlı seçim ve algı düzeyini değiştirememiştir. Dolayısıyla ürünlerin hedefi insanlar olduğundan insanların seçenekleri ve onlara ulaşan mesajlar inanılmaz oranda artmış fakat buna karşılık insanların seçim yapma mekanizmaları ve kapasiteleri sınırlı kalmaya devam etmiştir. Bu da günümüz dünyasındaki şirketlerin baş etmesi gereken en önemli rekabet sorunu olmuştur.

 

Gelişmiş ekonomiler bu sorunun üstesinden gelmek için insanların tercih yapmalarını ve şirketlerin hatta ürünlerin başarılı olabilmelerini bir bilim olarak ele alarak geliştirmişlerdir. Bu durum “Pazarlama” olarak bildiğimiz bilim dalını ortaya çıkarırken artık sadece “Reklam” yaparak başarı sağlanamayacağını çok erken dönemde keşfetmişlerdir. Bu noktada bilim insanları; müşteriye sunulacak ürünün kendine has bir tüketim vaadinin olması gerektiğini, ayrıca yine bunun müşteriye eşsiz bir kimlik altında sunulmasının hayati bir öneme sahip olduğunu ortaya koymuşlardır. Bu zorunluluğun günümüz dünyasındaki anlamı “Marka Olmak”tır. “Marka” olduktan sonra reklam yapmanız gereğine vurgu yapan bu bilim; “Reklamın” ürün tanıtmasının günümüzün seçenek patlamasıyaşanan dünyasında bir anlam ifade etmediğini belirtmiştir.

 

Türkiye’de güçlü bir ekonominin inşasının devam etmesi için şüphesiz ki “Markalara İhtiyacımız” vardır. Marka ise eşsiz bir tüketici vaadi ile “Pazarlama” sisteminin bir araya gelmesinden oluşan, ayırt edici bir kimliktir. Üreticilerimizin 1950’ler de olmadıklarını anlayarak gereksiz reklamlara milyonlarca lira aktarmalarının önü kesilmelidir. Reklamlar tabii ki gereklidir ve olmalıdır. Fakat günümüz dünyasında ürün reklamı yapmanın boşa israf olduğunu, bir markanız varsa reklam yapmanın işe yaradığını da öğrenmemiz gerekmektedir.

 

Ezcümle; Ayırt edici bir kimliğiniz, müşteriye sunduğunuz eşsiz bir satın alma teklifiniz yani “MARKA”nız varsa beynin dünyayı algılama yollarına uygun olarak tasarlanmış reklamlar çok ama çok işinize yarar. Eğer bir Markanız Yoksa! Reklam; Boşa Para Harcamaktır.

Etiketler:
 
Bahçeli: 'Gerekirse savaş sebebi sayılmalıdır'
 
Kayseri'de koluna 'Yurtta Sulh Konseyi' dövmesi yaptıran bir kişi yakalandı
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
At ve eşekleri kesip kemiklerini sulama kanalına attılar
Adana'da sık sık at ve eşek operasyonu yapılan mahalle yakınından geçen ...
Bu halılar akrep ve yılan gibi zehirli hayvanlara karşı koruyor
Gaziantep’te üretilen kıl halılar, akrep ve yılan gibi zehirli hayvanlara ...
Tüp bağlatmak için gittiği hastanede bağırsağı delindi iddiası
İzmir'de yaşayan üç çocuk annesi kadının, iddiaya göre tüp bağlatma ameliyatı ...
 
20 bin terörist Türkiye'ye karşı mevzilendi
Terör örgütü PKK Afrin’i ikinci Kandil’e çevirdi. 360 köy ve 8 bin 500 ...
Bu fotoğraftaki teröristlerin hepsi öldürüldü
Dağlıca’da Mehmetçiğin cansız manken koyduğu mevzilere saldırıp gerçeği ...
FETÖ'nün kritik ismi Gürbüz yakalandı
MİT TIR’larını durduran subayların imamı Süleyman Gürbüz, Mersin’de FETÖ’nün ...
 
81 ilde dev huzur uygulaması
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun talimatıyla 81 ilde eş zamanlı olarak ...
Çamlıca Gişeleri’nde serbest geçiş dönemi başladı
Geçtiğimiz ay yapımına başlanan Çamlıca Gişeleri’ndeki işlemler tamamlanarak ...
Maliye Bakanı Naci Ağbal: Memur zamları 2018 yılı bütçesine 13 milyar lira ilave artış getirdi
Maliye Bakanı Naci Ağbal, memur maaşlarına getirilen zamların 2018 yılı ...
 
YAZARLAR
Oylum Demiray
Oylum Demiray
Terörle mücadelede ‘Sri Lanka modeli’
Yavuz Münir Saatçi
Yavuz Münir Saatçi
Narman örneği ve siyasetin dibe vurma sebebi
Dağıstan Türkmen
Dağıstan Türkmen
Atatürk düşmanlığının altında yatan ne?
Dilek Yılmaz
Dilek Yılmaz
Atatürk gerçek bir Müslüman
İzzet Sevimli
İzzet Sevimli
Bu ülkeyi partiler düzeltemez...
Erkan Zorlu
Erkan Zorlu
Sorunun adı çok net: Ekonomi
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Türkiye'nin aktif dış politikasını nasıl buluyorsunuz?

Doğru Buluyorum
Yanlış Buluyorum
Fikrim Yok

Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
Ana Sayfa Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Haber Yorum Spor
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri