İsrail'in Ankara Büyükelçisi Gaby Levy, Şanlıurfa Valiliğini ziyaret etti. "Uluslararası Halil İbrahim Buluşmaları" kapsamında Şanlıurfa'ya geldiğini belirten Levi Şanlıurfa ve Harran'ın kendileri için çok önemli olduğunu söyledi.
Gaby Levy'nin bölgeye ziyaretini, Türkiye'nin yoğun şekilde mayın temizleme çalışmalarını tartıştığı dönemde yapması dikkat çekti. Bilindiği gibi yap-işlet-devret modeli ile aralarında Şanlıurfa'nın da bulunduğu Suriye sınırındaki şehirlerde yer alan mayınlı arazilerin İsrailli bir şirket tarafından temizlemesi ve bölgenin işletim hakkının 44 yıllığına sözkonusu şirkete devredilmesi öngörülüyor. Muhalefet partileri ve Genelkurmay Başkanlığı bu çözüm önerisine taraf olmadıklarını açıklarken bugün bölge halkı da temizlenecek arazilerin İsrailli şirkete devredilmesine karşı çıktı.
İsrail'in Ankara Büyükelçisi Gaby Levy'nin bu hararetli tartışmanın yaşandığı bir dönemde Şanlıurfa'ya giderek, "Her Yahudi için atalarımızın dedelerimizin geldiği bu topraklara gelmek çok önemli" sözlerini sarf etmesi ise dikkatlerden kaçmadı.
LEVİ: KÜÇÜKLÜĞÜMÜZDEN BERİ NEREDEN GELDİĞİMİZİ BİLİYORUZ
Valilik basın bürosundan yapılan açıklamaya göre, "Uluslararası Halil İbrahim Buluşmaları" kapsamında Şanlıurfa Valiliğinin davetlisi olarak kentte
bulunan Levy'i, Şanlıurfa Valiliğini ziyaretinde Vali Vekili Yıldıray Malğaç karşıladı.
Valilik Şeref Defterini imzalayan Levy, daha sonra Valilik makamına geçerek, Vali Vekili Malğaç ile bir süre görüştü. Vali Vekili Yıldıray Malğaç, Büyükelçi Gaby Levy'e "Halil İbrahim Buluşmaları"na katıldığı ziyaretinden ötürü teşekkür etti. Halil İbrahim Buluşmalarıyla diğer ülkelerin, diğer dinlere mensup davetlilerin katılmasının önemine değinen Malğaç, şunları söyledi:
"Etkinlik boyunca kamuoyunun da takip ettiği gibi yaklaşık 11 büyükelçiliğimizden ziyaretçi grubu Şanlıurfa'ya geldi ve etkinliğimize katıldılar. Ama İsrail Büyükelçisi etkinlik boyunca burada bulunarak bizlerle beraber oldu. Tekrar Sayın Büyükelçiye etkinliğimize katıldığı için teşekkür ediyoruz."
Şanlıurfa'da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Büyükelçi Levy de şunları kaydetti:
"Ziyaretimin iki amacı var. Birincisi ben Türkiye'ye Büyükelçi olarak atandığım zaman Sayın Valinin bana yapmış olduğu ziyaret, ikincisi Uluslararası
Halil İbrahim buluşmaları. Bu kapsamda bütün bu etkinliklerden çok etkilendiğimi ifade etmek isterim. Bu bölge hem Müslümanlar için hem Yahudiler için çok önemli bir yer. Biz küçüklüğümüzden beri nereden geldiğimizi ve tarihimizi biliyoruz.
Bunu küçük çocuklarımız da biliyor. Tabii her Yahudi için bu topraklar atalarımızın dedelerimizin geldiği bu topraklara gelmek çok önemli, özellikle
Şanlıurfa ve Harran bizim için çok önemli. Ziyaretimin bir diğer amacı da ayda en az bir iki defa Ankara dışına çıkmak ve diğer şehirleri gezmek, çünkü
büyükelçiler ve diplomatlar olarak Ankara'da sıkışıp kalıyoruz. Türkiye'yi sadece Ankara'dan ibaret sanıyoruz ve diğer bölgelerini unutuyoruz. Bu sebeple Şanlıurfa'da olmaktan büyük onur duyuyorum.
ŞANLIURFALILAR TEDİRGİN: FİLİSTİN'E DÖNERİZ
Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesinde yaşayan vatandaşlar mayınlı arazilerin, yabancı şirketler yerine devletin bu alanları temizleyerek, hiç toprağı olmayan vatandaşlara dağıtılmasını istiyor.
Suriye sınırının en uzun mayınlı arazilerinden birine sahip olan Şanlıurfa'da 30 bin hektar alan tarıma açılmayı bekliyor. Birinci sınıf tarım arazisinden oluşan Akçakale ilçesinde, geçtiğimiz günlerde mayınlı arazilerin temizlenmesi gündeme gelince ilçe halkı yeni topraklara ulaşma ümidi yeniden canlandı. İlçe halkı mayınlı arazilerin İsrail firmalara verileceğini duyması üzerine tepki göstererek, buraların yerli şirketler tarafından temizlenmesi gerektiğini belirterek duruma tepki gösterdi. Vatandaşlar buraların temizlenerek yeni istihdamlara zemin hazırlayacak şekilde hazırlanmasını istiyor.
Akçakale ilçesine bağlı Şekertepe köyü sakinlerinden Mustafa Kocaman, mayınlı arazilerin İsrail firmaları tarafından temizlenip işletilmesi fikrinin çok yanlış ve sakıncalı olduğunu ifade etti. Kocaman, "Biz bu mayınlı arazilerin Türkiye Cumhuriyeti tarafından temizlenmesini istiyoruz. İsrail tarafından temizlenmesini istemiyoruz. Temizlenen bu arazilerinde buradaki çiftçilere verilmesini istiyoruz. İsrail'in buraları temizlemesinin ne anlamı var? Başımız bir belamı gelsin. Bu kadar topraksız insan varken, buraları İsrail vermek daha da kötü olur. Buradan insanlar Konya'ya, İstanbul'a ve diğer illere gidiyorsa, buraları İsrail'e vermek yanlış olur" dedi.
Akçakale ilçe halkından Mustafa Toprak, Şahin Ok ve İsmail Erdem adlı vatandaşlar, mayınlı arazilerin yabancı şirketler yerine, Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından temizlenip sınır bölgelerinde yaşayan topraksız vatandaşlara dağıtılmasını istiyor. İsmail Erdem, "Mayınlı arazilerin devlet tarafından temizlenip sınırda yaşayan Akçakaleli topraksızlara dağıtılmasını talep ediyoruz. İnsanlarımız tarım işçiliği için Konya'ya, Kayseri'ye, ve diğer illere gidip, çoluk çocuğu perişan olmaktadır. Ancak mayınlı araziler Devletimiz tarafından temizlenip bu vatandaşlarımıza verilirse istihdam oluşur. Bizim devletten talebimiz bu mayınlı arazilerin temizlenip sınırda yaşayan topraksız vatandaşlarımıza dağıtılmasını istiyoruz" diye konuştu.
SURUÇ İLÇESİNDEKİ ÇİFTÇİLER: RAZI DEĞİLİZ
Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde Suriye sınırında yaşayan çiftçiler, mecliste tartışılan mayınlı arazilerle ilgili olarak görüşülen yasa tasarısına tepki gösterdi.
Çiftçiler mayınların kendilerinin tapulu malları olduğunu söyleyerek, "Zamanında Devlet bizden cüzi bir fiyatla aldı. Şimdi ise yabancılara verilecek biz buna tepkiliyiz. Mayınların cefasını çeken biziz, kullanma hakkı da bize aittir. Tarlalarımız elimizden alındığı için köylülerimiz şimdi ırgat olarak başka yerlere göç etmişlerdir" dediler.
Suruç ilçesine bağlı Çaykara köyünde yaşayan kaçakçılıktan dolayı ayağını kaybeden 63 yaşındaki Mehmet Yağmur, "Devlet bize verse arazileri kendim temizleyebilirim. Çok zor bir iş değil. Başka devlet gelip çıkaracakmış. Türkiye'de temizleyebilir. Arazilerimizin başkalarına vermesine razı değiliz" dedi.
Suruçlu Abdulrahman Genç ise "Eğer Yahudilere verilirse akıbetimiz Filistin'e döner. İsrail aynen bu şekilde Filistin'e girdi. İsrail'in gizli coğrafyasında buralar İsrail'in toprakları olarak görülüyor. İsrail'in gözü buradaki topraklardadır" diye tepki gösterdi.
Çaykara Köyü'nde yaşayan Osman Uyguner, toprakların kullanımı için İsrail'e verilmesine tepki göstererek, "O kadar insanımızın ayağı koptu. Buradaki insanlarımız perişandır. İnsanımız bu topraklar uğruna kanlarını döktüler" şeklinde konuştu.
Çaykara Köyü eski muhtarlarında Yahya Dursun, "Verilecekse bize verilsin. Maddi durunu iyi olmayan vatandaşlara verilsin.Yokluktan insanlarımız buradan göç ettiler. Köyümüz 400 haneydi, arazimiz elimizden alındığı için şimdi 50 hane ancak kalmışız" diye tepkisini dile getirirken, mayınlı arazide 2 ayağını da kaybeden Bakır Aslan, "Devlet temizleyip taksitle bize versinler. Topraklarımız daha önce bizden Devlet almıştı. Arazilerimiz tapuda kaydı bulunmadığı için vermek zorunda kalmıştık. Devlet arazimizi bize geri versinler. Biz Devlete isteyerek satmadık. O dönemler bizden cüzi paralarla arazilerimiz alındı" şeklinde tepki verdi.