CHP İstanbul Milletvekili ve İktisatlılar Vakfı Başkanı Prof. Dr. Esfender Korkmaz, Mart ayında bir önceki aya göre yüzde 1.94 artan Üretici Fiyatları Endeksinin (ÜFE) yüzde 0.58 olarak açıklanan Tüketici Fiyatları Endeksinin (TÜFE) üzerine çıkmasının maliyetlerdeki artışa işaret ettiğini belirterek, TÜFE'nin önümüzdeki aylarda artacağının göstergesi olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Esfender Korkmaz ANKA’ya enflasyon oranlarını değerlendirdi. Korkmaz, 2010 Mart ayında 12 aylık TÜFE oranının 9.56’ya gerilemesinin nedenini, yüzde 1.1 şeklinde daha yüksek olan Mart 2009 enflasyon oranının, 12 aylık toplamdan çıkarılması ve yüzde 0.58'le daha düşük olan Mart enflasyonun katılması olduğunu söyledi. 2004 yılının Nisan ayında enflasyon oranının yüzde 10 düzeyine indiğini anımsatan Korkmaz, 6 yıldır 12 aylık TÜFE oranının, aynı düzeyde kaldığını bunun nedeninin ise yapısal sorunlar olduğunu kaydetti. Bu yılın Mart ayında ÜFE yüzde 1.94 ile TÜFE’nin çok üstünde çıkmış olduğunu vurgulayan Korkmaz, “Bu maliyet artışı demektir. Firmalar artan maliyetleri, toplam talebin elverdiği ölçüde, perakendeye yansıtacaktır. Bu demektir ki önümüzdeki aylarda TÜFE artacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
-SONBAHARDAN SONRA ENFLASYON TEKRAR ÇİFT HANEYE ÇIKACAK-
Çift haneliden iniş-çıkışların, zigzaglı bir enflasyon trendi gösterdiğini ifade eden Korkmaz, “Bu nedenledir ki, 2009 resesyon yılına kadar, Merkez Bankası enflasyon hedefi tutmadı” dedi. 2008 ve 2009 yıllarının üç çeyreğinde, yaşanan resesyon nedeniyle, toplam talepteki düşmenin, enflasyona da yansıdığını ifade eden Korkmaz, “2009 Ekim ayına kadar aylık TÜFE oranları düşüktür. Bunun için bu senede sonbahara kadar TÜFE oranı tek hanede kalabilir. Ancak sonbahardan sonra yeniden çift haneye çıkacaktır” şeklinde konuştu. Korkmaz, bu durumun nedenlerinin, bütçe açıklarının artması, dolardaki artış ve artış beklentisi, sürekli küçülen inşaat sektörünün dip noktaya vurması ve bu sektörde canlanma beklentisi olduğunu söyledi.
-KAMU KAYNAKLARI ETKİN ŞEKİLDE KULLANILMIYOR-
Kamu kaynaklarının etkin ve verimli şekilde kullanılmadığını ifade eden Korkmaz, “Merkezi devlet ile mahalli idareler arasında yetki ve sorumluluk çatışması var” ifadesini kullandı. Sektörler arasında dengesizlikler olduğuna işaret eden Korkmaz, gecen sene bankacılık sektörünün yüzde 8.5 büyüdüğünü, buna karşılık imalat sanayinin ise yüzde 7.2 küçüldüğe dikkat çekti. Korkmaz, “Arada 15.7 puan büyüme farkı var. Bu fark istikrarsızlık göstergesidir” dedi.
Düşük kurun, ithalat malının da ucuz olmasını sağladığını kaydeden Korkmaz, bunun enflasyonu frenlediğini kaydetti. Korkmaz, “Ancak aynı zamanda sanayide eksik kapasite yaratıyor. Yüzde 60’lar düzeyinde bir kapasite kullanımı maliyetlerin artmasına neden oluyor” diye konuştu. Korkmaz, enflasyonun önlenmesinin, bu tür yapısal sorunların çözülmesi ile mümkün olacağının altını çizdi.