Hürriyet Ankara’nın, kent ile üniversiteyi buluşturan yazı dizisi “Ankademi: Şehir ve Üniversite”, son oturumunu Yüksek İhtisas Üniversitesi’nde gerçekleştirdi. Hürriyet Ankara Haber Koordinatörü Deniz Gürel ve Doç. Dr. Savaş Zafer Şahin, gazetemiz ekibiyle birlikte Yüksek İhtisas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rabet Gözil ve bilim insanlarıyla kent-üniversite ilişkisini konuştu.
“Ankara’nın sağlık başkenti olmasına akademik destek vereceğiz” diyen Rektör Rabet Gözil, Yüksek İhtisas Üniversitesi’nin çalışmalarını ve kent-üniversite ilişkilerini okurlarımız için anlattı:
ANKARA’NIN SAĞLIK GELİŞİMİNE KATKI
Yüksek İhtisas Ünivresitesi, Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi Vakfı (TİVAK) tarafından 2013 yılında kurulmuş, 2015-2016 eğitim öğretim yılında tıp fakültesi ile eğitime başlamış bir ünivresitedir. 2016-2017 eğitim öğretim yılında tıp fakültesinin yanı sıra, sağlık bilimleri fakültesinde fizyoterapi ve rehabilitasyon (FTR), beslenme ve diyetetik ile sağlık hizmetleri meslek yüksekokulu (SHMYO) tıbbi dökümantasyon ve sekreterlik bölümü ile eğitim öğretim hayatına devam etmektedir. Yüksek İhtisas Üniversitesi’nin kuruluş amaçlarından biri de öğrencilerinin fakültede aldığı teorik eğitimlerini sahada pratik uygulamalar ile tanımlamalarıdır. Bu sayede fakülte yıllarından başlayarak Ankara halkına sağlığın geliştirilmesi ve farkındalığın arttırılması yönünde hizmet sunmaktadır. Vereceği mezunları ile de Ankara’nın sağlık alanındaki gelişim sürecine katkıda bulunacaktır.
Amacımız öncü bir kuruluş olmak. Bu konuda da epey hedeflerimiz var. Ne kadarını gerçekleştirebiliriz diye baktığımızda umarım hepsini gerçekleştirebiliriz. Üniversitemizin misyonu sağlık eğitimi ve öğretiminde kalite düzeyi yüksek, kültürel ve sosyal açıdan donanımlı, girişimci, araştırmacı, toplumsal sorumluluk taşıyan, etik değerlere önem veren geleceğin bireylerini yetiştirmek, bilgi çağının imkanlarını en iyi şekilde kullanmak ve yerine getirmektir. Sağlık disiplinleri ve kurumlararası sinerjinin olumlu etkilerini yakalamak, bunlardan en iyi şekilde yararlanmalarını sağlamaktır. Vizyonumuz ise ülkemizde yetiştirdiği sağlık profesyonelleriyle sağlık alanında öncü bir kuruluş olmaktır. Bu vizyon doğrultusunda Ankara’nın ülkemizin başkenti olmasının öncü rolünden faydalanarak sağlık alanında ülke çapında ihtiyaç duyulan kalifiye sağlık ekibini yetiştirmektir.
ÖĞRENCİ HOCA İLİŞKİSİ ÇOK İYİ
Hürriyet Gazetesi’nde geleceğin meslekleriyle ilgili bir haber vardı. Bir teknoloji bir de sağlık elemanları diye bir içerik vardı. Bu son derece önemli bir durum. Gerçekten şehir hastanelerinin açılması, birçok merkezlerin olması, özel hastanelerin açılması sonucunda sağlık elemanlarına olağanüstü gereksinim duyuluyor. Biz de bütün bunlar için tıp fakültesini olmazsa olmaz kabul edip bunun yanı sıra FTR, sağlık bilimleri, rehabilitasyon, beslenme ve diyet bölümümüzün yanında çok yakın tarihte müracaatlarını yapacağımız hemşirelik bölümü, sağlık yönetimi ile ilgili de YÖK’e başvuru yapacağız. Ayrıca bütün bunların yanı sıra sağlık hizmetleri meslek yüksekokulu adı altında bir sürü programı açmak istiyoruz. Çünkü her bir elemana tek tek çok ihtiyacımız var. Bizim buranın en önemli ve en güzel yönü de öğrenci sayısının az alıyor olmamız. 50 öğrenci alıyoruz her bir programa ve bütün hocalarımız öğrencilerle tek tek ilgileniyor. Dolayısıyla öğrenci hoca ilişkisi burada gerçekten çok iyi. Çok keyifli bir şey. Kalabalık üniversitelerden gelen hocalar olarak 50 kişilik şu anda maksimum 80 kişilik sınıfta tek tek hepsini isim olarak biliyoruz ve hepsine tek tek isim olarak hitap ediyoruz. Biliyorsunuz iletişimde en önemli şey kişiye ismiyle hitap edebilmek. Kendini çok değerli hissediyor hele bu öğrenci olunca ondan sonra arkasını getirmek önemli.
En büyük avantajımız bu.
LAF OLSUN DİYE SEÇİLMİŞ ELEMANLAR DEĞİL
Öğrencilerimizin hepsine gözümüz gibi bakıyoruz. Bu çocuklarımız ilk mezunlarımız olacaklar, ilk göz ağrımız olacaklar. Dolayısıyla çok titizleniyoruz. Her seferinde klinikte şunu göreceksiniz, bunu yapacaksınız diye belki biraz zorluyoruz çocukları ama eğitimimizden asla taviz vermiyoruz. Sevgimizi ve onlarla birlikte olmanın mutluluğunu onlara hissettiriyoruz. Öğrenciler de o konuda mutlular. Geçen sene fiziki koşullarımız daha kısıtlıydı. Bu fiziki koşullarımız kısıtlı olmasına rağmen bir güne bir gün bir çocuğumuz bizden şikayet etmedi. Anatomi laboratuvarına geldiler çok büyük keyifle ders yaptılar. Çünkü masanın etrafına hepsi sığıyordu bir kısmı arkada kalıyordu ama hiçbiri şikayet etmedi ve çok da büyük başarıyla geçtiler. Bu sene daha iyi olanaklarımız var. Daha güzel şeyler sunuyoruz. Her geçen gün çocuklar bunları daha çok benimseyerek keyifle bizimle yol alıyorlar. Bunlar bizim için gerçekten önemli şeyler. Hocalarımızın çok kaliteli olması hepimizin değişik üniversitelerden çok donanımlı olarak gelmemiz önemli. Öyle Laf olsun diye seçilmiş elemanlar değiliz.