Ahmet Davutoğlu’nun dışarıdan Dışişleri Bakanı olarak atanması da hoşnutsuzluk yarattı. Bazı AKP’liler, "Muhalefet bunu, ’341 kişilik gruptan bir Dışişleri Bakanı bulunamadı mı’ diye kullanır" endişesini dile getirdi. Müsteşarlığı döneminden beri yıldızlarının barışmadığı Ömer Dinçer’in Çalışma Bakanlığı gibi kritik bir göreve getirilmesi de birçok AKP’liyi tedirgin etti. Grupta bugüne kadar öne çıkmayan bir isim olarak dikkat çeken Cevdet Yılmaz’ın Devlet Bakanlığı da şaşkınlık yarattı. Kulislerde, Yılmaz’ın bakanlığında Dinçer etkisinden söz ediliyor. Selma Aliye Kavaf’ın Devlet Bakanlığı da şaşırtırken, kulislerde Başbakan Tayyip Erdoğan’ın AKP Kadın Kolları Başkanlığı’ndan beri tanıdığı Kavaf’ı çalışkanlığı nedeniyle bu göreve getirdiği konuşuluyor.
Meclis Başkanlığı istiyor
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın kabine dışı bıraktığı eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ile eski Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin için Meclis grup başkanvekilliği görevlerini düşündüğü ileri sürülüyor. İddiaya göre bu görevi istemeyen Çelik’in gönlünden Meclis Başkanlığı geçiyor. Çelik’in yakın çevresine, "Bu işi daha önce yaptım. Şimdi bu görev benim için tenzil-i rütbe olur" dediği öne sürülüyor. Erdoğan, 2007 seçimlerinin ardından yaptığı kabine değişikliği sırasında da Çelik’i yine bu görev için düşünmüş, ancak Çelik bu öneriyi kabul etmemişti. Kulislerde, Erdoğan’ın Köksal Toptan’ın Meclis Başkanlığı görevini sürdürmesi eğiliminde olduğu konuşuluyor.
Şahin’in grup başkanvekili olacağına kesin gözüyle bakılırken, Çelik’in aynı görevi istememesi halinde Devlet Bakanlığı’ndan alınan Kürşad Tüzmen ya da Enerji Bakanlığı’ndan alınan Hilmi Güler’in bu göreve getirilebileceği öne sürülüyor.