TÜRKİYE Ziraatçılar Derneği (TZD) Genel Başkanı İbrahim Yetkin, “Üretici, ucuz mısır ithali nedeniyle elindeki ürünü değerine satamamış ve sosyoekonomik açıdan zarar görmüştür. Şayet biyogüvenlik yasası, bu anlayışla uygulanır ve diğer ürünlerde de üretim artışını sağlayacak ek teşvik tedbirleri alınırsa, söz konusu sorun giderilmiş olacaktır” dedi.
Denetim ve araştırmalar
TZD Başkanı İbrahim Yetkin, yaptığı yazılı açıklamada, Biyogüvenlik Yasası’nın, GDO’lu ürünlerin risk değerlendirmesi ile ilgili olarak sosyoekonomik risk kıstasını getirdiğini vurguladı. Yetkin, GDO’lu ürünlerin belirli koşullar altında bile olsa ithalatının serbest bırakılmasının, söz konusu sübvansiyonlu ürünlerle üreticilerin rekabetini imkansız hale getirdiğini belirterek, “Biyogüvenlik Yasası’nın GDO’lu ürünler konusunda getirdiği düzenlemeler, bir kısıtlamadan çok ithalatın düzenlenerek sürdürülmesi amacına hizmet etmektedir” dedi.
Türkiye’de resmen GDO’lu ürün üretilmediğini kaydeden Yetkin, geçmişte ithal edilen bazı tohumların üretimde kullanıldığı yönünde iddiaların olduğunu, bu yönde bilimsel bir kanıt bulunmadığını ifade etti. Yetkin, “Ancak, bu noktada, Türkiye’de bu konuda denetim ve araştırmaların yetersiz olduğu da belirtilmelidir” diye konuştu.
Belirsizliğin giderilmesini umuyoruz
Türkİye Ziraatçılar Derneği’nin, son tartışmalı GDO Yönetmeliği olayında da, yönetmelikten önce Biyogüvenlik Yasası’nın çıkarılması ve yönetmeliğin bu yasanın içeriğine uygun olarak şekillenmesi gerektiği üzerinde durmuş olduğunu hatırlatan Yetkin, “Bugün, bu çarpıklığın giderilmiş olması doğru olmuştur. Çıkarılan yasanın amacı, GDO’lu ürünlerin risklerinin engellenmesi, insan, hayvan ve bitki sağlığı ile çevrenin ve biyolojik çeşitliliğin korunması, biyogüvenlik sisteminin kurulması olarak belirlenmiştir. Türkiye’de, günümüze kadar bu alanda süren belirsizlik ve keşmekeşin bu yasa ışığında yürütülecek ciddi çalışmalarla önemli ölçüde giderilmesini umuyor ve bekliyoruz” ifadelerini kullandı.