Sorunun adliye binalarının bölünmesinden kaynaklandığına dikkat çeken Avşar şunları söyledi: “Biliyorsunuz önceden sadece Sıhhiye’de merkez adliyemiz vardı. Bu adliyeyi garip bir şekilde sadece cezalara ve savcılıklara ayırdılar. İş mahkemeleri bir yerde, ticaret mahkemeleri bir yerde, icra mahkemeleri bir yerde olacak şekilde adliye dörde bölündü. Vatandaş Ankara’da dört tane ayrı adliye var zannediyor aslında bir idare binası dörde bölündü. Dışkapı Adliyesi de inşaatı devam ederken hizmete başladı. İnşaat süreci halen devam ediyor. Bunlar olurken ne Ankara Barosu ne Türkiye Barolar Birliği öngörüyle çözüm üretmedi. Bu adliyeler bir takım uydurma binalara taşınırken kamuoyunu bilgilendirecek veya bu işe çözüm bulacak mercilerle sağlıklı bir irtibat kurmadılar.
Dışkapı’daki yurt binasının Çukurambar’daki otel binasının adliye olma şansı yoktu. Dışkapı’da otopark zaten yoktu.
ÇÖZÜLMÜŞ GİBİ SUNULUYOR
Özel arazideki bir yeri ücretli olarak avukatların faydalanacağı yere getirmiş bir vatandaş vardı. Özel işletme de olsa bu süreçte baronun bu konuya destek olması gerekirdi. ‘Sıhhiye Adliyesi’ne arabalarınızı bırakın oradan servisle gidin’ SMS’i attılar. Sıhhiye Adliyesi’nde de otopark sıkıntısı var. Oraya da arabayı bırakma şansınız zaten yok. ‘Avukatlara servis kullanın’ demek çözüm değil. Çözüm üretilmiş gibi bir durum sunuluyor. Kullandırılmayan otopark nedeniyle meslektaşların arabaları çekiciyle çekiliyor, cezalar yazılıyor. Sorun doğduktan sonra buna müdahale etmiş gibi davranmak acı verici bir durum. Adliyeler dörde bölünürken sessiz kalındı, işin takipçisi olunmadı. Bu sıkıntılar yaşanmaya devam edecek görünüyor. Halen baro ve Türkiye Barolar Birliği Ankara’nın ihtiyacı olan bir adliye binası için çaba ve çözüm üretme içerisinde değil.”