Dışişleri Bakan Yardımcısı Yıldız'ın konuşmasındn satır başları şu şekilde:
"Her ne kadar 21. yüzyılda yaşasalar da buradaki uygulamalar bizi orta çağa hatta daha kötü günlere götürmektedir. Bugün Filistin halkı sadece kurtarış ve onur peşindedir. İsrail’in bu konuda devam eden ve kasıtlı olarak da sürdürülen işgali ve bununla ilgili politikaları bütün inisiyatifleri bir kenara bırakarak ülkelerinden başka ülkelere göç etmek zorunda kalan Filistin halkını arafta bırakmıştır ve bu durum nesillerdir devam etmektedir.
İsrail’in bu işgal edilen toprakların statüsünü ve özelliklerini değiştirmesiyle ilgili tüm hareketlerinin uluslararası hukukun ihlali olduğunu düşünüyoruz ve koşulsuz bir bir biçimde bunların sona erdirilmesini talep ediyoruz.
Türkiye 6 Şubat 2023 tarihli mahkemenin talebi üzerine yazılı bir beyanat sundu.
Türkiye Cumhuriyeti şunun altını çizmek istemekte bu beyanat hukuki anlamda başka konulardaki pozisyonumuzu etkilemiyor bu genel kurulun mevcut talebi üzerine sunulmuş bir beyanattır.
Siyasi irade ya da uluslararası toplum nezdinde bu konudaki ilgi eksikliği özellikle de çatışmanın kök nedenlerini çözmüyor ve bu Filistin halkı nezdinde bir adaletsizlik duygusu oluşturuyor. Maalesef güvenlik konseyinin her ne kadar uluslararası barış ve güvenliğin korunması ile ilgili temel bir sorumluluğu olsa bile bu anlamda görevlerini yerine getiremiyor. BM üyelerinin büyük bir çoğunluğu Gazze’de koşulsuz bir ateşkes ve yeterli sürdürülebilir bir yardımın bu bölgeye aktarılması çağrısında bulundular. BM Güvenlik Konseyi maalesef böyle bir hakkın yerine getirilmesi ile ilgili görevlerini yerine getirememekte bunun sebebi de kendi sistemi içerisindeki eksikliklerdir.
Filistin’deki yasadışı yerleşim faaliyeti kadar yoğunlaştı ki şu anda işgal altındaki Filistin toprağının bütünlüğünden bahsetmek artık mümkün değil bu da kalıcı bir barışı tehlikeye atmakta.
Temel olarak İsrail burada işgal gücüdür Filistin topraklarını işgal etmiştir ve bu çerçevede uluslararası hukuka uyması gereken taraftır. Bu nedenle İsrail’in herhangi bir fiili ya da işgal altındaki Filistin topraklarında almış olduğu uluslararası hukuku ihlal eden herhangi bir adım geçersiz sayılmalıdır ve kabul edilmemelidir. Bununla ilgili olarak da insan haklarını ihlal eden uygulamalar da hesabı sorulması gereken uygulamalardır. Aynı şey İsrail’in politikaları ve ilkeleri çerçevesinde kutsal mekanlar için de geçerlidir.
Bugün Gazze’de ve Batı Şeria’daki durum son derece tehlikeli ve herhangi bir şekilde kontrol altına alınmazsa sadece bölgesel değil aynı zamanda küresel barışı da tehdit edebilecek bir gelişme.
Türkiye Cumhuriyeti çok güçlü ve net bir biçimde sivillere karşı yapılan saldırıları reddediyor ve bunları kınıyor. Siviller her koşul altında ve her zaman koruma altında olmalıdır."
Hibya Haber Ajansı