AFGANİSTAN’dan 13 yıl önce geldikten sonra Türkiye’den bir daha kopamayan Afganistan’ın eski Ankara Büyükelçisi Dr. Selam Asım, ailesiyle birlikte açtığı lokantada ülkesinin lezzetlerini müşterileriyle paylaşıyor. Yemekleri eski büyükelçinin eşi, servisleri ise kızı ve oğlunun yaptığı “Afganistan Sofrası”nda, Özbek pilavı, Buhara mantısı, Firini tatlısı gibi Afganistan’a özgü tatlar beğeniye sunuluyor.
1998’de görevi bıraktı
Eski Büyükelçi ve aynı zamanda Afganistanlılar Kültür ve Dayanışma Derneğinin Başkanı Dr. Asım, Afganistan Özbeklerinden olduğunu, 4’ü kız olmak üzere 8 çocuğu bulunduğunu söyledi. Türkiye’ye 1997 yılında resmi görevle geldiğini belirten Asım, “Ancak Taliban, Kabil’i işgal ettikten sonra biraz karışık durumlar meydana geldi. Ondan sonra 1998’de görevi bıraktım, sonra resmi görev yapmadım. Afganistan’dan bazı teklifler geldi, ancak uygun bulmadığım için dönmedim” dedi.
Afganistan köklü bir tarihe zengin bir kültüre sahip
Çocuklarının Türkiye’deki eğitimini yarım bırakmak istemediği için Türkiye’de kalmayı tercih ettiğini belirten Asım, şöyle konuştu: “Son 1 yıldır Afganistan Sofrası’nı işletiyorum. Burada yöresel yemeklerimizi sunuyoruz. Lokanta açmamın nedenlerinden biri, dostlarla karşılaştığımız zaman, Afganistan dediğimiz zaman, herkes zannediyordu ki orada uyuşturucu var, savaş var, Taliban gibi bir örgüt var. Oysa Afganistan köklü bir tarihe, zengin bir kültüre sahip. Ben madalyonun diğer yüzünü de insanlara göstermek istedim. Afganistan, her ne kadar etnik gruplar kendi aralarında sıkıntı yaşamış gibi görünse de derin bir kültürel tarihe sahip. Ayrıca eve gelen misafirlerimiz, yemeklerimizi yedikten sonra ‘tekrar ne zaman tadabiliriz?’ diye soruyordu. Biz de yemeklerimizi herkes tadabilsin istedik.”
Savaşçı askerler özbek pilavı yer
AFGANİSTAN mutfağının Türk mutfağıyla benzer özellikler taşıdığını ancak bazı yemeklerde pişirme tarzlarının farklı olduğunu ifade eden Asım, ünlü yöresel yemeklerinin özelliklerini de anlattı. Özbek pilavı hakkında bilgi veren Asım, “Özbek pilavını, eski imparatorların, savaşçı askerleri için hazırlattığını söylerler. Şişkinlik yapmayan, kilo aldırmayan, enerji veren bir yemek hazırlansın demişler. Sonuçta içinde parça eti, kuru üzümü, havucu bulunan, özel pirinçten yapılan Özbek pilavı ortaya çıkmış. İnsanlar ne kadar yeseler de şişkinlik yapmıyor ve kilo aldırmıyor. Kullandığımız pirinci de yurt dışından getirtiyoruz” diye konuştu.